seven

1.9K 206 116
                                    

Merhaba! LouisGirl'ler feels geçirsin diye koyduğum multi ve ben geldik sdudghfjg Bu bölümde Stalker hakkındaki tahminlerimizi biraz daha azaltacağız sanırım. Bir şeylere açıklık gelsin diye yazılan bir bölümdü. Umarım beğenirsiniz, iyi okumalar!

Louis durgun gözlerle okul bahçesindeki çimlerde oturmuş, yeni arkadaşlarıyla beraber kahkaha atan Nora'yı izlerken sigarasını dudaklarına götürüp uzun bir nefes çekti. Ayrıldıklarından beri bomboş hissediyordu, neredeyse eski neşesini kaybetmişti. Nora'nın peşinden bir yıl kadar koşmuştu, onu elde etmişti ve hayatının en güzel günlerini yaşamıştı. Ama fazla kıskançlığı yüzünden bir ay öncesinde onu kaybetmişti ve sanki Nora ona ayrılmak istediğini söylediğinde, içindeki bütün duyguları da beraberinde söküp almıştı. Sevgili oldukları zamanda aynı okulu tercih etmişlerdi ancak şimdi ayrıldıkları için burada durmak Louis'e fazlasıyla boş geliyordu. Gözleri dolunca bir küfür mırıldanıp bakışlarını Nora'nın güzel yüzünden çekti ve etrafa bakınmaya başladı. Yalnız başına bir masada oturan Vanessa'ya gözü takılınca uzun süredir Niall'ı bilgilendirmediğini fark ederek telefonunu eline aldı. Sigarasından son bir nefes çektikten sonra yere atıp ayağa kalkarak ayakkabısının ucuyla ezdi ve arkasına döndü. Onu izleyen birkaç kız büyülenmiş gibi ses çıkarırken, onları duymazlıktan gelerek adımlarının onu nereye götürdüğünü umursamadan ilerledi. Kendini Vanessa'nın masasında bulunca sesini çıkarmadan kızın karşısına oturdu.

Vanessa gözünü dikmiş olduğu kahve bardağını elinde çevirirken karşısındaki hareketliliği umursamadı. Aklı çok başka şeylerle meşguldü ve gelen kişi konuşana kadar ona bakmayı düşünmüyordu. Boş hissediyordu, gerçekten bomboş hissediyordu ve bu onu delirtiyordu. Kalbinin deli gibi çarpışını tekrar hissetmek için her şeyi yapabileceğini düşündü bir an. Niall'ı son bir kere görmek için her şeyi yapabileceğini...

''Beni takmayı düşünüyor musun?''

Tanıdık ince erkek sesi kulaklarını doldurduğunda bir an çevirdiği bardak dahil her şey durdu. Bu ses ona tüm eskiyi hatırlatıyordu ve duygusal hissetmesine yol açıyordu. Kafasını kaldırıp ona bakarsa, gözleri onu yanıltarak tam yanı başına Niall'ı yerleştirecekti, bu yüzden ona bakmadı.

''Efendim Louis?''

Louis kızın ondan uzak durmaya çalıştığının farkındaydı ama konuşmak istiyordu. İkisinin derdi de aynı sayılırdı zaten.

"Nasılsın?"

"İyiyim, sen?"

Yüzünden iyi olmadığı belli olmasına rağmen böyle demesi fazlasıyla komikti. Vanessa kendi kendine hafifçe güldü ve Louis'in konuşmasını bekledi.

"Nora'yı özlüyorum. Ve sen de Niall'ı özlüyorsun. Hayat çok saçma, değil mi?"

Niall ismini duymasıyla beraber Vanessa'nın içinden bir ürperti geçmişti ve hafif bir titremeyle bedeni hareketlendi. Louis bunu fark ettiğinde Niall'ın da onu özlemiş olduğunu haykırmamak için zor durdu.

"Evet öyle." Bir süre sessizlik oluşmuştu ancak Vanessa aklına gelen şeyle inadını kırıp kafasını kaldırdı ve çocuğun Niall'ınkilerden fazlasıyla koyu mavi gözlerine baktı.

"Bana mesaj atan bilinmeyen numara hakkında bir fikrin var mı? Niall ile olan mesajlarımızı bile biliyor ve hep onlardan birkaç tanesini yazıyor. Niall gibi davranıyor, beni ona olan sevgimden yaralayacak."

Louis bilinmeyen numara olayını, Rae ile Vanessa konuşurken duymuştu ancak pek anlamamıştı. Duyduğu her şeyi Niall'a aktarmak dışında pek etkilendiği konular değildi.

"Hayır, hiçbir fikrim yok ama amacının ne olduğuna bu kadar emin olma. Asla unutma Vanessa, Niall seninle konuşmaya devam etmeseydi birçok olay yaşanmayacaktı. Belki de bu çocuk senin Niall'ı unutman için iyi bir fırsattır."

Vanessa Louis'in ona bu konuda neden yardımcı olmak istediğini bilmiyordu ama Niall'ı unutmak için çabaladığını düşünmesi pek hoşuna gitmemişti. Niall'a bunları söylüyor muydu acaba? Nefes krizlerinden veya ağlama seanslarından bahsediyor muydu? Vanessa tekrardan kendi kendine güldü. Niall'ın onu hiç merak etmemesi nedeniyle Louis'in bunları söylemeye teşebbüs bile etmediğine emindi. Louis sigaraya ihtiyacı olduğunu hissedince paketini çıkarıp içinden bir tane çıkardı. Ardından karşısındaki kıza da uzattı ancak Vanessa istemediğini söyleyerek geri çevirdi.

"Her neyse. Eğer bir tahminin olursa söylersen sevinirim. Derse gitmeliyim."

Vanessa kalktıktan sonra arkasını dönerek ilerlerken Louis arkasından baktı ve gözlerinin altındaki morlukların sebebini düşünmeye başladı. Uykusuzluk yüzünden bu kadar morluk olması ilginç bir şey olurdu. Büyük ihtimal kız yirmi dört saatin yirmisini ağlamakla geçiriyordu. Louis iç çekerek elindeki telefonun şifresini girerek açtı ve Niall ile olan mesaj sohbetine tıkladı.

Louis : Onunla konuştum.

Niall : Kiminle?

Louis : Vanessa ile. Tek başına oturuyordu ve ben de yanına giderek ona nasıl olduğunu falan sordum. Yüzüme baktığında gözleri dolmuştu ve tamamen çökmüştü Niall. Eski halini gören biri şimdi yine görse zar zor tanır. Ayrıca sigara uzattım ama kabul etmedi, yani kesinlikle bağımlı değil.

Niall : Neler konuştunuz?

Louis : Sana bahsettiğim bilinmeyen numara olayı var ya, onun kim olduğunu bilip bilmediğimi sordu. Bulamıyor ve bu onu çıldırtıyor.

Niall : Beni de çıldırtacak. Bilinmeyen numara da nesi?

Niall : Hakkında ne düşünüyormuş?

Louis : Senin üzerinden Vanessa'yı yaralamak isteyen biri olduğunu düşünüyormuş

Niall : Niye, ne yazmış da böyle düşünmüş?

Louis : Kızla olan bütün konuşmamı sana aktarmayacağım, Niall. Zaten bilmen gereken bir şey olsa söylerim.

Niall : Bok ye Louis

Niall : Hem de ne biliyor musun?

Niall : Sarı bok.

True Love / NHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin