*-*19.Bölüm:Hayat Suyu*-*

3.8K 193 20
                                    

Multi:Derin'in giderken giydikleri...
Bazı anlar vardır, hani... Sıcacık, yumuşacık bir an... Anlamsız bir mutluluk için de, gözlerini açmak istemezsin. İnsanoğlunun basit şeylerden bile mutlu olabilen yapısı bu basit şeylerin artması ile açgözlülüğe dönüşse de özünde hala basit bir yapı vardır. Bu basit şeylerden biri de uyku ile uyanıklık arasın da kaldığın andır.

Güneş gözüme vururken belimde ki eller beni daha da kendine bastırmıştı. Huzurluydum... Bu kelimeden oldukça uzaktım şu sıralar, taki bu sabaha kadar! Burnumda çok çok güzel bir koku vardı. Çikolata ve hafif sigara kokusu...

Gözlerimi kırpıştırarak açtım ve beni gülümseyerek izleyen Ateş ile karşılaştım. Ateş ondan beklenmeyecek bir neşeyle " Uyurken hiç de korkutucu değilsin. " dedi. Mavi gözleri parlıyordu ve ellerini, uyanmama rağmen belimden çekmemişti.

Gözlerimle ellerini gösterip " Eee ellerini çekmeye niyetin yok mu? " dedim. Sesim alaycıydı. Yüzünü buruşturup kendini bana biraz daha yaklaştırdı. Şimdi yüzü ile yüzüm arasında bir kaç santim vardı. Fısıldayarak " Ellerim yerinden memnun, aynı dün gece senin yerinden memnun olman gibi. " dedi. Kalbim bir an teklese de kendini geri çekmesiyle rahatladım. Kendini yatağa bırakıp beni üzerine çekti. Kafam göğsünde kolum belindeyken, bacağımı tutup bacaklarının üzerine koydu.

Bir an hareketsiz kaldım, sonra hareketlendim ama çoktan beni sarmıştı. " Dün gece bunu kendin yaptın. " dedi. Yanaklarım kızarmazdı ama kalbim tekleyebilirdi. Derin bir nefesi içime çekip " Uyku sersemi halimden mi yararlandın. " dedim. Oysa ben istemiştim beni yukarı çıkarmasını. Ateş kurnaz bir ifadeyle sırıtıp " Sadece Derin ve Ateş olalım bir günlüğüne. Mafya ya da tehlikeli işlerle alakası olmayan sıradan iki kişi. " dedi. Gözlerimi kapatıp dün geceyi düşündüm. Öyle demiştim değil mi? Acaba nasıl olurdu soyismimden uzak, dertlerin çok çok ötesinde... " Oluur... " diye mırıldandım. Ateş bir an da ayağa kalkıp " Hazırlan, rahat giyin. " dedi ve odadan çıktı.

Yataktan kalkıp ben de odadan çıktım. Kendi odama girip, dolabımı açtım. İçinden asker yeşili gömlek, aynı renkte hafif bol pantolon, beyaz, yarım atlet çıkardım. Soyunup, hazırladığım kıyafetleri giydim. Saçlarımı salıp, çok çok hafif bir makyaj yaptım. Kahverengi bir kemer takıp, beyaz supralarımı ayağıma geçirdim. Bu gün sadece ' Derin ' olacaktım, bu yüzden silahımı yanıma almadım. Cebime telefonumu koyup, seri bir şekilde aşşağıya indim. Ateş beni koltukta bekliyordu. Benim geldiğimi farkedince ayağa kalktı. Önce beni süzdü ve yutkundu sonra da yanıma gelip elini göbeğime koydu. Atlet belimin üstünde bittiğinden alt kısmı çıplaktı ve teni tenime temas ettiğin de heyecanlanmıştım. Çatışmalarda hissetmediğim bir heyecan...

Ateş " Böyle mi geleceksin? " diye sordu. Omuz silkip " Evet " dedim. Elini tutup göbeğimden çekerken, Ateş' in kaşları çatılmıştı ama bu günü mahvetmek istemediğinden olsa gerek sesini çıkarmadı ve " Hadi! " diye söylenip arkasına döndü.

Arkasından ilerlerken en son ne zaman soyismimden uzak olduğumu düşündüm. Hayır... Ben hiç bir zaman sadece Derin olamamıştım. Doğduğumda, okulda, şimdi, hatta babam öldüğün de bile... Bir Ateş olarak acımı yaşamıştım... Ağlamadan, feryatsız, çığlıksız, geceye fısıldayarak.

Arabaya bindiğimiz de Ateş siyah, güneş gözlüklerini taktı ve arabayı çalıştırdı. Nereye gidiyorduk hiç bir fikrim yoktu. Ağaçlar ve tek tük evler camdan, bulanık bir şekilde akıp gidiyordu. Sonunda evimin ormanlık alanından çıkıp şehre girdik. Ancak burada da yavaşlamadı ve arabalara makas atarak ilerlemeye devam etti.

Sarışın Mafya #ilmelistanWhere stories live. Discover now