BÖLÜM 15

4.8K 469 68
                                    

İğrenç dudaklarını dudaklarımdan ayırdı ve dudaklarını boynuma yönlendiri. Boynumu sert ve acı verici şekilde öperken bağırmaya başladım. Neden geldim ki sanki buraya. İyilik yapıcam diye geldi bunlar başıma. Dudaklarını boynumdan çekti ve karnımın üzerine oturup bana baktı. Yüzünde iğrenç bi gülüş vardı.

-asya.
Dedi nefes nefese. Adımı ağzından duyduğumda hıçkırmaya başladım. Elini yüzüme getirdi ve göz yaşlarımı sildi. Ben ne kadar başımı çevirmeye devam etsemde silmeye devam etti ve en sonunda çenemden tutup ona bakmamı sağladı.

-şş... Ağlama bebeğim. Seni kimse duyamaz. Benimle evleneceksin asya. Ne olursa olsun evleneceksin ve ben o babalıktan şirketi alıcam. Aldıktan sonra s*ktır olup gidersin.

Dedi ve ellerini yüzümden çekip üzerimdeki gömleğin yakalarına getirdi. Gömleği tek hamlaede yırttığında daha büyük bir çığlık attım. Önünde sutyenimle kaldığımda öpücüklerini her yerimde dolaştırmaya başladı. Ağlamam durdu, gözlerimi sımsıkı kapadım ve bu anın hemen bitmesi için dua etmeye başladım.

JIN İN AĞZINDAN

Asya yı işten eve giderken gördüm. Sonra yanına bir çocuk geldi ve yönünü değiştirerek çocuğu takip etmeye başladı. Bende Asya yı takip ettim.

Sonra ne olduğunu anlamadan Asya ve o çocuk göz önünden kayboldular. Tam geri dönecekken Asya nın yanındaki çocuğu gòrdüm. Ama yanında Asya yoktu. Nereye gitti ki şimdi. İçimde istemsiz bir gerilme ve huzursuzluk vardı. Sonra çocugu kollarından tutarak.

Jin:
Yanındaki kız nerde

Çocuk:
Aaa abi canımı acıtıyorsun.

Farketmeden çocuğun kolarını biraz fazla sıkmışım.

Jin:
Özür dilerim abicim. Şimdi söyle demin ki kız nerde

Çocuk:
Abi beni tehtid etti. Eğer onu kandırıp onun yanına gitmesini sağlamassam annemi öldüreceğini söyledi. Bende ablayı onun yanına gòtürdüm.

Çocuğun bu laflarından sonra daha çok tedirginleşmeye başlamıştım.

Jin:
Peki tamam. Beni onların yanına götürürmüsün.

Çocuk olumlu anlamda başını sallayarak beni yıkılmış evlerin bulunduğu bir yere getirdi .
Bissürü yıkık ev vardı burda. İyide Asya hangisinde?

Jin:
Peki hangi ev

Diye sordum . Cevap gelmeyince çocuğa döndüm ve kaçtığını gördüm. Peşinden koşacaktım ki Asya nın çığlıkları nı duymamla sesin geldiği tarafa yöneldim.
Koştum koştum. içimde tarif edemeyeceğim bir acıyla koştum. Neden onun cığlıklarıyla bu kadar içim yandı ki.
Asya nın çığlıkları kesildi. Şimdi ne tarafa doğru koşcam. Diye düşünürken ...
Bu sefer yine Asya nın sesini duydum. Anladım ki onun yakınındayım. Ağladığını duyuyabiliyordum. Hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Acılar içinde ağlıyordu. Sanki ölmek istercesine ağlıyordu. Ben onun sesinin geldiği tarafa doğru koşarken tekrar bir çığlık sesi daha geldi. Ama bu seferki çok farklı bir bağırmaydı. İçimde o kadar kötü düşünceler oluştu ki bu seferki çığlıkta.

Bu sefer buldum galiba. Yıkık evlerden birine girdim . Ses burdan geldi. Sonra kapıdan korku ile girdim. Sanki karşılaşacağım şeyden çok korkarmış casına içeriye girdim. Sonra odaların kapılarını hızla tek tek açtım. Çünkü sesler kesilmişti. Son bir oda kaldı. Hemen kapıyı açtım. Gördüğüm şeyle ölmek istedim o an. Neden böyle birşey istedim bilmiyorum. Ama canım yanıyodu.

Asya yerde cam kırıklarının üstünde yatıyodu çıplak vücuduyla . Üstünde sadece südyeni vardı. Gòzlerini sıkıca yummuş ve tir tir titriyo du. Şerefsizin biri de eli Kanar bir vaziyette Asya nın Üstünde ydi. Bunu söylemesi çok acı ama Asya nın göbeğine iğrenç öpücüklerini konduruyodu.

Sonra kapıyı açar açmaz içeri fırladım. Şerefsizin yakalarından tutup Asya nın üstünden kaldırdım. Ve onu yumruklamaya başladım. Onu yumruklarken gozlerim asyaya takıldı. Gözlerini sımsıkı kapatmış ,Tir tir titriyodu ve sanki birşeyler söylüyodu. Ve serefsiz boşluğumdan yararlanıp yanımızdan kaćtı. Sonra Asya nın yanına koştum yattığı yerden kaldırmak için kollarından tuttum.

Asya:
Lütfen yapma . Lütfen yapma

Dedi ağlayarak. O zaman dayanamadım ve gözlerimden yaşlar akmaya başladı. Göz yaşlarımı sildim ve

Jin:
Korkma güzelim ben geldim . Yanındayım

Dediğimde gözlerini açtı.

Asya:
O nerde gittimi . Çok utanıyorum.

Dedi. Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı ve elleriyle yüzünü kapattı. Sonra onu kaldırdım . Sırtında kanayan küçük yaralar vardı . Bu yaralar duvarda ki kırılan aynanın kırık parçalarından olmuş galiba ...
O Şerefsizi bir elime geçirirsem varya.
Üstümdeki deri montumu çıkartıp ona giydirdim. Yürüyecek hali yoktu . Asya yı kucağıma aldım . Arabaya bindirdikten sonra o lanet olası yerden ayrıldık.
Eve gelene kadar ağladı . Ellerini yüzlerine kapatarak. Söyleyecek birşeyde bulamadım. Sadece ağlama diyebildim. O ağladıkca içimde İstem dışı ve tarif edilemeyecek bir acı oluşuyor du çünkü...
Eve geldik ve onu tekrar kucağıma alarak apartmana girdik. Bizim bir alt katımızdaki olan yani kendi evine götürdüm. Kapıya yumruğumla vurdum. Kapıyı Syung açtı.

Syung:
Jin Hyung asyaya ne oldu.

Jin:
Syung lutfen hiçbirşey sormadan dediklerimi yap .

Dedim ve direkt banyo ya koştum. Asya yı küvet in içine oturttum ve suyu açtım. İlk başta biraz irkildi ama sonra alıştı. Ama hâlâ ağlıyordu. O ağladıkca kalbim parçalanıyodu âdetâ . Sonra Asya yı küvetten çıkardım. Havluyla saçlarını kurulamaya başladım. Tabi Syung ağzını dizlerine kadar açmış bizi izliyordu.
Asya yı banyodan çıkarıp odasına götürdüm.

Jin:
Syung buraya gelir misin

Syung kafasındaki soru işaretleriyle yanıma geldi.

Syung:
Jin Hyung ne olduğunu anlatmayacakmısın . Asya ya ne oldu.

Diye sordu.

Jin:
Sen Asya nın üstünü değiştir . Hem birşey olmadı. Sen sadece dediğimi yap.

Tamam dedikten sonra ben odadan çıktım. Kapının onünde beklemeye başladım. Sonra Asya nın sesini duydum.

Asya:
Aaaaaaaaa

Diye bağirdı. Hafif kısık bir sesle. Nefesi kesilmişcesine

Jin:
Syung Asya iyimi . Ne oldu.

Diye seslendim Syung a. Ama bana cevap vermedi. Sonra tam içeri gircekken Syung kapıyı açtı. Asya nın yatağına uzandığını kapıdan görebiliyorum.

Syug:
Jin Hyung !!!
Sırtına ne oldu. Sırtında küçük cam kırıkları ve yaralar var . Kanıyo.

Dedi telaşlı bir ses tonuyla.

Jin:
Syung bu gördüklerini kimseye anlatma tamammı. Aramızda kalsın. Ve ayrıca lütfen soru sorma

Dedim kısık bir ses ile

Syung:
Tamam . Jin Hyung sen Asya nın yanında dururmusun. Benim işlerim var da.

Tamam dedim . Sonra syung evden gitti . Bende Asya nın odasına girdim.
Yanına uzandım ve saçlarıyla oynamaya başladım. Kuruyan göz yaşlarıyla uyuya kalmıştı. İçim parçalanıyodu. Onu böyle görmek istemiyodum. Ben güçlü Asya yı her seferinde bana sinirlenip beni döven asyayi istiyordum. Ama şu an da uysal kedi yavrusu gibiydi.
Korkak aciz biri gibiydi. Onu böyle gordukce o şerefsiz ona birşey yaptım ı endişesiyle kıvranıp durdum.
Sonra Asya nın sırtından kan aktığını gördüm.

Vote ve yorumlariii bekliyoruuzzz :) :) :)

Zorlu Aşk (BTS)Where stories live. Discover now