Zorlu Aşk (BTS)

BÖLÜM 18

Media da Öykü vee Jimin vaar.

Merhaba . Yb çok istediginizi söylediniz. Malesef ki sevdiğim insanları kıramıyorum. O tatlış Yorumlarınıza ve begenilerinize çok teşekkür ediyorum. Sizi cok seviyorummm. Neyse iyi okumalar.

TAEHYUNG UN AĞZİNDAN

Of ya ne yaptım ben. Onun beni sevdiğini söylediģinde mutluluģumu onu öperek göstermek istemiştim. Ama ona itiraf edersen öpmeyeceğim dedim. Ama dayanamadım işe. Bir anda içimden öyle geldi. Resmen çakallık yaptım ona karşı. Off. Belkide beni artik sevmiyodur.
Yaa tam bir eşegim ya.

ÖYKÜNÜN AĞZİNDAN

Ben tam evden çıkacakken elis eve geldi. Oha Elis ağlıyordu . Ama o kolay kolay can damarı na basılmadıkca alamaz ki.

Öykü:
Elis iyimisin.

Onu böyle görmek üzmüstu beni. Ne kadar kavga etsek de ablam sonuçta.

Elis:
İyiyim yok birşeyim.

Dedi sertce ve odasına kapatti kendini. Hemen pesinden gittim.

Öykü:
Elis iyimisin.

Elis:
Git başımdan

Òykü:
Ben çıkıyorum o zaman. İstediğin birşey varsa söyle. İstersen yanında duruyum

Elis:
Hayır bırsey istemiyorum. Yanlız kalmak istiyorum sadece. Sen git

Dedi. Ama hâlâ ağlıyodu. İyide ben nasil giderim ki şimdi.
Kapı çaldı. Kapiyi açtim . Tahmin ettigim gibi jimin gelmişti.

Jimin:
Hazırmısin öykü. Çikalimmi artik

Dedi nefes nefese . Sanki içinde buyuk bir heyecan var gibiydi

Öykü:
Şey bugün ki planı erte-

Diyecekken bileģimden Tutu ve beni dişari çıkardı.

Jimin:
Hadi ama öykü. Oyun bozanlık yapmak yok.

Dedi ve aşağı indik. Ama aklim hâlâ elis teydi. Arabaya bindik . Sonra Çimenler çiçekler ile dolu olan ve sessiz bir yere geldik. Burda sadece jimin ben ve cıvıl cıvıl öten kuşlar vardi. Sonra jimin arabadan bir termos ve bir sepet çıkardi.

Öykü:
Bunlar ne

Jimin:
Şey piknik yaparız diye düşünmüştüm, ama eğer istemezsen yapmayabiliriz, hatta eğer gitmek istersen de gidebilir-

Öykü:
Jimin sakin ol

Dedim ağzını elim le kapatarak. Yaptığım şeyle şaşırmış gibi baktı. Gözleri sanki birşey anlatıyodu bana. Ağzındaki elimi eline aldı ve bana biraz daha yaklaştı.

Bana birsey söylemeye çalıstı

Jimin:
Şey -òykü ben- ben senii .

Dedi ve oksürmeye başladı. Hemen ona su verdim . Suyu nu içti . Birkaçkez daha öksürerek ve kendini hafif sarsarak konuşmaya başladı.

Jimin:
Öykü ben galiba senden hoşlanıyorum. Hatta seviyorum. Bu kadar güzel olmaya devam edersen ve bana bu kadar iyi davranırsan aşık bile olabilirim. Yani şey - hani kötü davranırsan seni sevmeyeceğim anlamına gelmiyo bu - yani severim ama...
Of tamam yine saçmaladim ben

Jet hızıyla konuşmuştu resmen

Öykü:
Bende seni seviyorum jimin. Hatta bu kadar yakışıklı ve tatlı olmaya devam edersen aşık bile olabilirim

Jimin:
Ahh biliyodum , biliyodum. Beni sevmediğini ve beni sadece arkadaş olarak gördüğünü biliyodum. Özür dilerim . Yani beni sevmediğini bile bile seni sevdiğimi söy-

Lafını kestim ve yanağına bir buse kondurarak hemen geri çekildim

Jimin:
Neee!!!!!!!!!!!!!!! . Sende beni mi seviyorsun

Diye bağırdı. Garibim ya jeton yeni düştü. Ayağa kalktı ve beni kollarının arasına sardı. Havada dòndürmeye başladı.

Öykü :
Jimin başım döndü yeter artık

Dedim kahkahalarımla. Sonra beni indirdi ve kollarına sıkıca sardı. Sonra gözlerini dudaklarıma sabitledi bende onunkilere ... sonra dudaklarıma dudaklarını sabitledi . Ve öptü... Vücudum kas katı kesilmişti resmen. Ama gelen sesle ondan ayrıldım

Öykü:
Jimin ş-şu kalabalık bize doğrumu geliyor.

Jimin:
Ah Hayır olamaz . Yani olmamalı. Şimdi sırası değil. Ama bu ânın bitmesini istemiyorum ben.

Dedi . Şu anda yanaklarımın kızardığını hatta yandığını hissedebiliyorum.

Òykü:
Ne oluyor jimin söylesene

Dedim ve gelen kalabalıktan
-jimin . I love jimin . Anyongg
Gibi sesler ve bağrışmalar duydum . Anladımki başımız dertte...

Jimin:
Ne olduğunu bilmiyorum aşkım ama tek bildiğim şey burdan kaçmamız gerek ...

Ben salak salak ona bakerken ve bana dediği şeyi sindirmeye çalışırken o sofra bezini içindekilerle beraber kaldırıp arabaya fırlatmıştı.
Tabi ben salak gibi onu izledim. Hala dedigi seyi sindirmeye calıştım. Sonra beni bileğimden tutup arabaya bindirdi. Ama ben hâlâ dediği şeyi düşünüyordum. Aşkım...

Jimin:
Aşkım seni bulduğum ilk gün kaybetmek istemiyorum

Dediğinde yüzümde hafif bir gülümseme oluştu. Ve bana ne olduğun anlattı. Dediği şeyle peşimizdekilerin onun army leri olduğunu anladım
Ve arabayı gazlayarak devam etti . Beni Okula bıraktı. Ve gitti.

ARDA NİN AĞZINDAN

O gün şerefsizin biri gelip asyayı kurtarmasaydı ...
Ahh o sürtüğün işini bitirmiştim. Onunla evlenecek tim sonrada boşanacaktim. Ve şu anda şirket benim olabilirdi.
Tüm hayallerimin içine ettiler. Aslında artık amacım şirket değil amacım Asya dan intikam almak. Kırılan grurumu düzeltmek. Herkesin dilinde zavallı ve acınacak durumda olan birisiyim çünkü.
Neyse bugün mutlu olmalıyım. Çunku abim hapisten çıkmış ve buraya geliyormuş. Abimi çok seviyorum o da beni cok seviyor. Abimin gücüyle Asya dan intikamımı alacağım.

______________ ______________

abim geldi ve adamlarıyla beraber içeri girdi.

Mert:
Siz çıkın

Dedi abim adamlarına. Ve onlar çıktı.

Mert:
Olanları duydum. Asya evlenmemiş seninle.

Dedi. Bende kendimi abime acındırarak.

Arda:
Evet abi ufak bir hata yaptım diye terk etti beni. Ama abi ben onu çok seviyorum. Onsuz yaşayamam

Diye yalanlar uydurdum. Ve ağlamaya başladım. Şu andaki amacım Abimin bana acıması ve asyayla evlenmemi sağlaması ydı.

Mert:
Ağlama kardeşim. Asya seninle evlenecek.

Arda:
Ama abi o başkasını seviyor. Benimle evlenmez

Mert:
Bu daha çok işimize gelir. Sen merak etme ben herşeyi halledeceğim. Yeterki sen üzülme kardeşim.

Bu bölüm biraz kısa olduğu için .bidaha ki bolumu bu gece saat 12 den sonra Allah dan birşey olmassa yayinlayacagim.