♻️HADI RUH ÇAĞIRALIM♻️

3.6K 377 193
                                    

.Arkadaşlar Asya yı özledinizmi

Buyrun size Yb.
Çok sevdigim okuyucularım için hızlı yayınladım. Kıymetimi iyi bilin😆😆😆

Çok zorlukla konuşuyordu. Sesi kısık ve tuhaf cıkıyordu. Ama bu Asya nın sesiydi. Ne kadar sesi tuhaf çıksada sesindeki o mütiş ton hala aynıydı.

Jin:
A ama sen öldün.

Asya:
Hayır jin ölmedim

Jin:
Güzelim...

Dedim derin bir nefes alarak.

Jin:
Bu gerçekten sen misin?

Acıyla bakıyordu gözlerinin içi. Ama birazda özlemi andırıyordu bu bakışlar. Işıl ışıl... Güzelliği hala göz kamaştırıcıydı . Çok yorgun ve bitkin olmasına rağmen hala çok güzeldi işte.

Daha fazla dayanamayıp onu sıkıca kollarıma sardım. Birdaha hiç bırakmak istemiyorum onu. O tarifi olmayan güzel kokusunu içime çektim. Sımsıkı sımsıkı sarılıyordum ona. Bu gerçek miydi? Bir anlık düşünceyle onu kendimden ayırdım.

Jin:
Sen yine hayalsin. Buda bilinç altımın bana oynadığı bir oyun dimi. Kahretsin! Sen gerçek değilsin bilmiyorum.

Asya:
Jin
Bu sefer gerçek. İnan bana . Lütfen...

Sesi değişik ve kısık çıkıyordu ve usul usul ağlıyordu. Gözyaşları yanağından dudaklarına doğru bir yol alıyordu. Çok sakin ve bitkin duruyordu karşımdaki gerçek olmayan kişi. Bense onun aksine delirmiş gibiydim.

Asya:
Benim jin. Güzelin...

Bu... bu gerçek olabilir miydi? Asya gercekten yaşıyor muydu? Evet bu Asya'dı. Bu benim *güzelim* di. O benim her şeyimdi ve ş anda karşımdaydı. Evet bu sefer gerçekti. Biliyordum onun yaşadığını. Çok özlemiştim çok.

Onu tekrar kollarımın arasına aldım sımsıkı bir şekilde. Kokusunu doya doya içime çekiyordum. Bir anda aklıma gelen ilk şeyi söyleyiverdim.

Jin:
A Asya'm sesin...

Asya:
Vurulduktan sonra ses tellerimde büyük hasar kaldı. Hiç konuşamıyordum. Defalarca karşına çikmak istedim ama konuşamıyordum işte. Yavaş yavaş düzelmeye başladı ve ilk fırsatta yanina geldim jin inan bana.

Onu tekrar kollarımdan ayırdım ve gözlerinin en içine baktım. Biraz öncekinin aksine kısık sesle konuşmaya başladım.

Jin:
Sen g gerçekten de yaşıyorsun.

Evet bu oydu. Bu benim Asyam dı... Bu onun tarifsiz kokusuydu. Onun sesiydi. Ona tekrar sarılacağım sıra bir anda duraksadım.

Jin:
Neden Asya . Yine neden . Bu sorudan bıktın biliyoru. Çünkü bende bıktım. Defalarca aynı soruyu sorup cevabını alamamaktan bıktım. Üzülmekten , ağlamaktan , tükenmekten bıktım. Anlat bana her şeyi.

Asya:
Zamanı gelince her şeyi öğreneceksin jin. Her şey çok güzel olacak lütfen inan bana.

Jin:
Ne zamanı ya. Ben ne zamandan beri yanıyorum haberin var mı senin. Şimdi ne zamanından bahsediyorsun. Neyi bekliyorsun hala. Ölmemi mi? Söylesene Asya! Konuşsana!

Başta kısık çıkan sesim gittikçe artıyordu. Benim sesimin her artışında Asya daha çok ağlıyordu. Yaptığı tek şey susmaktı ve bu beni çileden çıkarıyordu.

Asya:
Şu anda anlatamam. Sabret biraz.

Kafamı ellerimin arasına aldım ve öfkeyle kendi etrafımda bir tur döndüm. Adeta delirmiş gibiydim. Ama sakin olmalıydım.

Zorlu Aşk (BTS)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin