sustu şimdi martılar

463 59 2
                                    

"...gelmiyor sabahlarım

gittiğinden beri gece

ne acı

bir sevip de bin ölen bu kalbim uslanmıyor."

.

.

.

Sıcak ve sessiz olan odada bir tablodan bir tabloya çarparak yankılandı genç kızın kahkahası.

"Bay Park! Bu kadar çabuk öğreneceğinizi hiç düşünmemiştim!" dedi beyaz,büyük ebatlı piyanonun siyah beyaz tuşlarının önünde küçük bir taburede oturan kız.

"Sahiden güzel mi çaldım dersiniz?" dedi genç adam karşısında mükemmel diye adlandırabileceği şekilde gülen kıza ithafen.

"Sahiyim ya,çok çabuk kavrıyorsunuz. Muazzam bir yeteneğiniz var."

Genç adam bu cümleler karşısında gülmekten genişlemiş ağzını daha da genişleterek yanında oturan kızın gözlerine baktı.Gözlerine sihir yapılmış gibi parlıyordu genç adamın gözleri. Yanındakine baktığı her süre gözleri bu hali alıyordu. Kızın onun gözlerini görmemesi genç adamın bir yandan işini kolaylaştırıyordu. Çünkü eğer kendisine nasıl bakıldığını görse yanındaki,belki de gözleri ile hissettirdikleri hoşuna gitmez, beyaz ve narin elleriyle öğrettiği piyano dersini keserdi.

Aynı zamanda genç kızın söyledikleri her ne kadar profesyonel olsa da ve bir çok ustadan övgü almış bir sanatçı olsa da onu utandırmıştı.
Sanki,kalbi saniyede milyon kez kanat çırpan bir kelebek gibiydi.

"Ah,teşekkür ederim Bayan Jeon." dedi Park Jimin.
Bir eliyle piyanonun tuşlarına dokunurken bir eliyle de eğik olduğu kafasındaki saçları gelişi güzel savurdu.
Kafasını kaldırıp karşısındakine baktı ve onun da ellerini dizlerinin üstünde birleştirmiş ve biraz önceden kalan gülümsemenin az da olsa hâlâ etkisini gösterdiği bir yüz ifadesi ile durduğunu gördü.

Kızın omuzlarının biraz altında bulunan ve koyu rengi teni ile tam bir zıtlık oluşturan görüntüsüne baktı. Ve Park Jimin bir çok kez içinde dile getirdiği gibi yeniden aynı cümleyi kurdu içinde.

Jeon Youngmi kesinlikle kusursuzdu.

Belki dünyada çok sayıda güzel kız vardı fakat kendice Youngmi gördüğü en güzel kızdı. Her gördüğünde kalbini tekrar ve fazlasıyla çarptıracak,konuşması ile karşısındakini büyüleyecek birisi idi.
Evet dedi Jimin, evet kesinlikle Jeon Youngmi bir seiren'di. Onu bu denli etkilemesinin başka nasıl bir cevabı olurdu ki?

Öte yandan belki de duyguları diye düşündü. Görmeden hayran olduğu sesi,güzelliği ve zerafeti ile buluşunca ortaya böyle bir duygu çıkmıştı. Belki de duygu geçiciydi fakat Park Jimin ânı yaşamaya odaklanıyordu,her zaman yaptığı gibi.

Düşüncelerini yanındaki böldü.

"Piyano çok emek gerektirir. Fazlasıyla pratik ve sabır. Sabır her işin başında geldiği gibi bu işte de altın kurallardan biridir. Pratikler ile harmanlanan yetenek eninde sonunda insana istediği sonucu verecek,bu yüzden insan beklemeli ve görmeli. Sizde öyle Bay Park. Fazlaca pratik ile birlikte kısa zamanda iyi iş başaracağınıza eminim."
dedi Jeon Youngmi.

Park Jimin bu sözler karşısında tekrar teşekkür etti ona.

***

"Piyano dışında hobileriniz nelerdir Bayan Jeon?" dedi genç adam ayağa kalkmış olarak büyük salonu dolanırken.

"Kitapları severim." dedi kız ve devam etti.

"Kazadan önce bir kütüphane kadar kitap okumuşluğum vardı zaten. Ve yaşadığım olaylar kitap okuma sevdamı azaltmadı,aksine arttırdı."

Genç adam arkasından gelen kızın dedikleri karşısında sevindi yeniden. Hobileri de aynıydı. O da kitap okumaya bayılırdı.
Ah diye geçirdi içinden genç adam. Ona gün boyu kitap okuyabilsem ne güzel olurdu diye söylendi tekrar içinden Belki bir gün bu olabilirdi,gereken tek şey zaman ve sabırdı.

"Peki ya başka? Loo oynamayı sever misiniz?"
Genç adam bir başka hobisi olan devrin kart oyunlarından ünlüsü loo'dan bahsetti,belki seviyordur diye düşündü.

"Pek değil." diye yanıtladı bayan jeon.

"Okumayı loo'ya tercih mi ediyorsunuz?" diye soru yöneltti yeniden Jimin.
Ve tekrar konuştu kıza doğru.

"Ah,Bayan Jeon loo'yu küçümser.Kendisi büyük bir okuyucu demek,başka bir şeyden zevk almıyor."

Buna yanıt olarak jeon youngmi;
"Ne böyle övülmeyi ne de böyle kınanmayı hak ediyorum,büyük bir okuyucu değilim benimce,birçok şeyden zevk alırım."
dedi. Sesinden az da olsa
sinirlenmiş gibi duruyordu youngmi.

Genç adam baktığı tablodan kafasını çekti ve genç kızın,evin lavanta kokusuna karşın yasemin konusunu içine çekecek kadar yanına geldi. Ve kıza bakarak tekrar konuştu.

"Sizin fazlaca kitabınız var anlaşılan Bayan Jeon." dedi Bay Park kızın sinirli sesini aldırmayarak az önce yanından geçtiği büyük çaplı kitap raflarına bakarak.

"Eh,iyi olmak zorunda,bir kuşağın eseri." diye cevap verdi genç kız ayakta tek kolunu raflara yaslarken.

"Ama kendiniz de çok şey eklendiniz değil mi?" dedi Jimin.

"Tabii,benimde katkılarım büyük fakat aile kitaplığımız oldukça geniş. İstediğiniz kitap var ise çekinmeden almanızı isterim Bay Park."

"Teklifiniz için teşekkür ederim Bayan Jeon,bunu gözden geçireceğim." dedi Jimin kıza karşılık gülümseyerek.
Yeni bir soru ile bozdu anı.

"Nedir kitapları size bu kadar sevdiren özellik bayan jeon?"

Genç kız hafifçe tebessüm etti.

"Ah bayım,kitaplar,kitaplar,bu bir kutu içine sıkıştırılmış bir dolu insanın gürültüsünden oluşan dünyadan uzakta farklı bir yaşam alanı gibidir. O yerde düşünceler özgürdür ve konuşmak serbesttir. Yasaklar yoktur ve istediğin gibi yaşayabilirsin,hepsi senin elindedir. Sadece senin istediğin bir yerdir orası. Sevmediğin bir şey olmaz,kalbini ısıtacak kadar sıcak olan bu yer gerçekten kitap okumayı seven insanı kendi içine alır ve buradan çıkmak istemeyecek kadar güzel barındırır.Bu yaşam alanı siz yalnızsanız,mutsuzsanız,çaresiz iseniz,aşık iseniz veya her nasıl hissediyorsanız size uygun kapısı bulunan bir yerdir. Sizi anlayan dilden bir yerdir. Âdeta size ait bir dünya gibi."

Genç adam,işittiği cümleler karşısında hayran kaldı. O da tıpkı kendi gibi bu kendini boğazlayan dünyadan uzakta kalmak için kitapları seçiyordu.
Kitaplar onun için de bir yaşam kaynağıydı. Ne zaman sıkılsa okurdu.

Çünkü okumak rahatlatırdı.

"Bunlar çok güzel cümleler bayan jeon. Sanırım bir ortak yönümüz daha oldu." diye güldü genç adam.

"Benim gibi düşünmenize sevindim bay park." genç kızda ona karşılık gülümsemeden edemedi ve erkek olanın hayran olduğu gülüşü yeniden bir çift göz önüne serdi.

piano : park jiminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin