Eğer Harry Potter'da Olsaydım

Yasak Orman

Yazım yanlışları için özür dilerim. İyi okumalar! Baya uzun oldu biliyorum, yorumlarınızı bekliyorum.

Filch Hermione, Neville ve Harry'yi getirdiğinde Malfoy ile meraklı meraklı etrafı izliyorduk. Cezanın nasıl geçeceğini bilmiyordum. Biraz tedirgindim.

Filch fenerini yakıp dışarıya çıkarken "Gelin arkamdan," dedi. "Okul kurallarının dışına çıkmak ne demekmiş, anlayacaksınız."

Sırıtarak sözlerini sürdürdü. "Öyle ya bana sorarsanız en iyi ceza, sıkı çalışma ve acıdır. Yazık, o eski cezaları artık vermiyorlar... Sizi bileklerinizden bağlayıp birkaç gün tavanda sallandırmak ne güzel olurdu. Ne olur ne olmaz, belki gerekir diye zincirleri hala saklıyorum odamda. Hadi bakalım, gidiyoruz. Sakın kaçmaya kalkışmayın yoksa haliniz daha beter olur."

Karanlık bahçeden geçtik. Neville burnunu çekip duruyordu. Filch oldukça keyifliydi. Harry ile göz göze geldik bir an. Meraklı ve tedirgin görünüyordu.

Ay pırıl pırıldı ama önüne geçen bulutlar etrafı karartıyordu. İleride Hagrid'in kulübesinin ışıklı pencereleri gözüküyordu. Uzaktan bir ses duyduk.

"Sen misin, Filch? Çabuk ol, hemen başlayalım."

Harry'nin yüz ifadesi gevşedi. Hagrid'i duyunca sevinmişti.

Filch de yüzündeki rahatlamayı fark etmişti ki, "O salakla keyif çatacaksınız sanıyorsun değil mi?" dedi.
"Birazdan görürsün gününü. Ormana gidiyorsunuz, tek parça halinde çıkarsanız ben de bir şey bilmiyorum demektir."

Bunu duyunca Neville inledi, Malfoy olduğu yerde kalakaldı.

"Ormana mı?" diye tekrarladı Draco. Sesi her zamanki gibi soğuk çıkmıyordu.
"Geceleyin gidemeyiz oraya. Çeşit çeşit şey var, kurt adamlar bile varmış."

Neville, Harry'nin cübbesinin koluna yapıştı. Soluğu kesilecekti neredeyse.

Sesi sevinçten titreyerek "Ödün patlıyor ha?" dedi Filch.
"Kurt adamları daha önce, başını derde sokmadan önce düşünseydin, öyle değil mi?"

Hagrid belirdi karanlıkta, ayaklarının dibinde Fang, salına salına yaklaştı. Kocaman yayı elindeydi, omzuna da oklarla dolu sadağını asmıştı.

"Nerede kaldınız?" dedi. "Yarım saattir sizi bekliyorum. Harry, Hermione, Juliet her şey yolunda mı?"

Filch soğuk bir sesle "Ben olsam onlarla dostluk etmezdim," dedi. "Ne de olsa buraya cezalandırılmak için geldiler."

Hagrid kaşlarını çatarak Filch'e, "O yüzden mi geciktiniz?" dedi. "Söylev mi çekiyordun onlara? Bu senin üstüne vazife değil. Sen yapacağını yaptın, bundan sonrası benim işim."

"Seher vakti gelirim," dedi Filch. Pis pis "kalan parçalarını toplamaya," diye ekledi. Sonra döndü, karanlıkta yanıp sönen feneriyle şatoya doğru ilerlemeye başladı.

Malfoy, Hagrid'e bakıyordu.

"Ormana gelmiyorum ben," dedi korkuyla.

Harry belli etmeden gülüyordu.

Hagrid, "Hogwarts'ta kalmak istiyorsan geleceksin," dedi öfkeyle. "Bir yanlış yaptın, cezasını da çekeceksin."

"Ama uşaklara yaraşır bir şey bu, biz öğrencilere değil. Biz kitap okuyup, yazı yazacağız sanıyordum. Babam bunu bir duyarsa-"

"Hogwarts'ta böyle şeylerin olduğunu söyler," diye kükredi Hagrid. "Yazı yazacakmış! Kime ne yararı var bunun? Ya işe yarar bir şey yaparsın ya da pılını pırtını toplar gidersin. Okuldan atılman babanın hoşuna gidecekse dön şatoya toparlan. Hadi!"