Imagination//Mendes

4. Bölüm

Şimdi diyeceksiniz ki karşında Shawn var ne bu tripler? Ben olsam derdim. Ama öyle olmuyor işte. İnsanın gururu bir kez kırıldı mı kimin kırdığı önemli olmuyor.

En çok rahatsız eden şey ise onu hala seviyor olmam. Onun bunu sinirle yaptığını biliyorum. Onun öyle bir insan olmadığını da biliyorum.

Off! Kafam çok karışık. Bilmem kaçıncı kez çalan telefonuma tekrar baktım. Yine Shawn arıyordu. Onun bu hareketine dayanamayıp telefonu açtım.

"Efendim Shawn?"

"Ah, Shine bak bunu kaçıncı sefer söylüyorum bilmiyorum ama özür dilerim tamam mı? Nasıl bu kadar çıldırdım bilmiyorum ama... Bak kıskand-"

"Shawn duymak istemiyorum. Turla ilgili bir şey demeyeceksen kapatıyorum."

"Hayır bekle! Buluşalım tamam mı? Lütfen..."

Sesi fazla üzgün ve çatallaşmış geliyordu. Daha fazla dayanamadım.

"Tamam. Ama çok kısa tamam mı?"

"Tamam. Sana kendimi affettireceğim. Sahilde buluşalım."

"Tamam." hemen telefonu kapatıp hazırlanmaya başladım. Hemen üzerime bir kot ve kazak geçirdim gözlüklerimi gözümden çıkarıp topuz ySahilm saçlarıma yerleştirdim.

"Anne ben Shawn'la buluşmaya gidiyorum. Telefonum açık. Gerekirse ararsın. Seni seviyorum." dedim ve sahile doğru yol almaya başladım.

Hala onu düşünüyordum. Acaba sevgili olsak nasıl olurdu? Harika olurdu bence. Sürekli o çalar ben söylerdim. O bana romantik sürprizler yapardı. Bunlar onu ilk tanıdığım zamandan beri hayalimdi.

Sahile yaklaştığımda onu gördüm. Yine aynı giyinmiştik nasıl oluyor bilmiyorum ama kotumuzun mavi tonu bile aynı.

"Hey! Shawn!"

"Ah, Shine selam. Direk konuya giriyorum. Bak, seni kıskandım tamam mı? O sana benim bakmaya kıyamadığım bir şekilde bakınca sinirlendim. Özür dilerim. Sana karşı bu kadar kaba olmamalıydım." elimi tuttu ve devam etti.

"Şu an sırası değil ama... Seni ben aslında yeni tanımıyorum. Uzun zamandır takip ediyorum. Shine Wilson sevgilim olur musun?"

Şok olmuş, şaşkın bir şekilde ona bakıyordum.

"Oh... Shawn... Evet!" dedim ve hemen boynuna sarıldım.

"Ama bir şartım var. Biz sevgili olmayalım daha fazlası olalım. Kendimizi sınırlamayalım. Tamam mı?"

"Tamam." dedi ve gülümseyerek bana yaklaştı. Dudaklarımız değdiği an konuşmaya başladı.

"Tanrım! Seni çok seviyorum!"

"Ben de Mendes." dememle dudaklarımız birleşti.

Beni yavaşça, hislerini dudaklarıma akıtarak öptü. Hem ilkim olduğundan hem de bu güzel öpücükten dolayı bugünü hiç unutamayacağım.

Ayrıldığımızda etrafta olduğunu unuttuğum insanları farketmemle utanıp yeri eşelemeye başlamam bir oldu. Shawn ise umursamamakla kalmadı ve kolunu omzuma atarak beni daha da yerin dibine soktu.

"Hadi ama utanma. Böyle şeyleri daha sık yapmalıyız." deyip çapkın çapkın gülümsedi. Bununla birlikte ben de kafamı onun boynuna gömdüm ve kıkırdamaya başladım.

"Hadi kalk Shine! Cam ve Cara'ya haber verelim. Zaten beraberler sanırım aralarını yapmalıyız ne dersin?"

"Bence yapalım çünkü çok yakışıyorlar."

"Peki biz yakışıyor muyuz?"

"Tanrım birbirimizden habersiz aynı giyiniyoruz. Kim daha çok yakışıyor tartışmayalım bence." dedim ve beline daha da sarılarak çenesinin altından ona bakmaya başladım.

O mükemmel!

Eve geldiğimizde Cam Cara ile uğraşıyordu. Cara gitarina akort (böyle mi yazılıyor) yaparken Cam akortu tekrar bozarak onu çıldırtıyordu. En sonunda beklenen oldu ve Cara Cam'in üzerine atladı. Cam sanki bunu bekliyormuş gibi Cara'nın beline sarıldı ve dudaklarına yapıştı.

Shawn'ın "Öhöm öhöm. Ayrılsanız mı artık acaba?" demesi ile aceleyle kalktılar ve ellerimizi görünce şok olmuş bir biçimde bize sarıldılar.

"Hay Cara Cam deminki olayı unuttuğumu sanmayın." dedim. Tabi Cara şok.

Bu hallerine dayanamayıp kahkahayı basıverdim.

"Tamam tamam sonra konuşuruz." deyince hemen rahatladılar.

"Siz ne ara sevgili oldunuz ya." dedi Cam.

"Sanane Cam biz sizin daha demin olan şeyi açıklamanıza zorlamadık."

"Hadi o zaman tabu oynayalım." Sanki daha fazlası mümkünmüş gibi daha çok Shawn'a sokuldum..

Gece çoook uzun olacak..