"Sadece okula gelen bir kız mı Barış bence tam sana uygun biri?"
"Yapma anne o kız kim ben kim."
Eda güzelliği ile her erkeğin rüyalarını süsleyen bir genç kız ama onu diğerlerinden farklı kılan bir şey var. "Çok zor" her şeyiyle onu tanımlayan i...
Nihal "Naber Ege ?" deyip masamıza oturdu." Naber yakışıklı" deyip yanağımdan bir makas aldığında elini çektim. "Bir şey yapmadım ufaklık" deyip güldü. Bu kızdan nefret ediyordum, abimle sevgiliyken de zaten ilişkilerini onaylamıyordum. Ayrılınca daha bir değişmiş iyice bir antipati duymaya başlamıştım. Abim "iyidir Nihal" deyip sıkılmışcasına pufladı. "Ben de iyiyim canım" "Nihal biz de tam kalkıyorduk sen geldin, dimi beyler" deyip bize döndüğünde hızlıca aynı anda kafamızı salladık . "Aynen abi, aynen biz arkadaşa söz vermiştik hem unuttuk" dedim.Hızlıca masadan kalktık nihal "ben geldim diye mi gidiyorsunuz ya" abim de "ne ilgisi var"deyip masaya para bıraktı, kafeden çıktık. "Abi bir şu kızdan kurtulamadın ayrılalı kaç ay oldu halen sevgili olduğunuzu sanıyor." " Napayım Barış kovayım mı?" "Tersle abi cevap verme" "öyle olmaz işte hiçbir kızın kalbini kırmak istemiyorum. Özellikle de halen beni seven bir kızın." Gözümü devirip önüme döndüm .Arabaya ön koltuğa ben arkaya Serkan' la Ali, şoför koltuğuna da abim oturdu ve hareket etmeye başladık. Ali "abi oynak bir şeyler açında keyfimiz yerine gelsin" diyerek sırıttı. Te ma etmaje' yi bulunca sırıttım ve açtım.
(Medyadaki şarkı okurken dinleyin bence)
"Abi tam bizlik" deyip güldü Serkan. Ali kendinden geçmiş bir vaziyette kollar ını bir sağa bir sola oynatıyor, kafasını sallıyordu, ona bakıp güldük. "Ne gülüyonuz oğlum ritme bırakın kendinizi " Serkan' la eşlik etmeye başladık. Abim "Valla canım çekti, arabayı kullanmasam ben de oynayacam" deyip kahkaha attı. Ali arabanın tavanındaki açık pencereden dışarı çıktı, oynamaya devam etti. "Lan aşağıya in birisi görür şimdi" diye Serkan' la ne kadar oturtmaya çalışsakta oturmadı. İki dk sonra "of abi ya" diyerek suratını asıp oturdu. "Noldu lan" "peri gibi bir kız gördüm ve o da benim salak salak oynadığımı görüp güldü. Millet en karizmatik anında görür ben sığır gibi dans ederken. " "Bi şey olmaz lan sana kız mı yok" deyip üçümüzde güldük. "Susun lan şerefsizler hepsi sizin yüzünüzden, söylediniz söylediniz ondan oldu." Sırıtıp önüme döndüm.
(Eda' nın Ağzından)
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
(Medyadaki Elif Eda' nın ablası)
Evin kapısının önüne geldim ve zile bastım. Annem çok neşeli bir şekilde kapıyı açtı. "Hoşgeldin kızım" dedi. "Noldu anniş bu neşeyi neye borçluyuz." "Bilemiyorum" içeri girdik ve odama girdim. Pikenin içine biri saklanmış gibi bir kabartı vardı kesin kuzenim deyip pikeyi kaldırdım ki ablam "seni cadı" deyip yatağa düşürdü beni ve üzerime çıkıp gıdıklamaya başladı. "Abla ya abla tamam, insan gelir gelmez gıdıklanır mı" "gıdıklanır tabi bir haftadır aramıyorsun hayırsız " deyip gıdıklamaya devam etti." Tamam abla valla bak özür dilerim, bırak ölücem. " "Hadi hadi bana diri lazımsın." kocaman gülümsedi. Yataktan kalkıp kocaman sarıldım. O da boğarcasına sarıldı, "oyy özlemişim kız üniversiteyi kazan da yanıma gel olmuyor böyle ayrı gayrı." "İnşallah abla ya son 2 sene." Mutfağa gittik , "anne biliyordum bir şey olduğunu annem " oy canım kızlarım bugün istediğiniz bir tatlı var mı bakalım." Aynı anda "şekerpare" deyince "sormama gerek yoktu" deyip güldü. Şekerpare ablamla benim favorimdi. Ne zaman annem tatlı yapacak olsa şekerpare isterdik, küçüklükten beri. Yardım edin bakayım bana üzerinizi değişin de gelin. Evimiz 4 odalı olduğu için ablamla aynı odada kalıyorduk, odaya girip bir eşofman altıyla tişört çıkardım kendime. "Ee Eda var mı bir eniştemiz" deyince kıpkırmızı oldum. "Ne eniştesi abla ya beni bilmiyor musun sevgilim olacak adam ilerde kocam olsun istiyorum. Öyle birini de bulmak zorlaşıyor haliyle, tanıdıklarımın çoğu da gönül eğlendireyim derdinde. Kafa yormuyorum, derslerime bakıyorum. Senle aynı şehirde iyi bir tıpı kazanayım diye." "Ben de öyle yapıyorum Eda, tek derdim işimi hakkıyla yapıp iyi bir mimar olmak." Üzerimizi giyinince mutfağa geçip mutfak önlüklerimizi giydik. Senelerdir artık ezberlediğimiz malzemeleri çıkarmaya başladık.
Annem maharetli elleriyle hamuru hazırladıktan sonra ablamla şekillendirmeye başladık. Üzerine fındıklarını koyup fırına attım. "Anne biz bulaşıkları yıkarız" "tamam o zaman ben dinleniyorum biraz." Bulaşıkları yıkarken köpüğü ablamın üzerine sürdüm ve o da karşılık olarak tişörtüme sürdü. Kıkırdayıp bulaşıkları duruladık.
Mükemmel ötesi olmuş şekerparenin başında şerbetini çekmesini bekliyordum baktıkça içim gidiyordu. Ama sadist ruhum beni başında bekletiyordu. Soğumasını bekleyemeden bir çatal aldım, üfleyerek ağzıma attım. "Anne formumuzdan bir şey kaybetmemişiz çok güzel olmuş" der demez ablam tepsinin başına çöktü. Kıkırdadım "bana da kalsın çok yeme" "sus kız en sıkı diyette olsam bozarım valla." "Ay tamam" deyip yumulmaya devam ettim...
