41. Bölüm - Çaresizlik

7.4K 357 121
                                    


YORUM YAPIN, TEŞEKKÜR EDİYORUM ♥ Bu bölüm hep istediğiniz bir şeyi yazdım ama bu sefer sizi mutlu etmeyecek. Çok derin felsefi anlamlar yatıyor arkadaşlar burada... İstediğimiz şeyler gerçekleşse bile bizi mutlu etmeyebilir. Nursu Zeybek imza.

"Lütfen bana yardım et." Diye fısıldadım. Koray fırına gitmişti. Aslan'la mutfakta yalnızdık. "Sana neler dediğini bilmem lazım." Dedi önümde durarak. Dudaklarımı birbirine bastırarak bakışlarımı kaçırdım. "Mine'nin kim olduğunu biliyorum. Merak etme aramızda kalacak. Sizi tehlikeye atmam. Sadece söyle ve biraz düşüneyim, tamam mı?" Çenemi tuttu.

"Korkmanı istemiyorum. Korkmak sana göre değil." Gülümsemeye çalıştım ama dürüst olmak gerekirse, ödüm patlıyordu.

"Değil, biliyorum." Dedim. Koray'ı kaybetmekten, kendimi kaybetmekten, sevdiklerimi kaybetmekten, kendime yıllar sonra yarattığım bu düzeni kaybetmekten korkuyordum.

"Bunu evde düşünmem lazım. Enine boyuna. Bir kağıt kalem çıkaracağım, her şeyi tek tek yazacağım. Sonra seninle bunların üzerinden geçeceğiz ve her şey çok gizli kalacak. Güven bana." Başımı salladım ve ona sarıldım. Bir yanda her şeyim dediğim Koray, diğer yanda yine her şeyim vardı. Sahip olduğum her şey.

"Bende seninle olabilir miyim? Sana gidip tartışsak, düşünsek... Olur mu?" diye sordum. Sesim kırılganlaşmıştı. Beni sevenler, bu ses tonumu beğenmiyordu. Bana güçsüzlük yakışmıyordu.

"Olur, olur tabii ki." Dedi ve omzumu sıktı. "Hadi kahvaltıyı hazırlayalım. Bir şey çaktırma. Benimle dalga geçmeye devam et." Güldüm ama neşeden yoksun bir gülüştü bu. Kendimi rahatlatmaya çalışıyordum ama bu tüm cinayetleri mahkemede teker teker önüne sunulmuş bir katilin kendini rahatlatmaya çabalaması gibiydi. Gereksiz. İşe yaramaz. Boş.

Hiçbir şey olmamış gibi kahvaltımızı ettik Koray gelince. Ama benim tanıdığım Koray bir şeylerden şüpheleniyordu. Kolay değildi onun hayatı, çok şüpheci biriydi. Hatta daha da kötüsü, paranoyaktı. Haklıydı da bu konuda. Bana güvendiğini biliyordum. Her zamanki deliliğime verecekti belki de. Ama bir süre gözü iki kat fazla üstümde olabilirdi. Koray zeki biriydi. Bir şeyden daha şüphelenirse üzerine gider, öğrenir ve her şeyi berbat ederdi. Saldırganlaşır, önüne geleni vurur ve batırırdı.

"Ben kalkayım artık." Dedi Aslan. "İşim gücüm var." Hemen bende ayaklandım. "E beni de bırakırsın artık?" diye sırıttım. "Ben bırakırım." Diye önce davrandı Koray. "Aşkım ne gerek var? Hiç çıkma evden."

"Niye biraz daha kalmıyorsun?" diye sordu. "Annem kuaförden randevu almış. Saçımı biraz kestirip pedikür yaptırmayı düşünüyorum." Gülümsedi. "Çok kısa kestirme." Dedi. "Yok ya göğsüme kadar falan." Hakikaten uzadıkları için ve bende kestirmeyi düşündüğüm için bu yalan aniden aklıma gelmişti. Ama olur da akşama kadar kestirmezsem ve Koray'a da "Kıyamadım ya saçlarıma." Dersem yalan olduğunu anlardı.

"O zaman kardeşim..." Koray tek koluyla Aslan'a sarıldı ve sırtına vurdu. "Sana emanet." Daha sonra dudaklarıma bir öpücük kondurdu. "Seni seviyorum. Dikkatli olun."

"Eyvallah birader." Dedi Aslan da ve evden çıktık. "Gerçekten kuaför randevun mu var?" diye sordu Aslan gülümseyerek. "Ay hayır, aklıma mı geliyor öyle şeyler? Bütün yaz bu saçlarla dolaştım zaten." Dedim. Bir sigara çıkarıp yaktı ve bende bir tane kendime aldım. "Bir salise içinde bunu söyledin. Gerçekten iyi bir yalancısın." Takdir edildiğim konuya bak amına koyayım.

"Ben her şeyde çok iyiyim Aslan. Anla artık şunu." Güldü. "Çok haklısın özür diliyorum bu yüzden."

"Aferin. Akıllı ol." Dedim, ikimizde buruk bir şekilde gülümsedik. Aslan'ın kalemliğe benzeyen evine girdiğimde ikimize de birer bira açtıktan sonra karşılıklı oturduk. "Mine Keskinkılıç, dediği her şeyi fazlasıyla yapar. Çalışkandır. Çok adamı var, her şeyi duyar, bilir." Önce düşmanı tanıyordum resmen. Bir savaş hazırlığındaki komutan gibiydi. Bu savaşta göz ilk çıkarılacak alt tabaka da bendim, asker de bendim, top da bendim, tüfek de. Büyükler savaşacaktı, değersizler kullanılıp ölecekti. İlk ben kaybedecektim. Bundan emindim. 

Gangsterlerin PençesindeWhere stories live. Discover now