1.Bölüm

2K 123 82
                                    

-Düzenlendi-

Kapak tasarımı için exolsrkian 'a kucak dolusu teşekkürler ve sevgiler...

DinoCHN oku cnm^^

Nu'est~Overcome

Kilisenin ortasında yayılan 'Amen' kelimesi duvarlardan yankı yaparak kulaklara dönüyordu.

"Hepinizin dualarını İsa duyuyor..." rahip dualarını eden önündeki inançlı insanlara gülümseyerek tekrar konuşmaya başladı.Fakat Minhyuk bu sefer dinlemedi. Oturmaktan ağrıyan kalçası ve yaklaşık bir saati sıkılarak geçiren benliği adeta bu ritüele ve monotonluğa isyan ediyordu.

"Anne başım ağrıyor biraz, dışarı çıkabilir miyim lütfen?" izin alamayacağını bilse de mecburen sordu annesine. Kendisini bunu sorarken dört-beş yaş küçülmüş hissetse de alışmıştı artık.

Arkadaşları onunla dalga geçsede olurdu çünkü. Çok çok güler geçerdi, değil mi?

Annesi onaylamaz bakışlar ile susturduğu oğluna son kez bakarak dakikalardır konuşan adamı zevkle dinlemeye devam etti. Minhyuk ise en az bir saat daha canından bezmeye...

••°••°••°••°••°••°••°••°••°••°••°••°••°••°••°••°••°••°••°••°••°••°••°••°••°••

"Evet Minhyuk neden burada olduğunu merak ettiğinden eminim." dönem ortasında müdirenin odasında ne için çağırıldığını bilmeden oturmak rahatsız hisettirsede dile getirmemeyi tercih etti.
Minhyuk her zamanki sükunetini ve sessizliğini koruyarak bayanın bir an önce konuşmasını beklemeye devam etti.

"Biliyorsun, okulumuza ilk geldiğinde saç renginden dolayı gözüme fazlasıyla batmıştın. Fakat sonrasında başarın ile bizi gayet şaşırttın ve ödül olarak okulumda renkli saça müsaade verdik. Şimdi senden birşey isteyeceğim."

Minhyuk gözlüğünü düzeltirken annesinden çok zor izin alarak saçlarını gri-beyaza boyattığı zamanı hatırladı. Karşısındaki kadının bu konuyu neden açmış olduğunu anlamamış olsada sabretmeye devam etti.

"Dersleri iyi olmayan bir öğrencim var. Kimya dersinde aynı sınıfta olduğunuzu öğrendim. Adı Wonho, belki tanıyorsundur. Tıpkı senin gibi renkli saç kullanıyor,bilirsin renkli saçlı öğrencilerden pek hoşlanmam ve o bende kötü bir izlenim bırakıyor. Kimya öğretmeninin benden ricası Wonho ile bir süre ilgilenmen ve onu hizzaya sokman. Seni zorlayamam fakat üniversitede burs almana yardımcı olabilirim." kısa siyah saçlarını omuzlarının arkasına iterek kollarını bağlayan kadın sabırsızca bir cevap bekliyordu. Minhyuk ilk başta bunun bir zaman kaybı olacağını düşünsede,burs iyi bir teklif gibi görünüyordu.

"Pekala bayan Rushiak(uydurdum snzsn) onunla ilgileneceğim." Müdire mutlu bir ifadeyle teşekkür ettiktek sonra Minhyuk selam vererek dışarı çıktı ve Wonho'yu nasıl bulabileceğini düşündü.

"Tembel biri olsam nerede dururdum?" kendi kendine sessizce mırıldanırken koridorda başı boş gezen öğrencilere bakıyordu. Wonho'yu kimya dersinde birkaç kere görmüştü ve tipini az çok anımsıyor olmalıydı.

"Beni mi arıyorsun?" ensesinde hissettiği nefes ile irkilerek arkasını döndüğünde, kendi boyunda siyah saçlı bir çocukla karşılaştı.

Fazla uzun bakmış olmalıydı ki, siyah saçlı sıkkınca nefes vermişti.

"Tanıyamadın sanırım Wonho ben. Hani 'hizzaya sokacağın' çocuk." tarz görünen çocuğa daha fazla bakmadan basitçe kafa sallayarak onayladı onu Minhyuk. "Saçların en son renkliydi diye biliyorum." Minhyuk karşısında sert görünümlü kepçe çocuğun ona karşı olan ukalalığından pek haz etmemişti.

"Ah,evet. Bilirsin,sarı çabuk solan bir renk. Bu renk çok daha rahat." Wonho sevecen bir şekilde gülümsediğinde Minhyuk'da hafifçe gülümsemişti.

"Bu pazar beni çalıştırmaya ne dersin?" Wonho kendi dolabına ilerleyerek gelecek dersin kitaplarını koyarken Minhyuk itiraz etmek için dudaklarını çoktan aralamıştı. "Üzgünüm ama sabah kiliseye gitmem gerekiyor. Her pazar oradayım. Öğleden sonra da oranın temizlenmesine ve ayak işlerine yardım ediyorum. Peder iyi bir adam." Wonho istemeden de olsa Minhyuk'u süzmeye başladı. Üzerinde kolalı beyaz bir gömlek ve dar paça siyah bir kot giyiyordu. Yuvarlak camlı mavi kemik gözlüğü ve yine aynı renk olan okuk saati onda iyi duruyordu.

"A-ah pekala... Cumartesi uygun mu?" Minhyuk hemen yarın olmasından memnun olmuştu. Ne kadar erken,o kadar iyi olurdu...

"Tamam o zaman. Kimin evinde buluşmalıyız?"

Wonho hafif somurturken sızlandı"hadi ama hiç eğlenceli değilsin. Yarın bir kafede birşeyler içeriz ve birbirimizi tanırız. Tanımadığımız insanları eve almak yada evine gitmek istemeyiz değil mi beyaz?"

Minhyuk göz devirirken alaycı cümlelerini görmezden geldi. "İyi o zaman,Flower Cafe'yi biliyorsundur. Orada oturabiliriz." Minhyuk kaşlarını kaldırırken kepçe olan-Minhyuk onun kepçe olmasını şirin bulmuştu- numaradan düşünür gibi yaptı. Fakat saniyeler sonra Minhyuk'un keskin bakışlarını görerek kahkaha attı.

"Tamam beyaz anlaştık. Ben ve çabuk solan sarı saçlarımın yerine boyadığım siyah saçlarım yarın orada olacağız. Saat üçte."

"Saat üçte..."

Minhyuk iyi biliyordu ki sarı gerçekten de çabuk solan bir renkti.
Ve yine iyi biliyordu ki, Wonho iyi bir arkadaş olabilirdi.

Kahkahası gerçekten de güzeldi...

••••••••••••••••••••••••••••••
WATTY DEKİ 2. WONMİN HİKAYESİNE HOŞGELDİNİZZZ!!!

Şimdi diyorsunuz ki 'tanışmaları çok klasik' ama amacım zaten buydu. Şuan sıradan bir kurgu fakat amacım bu snnzsj YANİ KURGU KLASİK FALAN DEĞİL ASLINDA sadece öğretmen aracılığla /ödev sayesinde falan olması klasik olabilir ama...neysssse smmzms ben şahsen bu hikayeyi yazmayı çok sevdim^^ Umarım sizde okumayı seversiniz^^

Ne saçma bir yazar notu değil mi... Üzgünüm zmkssk!.

Amen-WonMin #Wattys 2016जहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें