7. Bölüm

804 105 49
                                    


-Düzenlendi-

DinoCHN kakaotalkadagelmiyorsunnapıyorsun?

"Hey Wonho!"

Hyungwon'un sesiyle ona doğru döndü. Uzun boylu arkadaşı koşarak yanına yaklaştı.

"Ne oldu Won-ie." Wonho soğuk havada terlemiş arkadaşına baktı.

"Senin şu beyaz kafalı arkadaşın var ya hani,işte o az önce Rushiak karısından fırça yedi. Üzgün görünüyordu, bilmek istersin belki dedim." Hyungwon nefeslenirken,Wonho'nun elindeki su şişesini alarak kafasına dikti.

"Tamam Hyungwon,haber verdiğin için saol." Wonho hızlıca bulunduğu okul bahçesinden içeri girerken,beyaz kafalı birini arıyordu. Arka cebindeki telefon titreyince eline alarak gelen aramayı cevapladı.

"Minhyuk sen iyi misin?" Wonho karşıdan gelecek bir sesi beklerken, en sonunda tanıdık ses kulaklarına doldu.

"Bugün saat beşte okulun oradaki durakta buluşalım. Artık seni çalıştırmam gerekiyor." Minhyuk hızlıca söylediğinde,Wonho onun ağlayıp ağlamadığını anlayamadı. Sesi biraz boğuktu fakat ağladığını düşünmüyordu.

"Sen,sen neredesin Min?" Wonho çocuktan bir cevap beklerken Minhyuk çoktan telefonu kapatmıştı bile...
Wonho sinirle bir nefes verirken,sırtını önüne geldiği okul dolabına yasladı. Boşta olan elini saçlarından geçirirken,sıkıntıyla yere oturdu.

Dışarıdan içmiş gibi göründüğüne emindi. Ama umrunda değildi,alkolü zaten az önce telefonu kapatmıştı...

Öte yandan Minhyuk,öğretmeninden yediği azar ile hala üzgündü. O bursa ihtiyacı vardı ve bu neredeyse hayatında bir öğretmenden yediği ilk azardı.

Bayan Rushiak(hala komik xnzjxzk) onu odasına çağırmış, hem Wonho'nun düzelmeyen dersleri hakkında hem de kimya öğretmeninin şikayetlerinden dolayı azarlanmıştı. Minhyuk Wonho'dan nefret mi etse bilemedi. O kimseye kin besleyemezdi,ama yine de Wonho onu zor durumda bırakıyordu.

~°~°~°~°~°~°~°~°~°°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~

"Minhyuk,tabağını neden bitirmedin oğlum,hasta mısın?" annesi endişeyle tabağındaki yemeği didikleyen oğluna baktı.

"Minhyuk yemekle oynanmaz kaç yaşına geldin hala küçük bir çocuk gibisin." Minhyuk gözlerini birkaç saniye kapatırken kendini sakin olmaya zorladı. Ablası olanları büyük gözlerle izlerken, duruma el koymak istedi.

"Baba,lütfen." kardeşinin bu tür uyarılara çok sinirlendiğini biliyordu,tabi sinirlendiğinde anında ağladığınıda...

Minhyuk ani bir hareketle ayağa kalkarken,büyük bir gürültü çıkarmıştı. Çubukları yere düşerken sandalyesi de arkaya doğru devrilmişti.

"Afiyetle yedim,teşekkürler!" Hızlıca odasına koşarken arkasında babasının sinirli sesini bıraktı."Terbiyesiz! Sen ne yaptığını sanıyorsun. Hemen gel ve özür dile." babası sinirle bağırırken,Minhyuk gözleri dolarken gülümsedi.

Bu,çok ama çok iyi hissettirmişti...

Hikaye hakkında ne düşünüyorsunuz?

Şahsen ben bu hikayeyi yazmayı çok seviyorum ve sürekli bölüm atasım geliyor~

Yorumlarınız önemli^^

Amen-WonMin #Wattys 2016Where stories live. Discover now