16. Bölüm(pt:1)

748 67 11
                                    

-Düzenlendi-

Multide Minhyuk'un bölümdeki hali var.
Bakmalara doyamıyorum...

"Pencereden atlayabilirim aslında. Odan çok yüksekte değil." Wonho perdenin arasından aşağıyı süzerken,Minhyuk endişeliydi. "Biryerini yaralamazsın,değil mi?" o sırada pencereyi açan oğlan, endişeli duran gence bakarak güven veren bir gülümseme bahşetti.

"Buradan atlamak çocuk oyuncağı. Kaslarım var!" havalı bir şekilde pazılarını gösterirken,Minhyuk'un gülümsemesini izledi. Açık pencereden giren soğuk havanın içeriyi daha fazla soğutmasına engel olmak için hızlıca kendini aşağıya bıraktı ve yere düşer düşmez üzerini silkeleyerek uzaklaştı.

Minhyuk giden çocuğun iyi olduğunu anlayınca derin bir nefes verdi ve hızlıca pencereyi kapatarak içeriye girdi.

~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~

Minnie❤: Wonho ben evin önündeyim
Minnie❤: ders çalışacağımızı söyledim ve izin verdiler!

Kepçe oğlan telefonunun arka arkaya titremesi ile eline alırken,Beyaz Şeker'den mesaj geldiğini gördü.

WonToo:tamam hemen geliyorum!

Hızlıca evden çıkarken, bulutlu havanın yağmamasını diledi. Eğer yağmur yağarsa istediği yere gidemeyebilirlerdi.

Kısa süre içinde kapının önünde oturan çocuğu gördüğünde,ne kadar tatlı göründüğünü farketti. Üzerindeki pembe kalın kapşollu ile fazlasıyla sevimli görünüyordu.

"Minnie!" Minhyuk hızlıca kafasını kaldırırken kaşlarını çatarak sevgilisine ilerledi. "Yah! Annem pencerede,neden öyle diyorsun?" kapşolunu örterken, diğerinin gözleri penceredeki kadına takıldı ve gülümseyerek el salladı. Kadında aynı şekilde cevap vererek perdeyi çektiğinde, Wonho kolunu beyaz şekerin omzuna atmakta gecikmedi.

"Hiç lunaparka gittin mi Min?" hafifçe Minhyuk'u kendine çekerken,Minhyuk heyecanlanmıştı.

"Evet ama en son yedi yaşında dönme dolaba binmiştim ve burnum kanadığı için hastaneye yatmam gerekmişti,rahatsızlığımdan dolayı yani." Minhyuk dudaklarını yalarken, siyah saçlı oğlan ona bakmamaya çalışarak elini gencin ellerine kilitledi.

"İstersen dönme dolap hariç birşeylere binebiliriz? Zaten yüksekten rahatsız oluyorum işime geldi." tatlı bir şekilde Minhyuk'a bakarken çocuğun mutlu göründüğünü farketti. Ve ekledi "Ailen sorun çıkarmadı,değil mi?"  tatlı çocuğa bakarken moralinin bozulmasını hiç istemiyordu. Ama bir sorun varsa kesinlikle haberi olmalıydı.

"Yoo,hayır. Hatta annem garip bir şekilde fazla anlayışlıydı." Wonho başını sallarken yoldan geçen boş bir taksiyi durdurdu.

Lunaparka gidiyorlardı...

~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~

"Hey su ister misin?" Wonho tir tir titreyen çocuğa gülerken,Minhyuk kendini yere oturmaya zorladı.

"Gerçekten. Korktuğumu söyledim Wonho çok acımasızsın!" gülmeye devam eden oğlan ellerini sevgilisinin kollarına kenetlerken,yerden kalkmasına yardım etti.

"Tamam,üzgünüm. Ama Min,gerçekten korkutucu hiçbir şey yoktu."  büyük bir rahatlıkla beyaz şekerin daha da beyazlaşan yüzüne bakarken,gencin sinsi bakışı yüzünden hafifçe tedirgin olmuştu.

"Dev örümcek üzerine geldiğinde kız gibi bağırdın Wonho. Ondan ben bile korkmadım!" kepçe kaşlarını çatarak kendini savunacak bahaneler aradı... İşte şimdi gülen taraf Minhyuk idi.

"Herkes hayaletlerin gerçek olmadığını bilir Min!"

"Hiçbir örümcek dev değildir Wonto!"

Kısa ama fluff dolu. Umarım sevmişsinizdir~

Amen-WonMin #Wattys 2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin