10. Bölüm

882 96 64
                                    

-Düzenlendi-

"Arayan kimdi?"  Minhyuk elindeki kapta bulunan jambonları Bonny'nin önüne koyduğunda,Wonho'nun bilmesine gerek olmadığını düşündü.

"Hiç, yanlış numara." köpeğin başını severken gülümsedi. Wonho dolaptan Minhyuk için kıyafet çıkararak yatağın üzerine koydu.

"Siz,yani ailen. Zengin mi?" Minhyuk çekinerek lafı ağzında gevelediğinde,Wonho kahkaha atmamak için kendini zorladı. Minhyuk çekindiğinde çok komik görünüyordu.

"Annem ve babam medeni bir şekilde boşandı. Annemin yeni kocasının işi iyi kazandırıyor. Eh,tabii bende bunu biraz kendi yararıma kullanıyorum." Wonho iki kişilik geniş yatağa otururken,Minhyuk'ta yere oturup Bonny'nin başını sevmeye başlamıştı.

"Sen kötü bir çocuksun Wonho." Minhyuk cümlesinin komikliği ile kendine gülerken,Wonho'da ona katıldı.

"Ee e,Bonny ile nasıl tanıştınız? Ev arkadaşı olacak kadar zaman geçirdiniz mi?" Minhyuk gülerken,Wonho gayet ciddi duruyordu. "Aslında Bonny'i yolda buldum,henüz çok küçüktü. Büyük köpekler tarafından saldırıya uğramıştı ve yaraları beni onu veterinere götürmemi sağladı. Sonra birdaha da peşimi bırakmadı." Wonho Minhyuk'tan sıkılarak odadan çıkan köpeğine bakarak gülümsediğinde,Minhyuk onu izledi.

Baktı.
Biraz daha baktı.

Minhyuk gay miydi,yoksa sadece Wonho'ya mı özeldi bu hisler?

"Şey,ben üstümü değiştirsem iyi olacak." Minhyuk kibarca Wonho'yu odadan çıkması için teşvik ettiğinde,Wonho anlamazdan gelerek hiç istifini bozmadı. Minhyuk gözlerini devirerek Wonho'dan uzağa giderek üzerindekileri çıkarmaya başladı.

"Neden bu kadar zayıfsın? Boyun uzun ama hiç yemek yemiyor gibisin." Wonho çocuğu incelerken,Minhyuk utanarak biraz daha hızlı giyindi.

"Çok fazla yemek yiyemiyorum. Neden bilmiyorum ama fazla yediğimde midem bulanıyor. Vitamin haplarıyla bile daha çok eğleniyorum." Minhyuk pantolonunu çıkarırken,altındaki baksıra dua etti. Eşofmanın iplerini bağlarken,Wonho kendine tam olan kazağın Minhyuk'a oldukça bol gelmesini komik bulmuştu.

"Benden uzunsun ama kıyaf-" Minhyuk'un kıstığı gözleriyle karşılaşınca lafını yarıda kesti ve gülmeye başladı. Çocuğa ilerleyerek kolunun birini beline sardı. Kafasını Minhyuk'un boynuna gömdüğünde Minhyuk aniden hareketlendi ve kahkaha attı.

Wonho uzaklaşmasını istemeyerek ince beldeki elini sıkılaştırdığında Minhyuk kendini yere attı.

"Gı-gıdıklanıyorum."

Wonho yere uzanan Minhyuk'un üzerine ağırlığını vermeden oturduğunda,Minhyuk hala gülmeye devam ediyordu. Wonho'nun parmakları,Minhyuk'u kıvrandırıyordu...

"Böyle yapınca mı gıdıklanıyorsun?" Wonho yerde uzanan çocuğun gülüşüne gülerken,bir süre sonra kızaran yüz yüzünden parmaklarını durdurdu.
Çocuğun üzerinden kalkarken endişeyle gülmeyi kesen kızarık gence baktı. "Özür dilerim Min,abarttım. Sen iyi misin?"

Wonho'nun büyümüş burun delikleri çok komikti.

Minhyuk tekrar gülmeye başlarken,Wonho yapmacık bir sinirle soludu. "Yah,çok kötüsün. Beni korkuttun!" ayağa kalkarak Minhyuk'unda kolundan tutarak kaldırdı.

"Bir an beynim kan basıncından patlayacak sandım." Minhyuk başını ovarken,Wonho çocuğu aniden kendine çekerek dudaklarını, ovalanırken kızarmış alına bastırdı.

"Hadi gel,film izleyelim."

Minhyuk başını sallarken, Wonho'nun yanında hiç sıkılmadığını hissetti. Ne olursa olsun bir şekilde eğlenmeyi başarıyorlardı...

"Korku filmi açma lütfen!" Minhyuk Wonho'nun korku filmlerinde korkudan altına ettiğini bilmeden konuştuğunda,Wonho bu ayrıntıyı söylememeye karar verdi.

~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~

Wonho gözlerini açtığında,boynunun ağrısıyla hafifçe sızlandı. Ne ara bu pozisyona gelmişlerdi?

Minhyuk'un başı yana düşmüş,bir bacağı Wonho'nun bacaklarının üzerindeydi. Wonho ise başını Minhyuk'un boynuna yaslamış bir haldeydi.

"Minhyuk-ie?" sersem gözleriyle  henüz bitmemiş filme baktığında,gözünü alan ışık ile sadece sesleri dinledi.

Minhyuk bu günde sevişme sahnesi göremeden hayatına devam edecekti...

Wonho onun bu sahneyi izlediği zamanki tavırlarını gözünün önüne getirirken sırıtmaktan alıkoyamadı kendini...

Minhyuk'a baktığında çok tatlı uyuduğunu düşündü. Kendisi genelde dudakları aralıknuyurdu ve çirkin göründüğünü düşünürdü. Ama Minhyuk çok güzel uyuyordu. Wonho onu uyandırmaya kıyamazdı...

Yüzünde hafif bir gülümseme oluşurken,Minhyuk'un hiç üzülmemesini diledi. Ağlarken ki hali,Wonho'nun kalbinde bir depreme neden olmuştu çünkü. Bir kere daha bu tekrarlanırsa,Wonho kalbini nasıl kurtarabilirdi bilmiyordu.

Minhyuk'u koltukta bırakamazdı. Her ne kadar rahat görünen koltuklar olsa da,insanı felç olarak dikiyordu ayağa.

Ayağa kalkarak Minhyuk un başını nazikçe düzeltti ve bir elini belinden,bir elini de dizinin hizzasından geçirdi.

Wonho şimdi aralarındaki on üç kilo farkını ve kol kaslarını kullanmalıydı.

Dudaklarını düz bir çizgi haline getirirken,dakikalar içerisinde Minhyuk'u yatağına bırakmıştı. Ağır bir uykuya sahip olduğunu anlaması zor olmamıştı. Minhyuk tam bir kütük gibi uyuyordu...

Wonho kendini Minhyuk'un hemen yanı başına bıraktığında,kollarını çocuğun beline sardı.

Minhyuk,Wonho'nun diyet yapmış ayıcığı olacaktı. Böylelikle Wonho ona doya doya sarılabilirdi...

Bölümü kontrol  etmedim,hatalarım varsa üzgünüm.
Yorum yapın ve çokça sevin^^

Amen-WonMin #Wattys 2016Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz