(MR)Bölüm 27:Görevimiz Tehlike! Kutlu'yu Yemek için İkna Et!

70.2K 5.9K 524
                                    

Seren kollarının arasında ki dosyaya sıkıca sarıldı.  Çocuklar  gibi neşe içinde zıplayarak patikaya yöneldi. Görkem'in tavsiyesi sayesinde artık ne yapacağını biliyordu.
Kutlu'ya meydan okuyacak ve ödülünü yemeğe gitmek olarak belirleyecekti. Okulun merdivenlerini tırmanırken yüzünde aptal bir gülümseme vardı.  Bazen işler umduğundan kolay ilerliyordu ve o Asel'in bedenin de ikinci ayının yarısını tamamlarken bazı şeyleri yoluna koymayı başarmıştı.

"Bakıyorum da prensesimizin etrafı insanlarla dolmaya başladı."

Seren başını kaldırmadan sıkkınlıkla gözlerini devirdi. İki saniye halinden memnun olmuştu ya illa kötü bir şey yaşaması gerekiyordu. Gülperi'nin kusursuz ve şeytansı yüzüne bakmak için kendini zorlarken herhangi bir saldırıda nasıl karşılık vereceğini düşünüyordu. Öncelikle merdiven basamağından uzaklaşmalıydı çünkü yapılan bir hareketle merdivenlerde aşağıya yuvarlanabilirdi.

Gülperi ve yanında ki üç kıza bakarken merdiven korkuluğuna doğru ilerledi. Merdivenlerin yukarısına çıkma ihtimali yoktu.

"Seninde pek etrafın boş olduğu söylenemez." Dedi çenesiyle kızları işaret ederken. Bir yandan rahat bir tavırla merdivenin korkuluğuna kolunu uzattı. Biri onu itmeye kalkarsa hemen oradan tutunacaktı. Şuan önünü kapayan kızlara karşı alabileceği en önemli tedbir buydu.

Gülperi düzleştirilmiş, parlak saçlarını tek bir hareketle arkasına savurdu. Bunu günde kaç defa yapıyordu acaba? Seren başını sağa sola sallamamak için kendini zor tuttu. Kızın davranışlarında ki tuhaflığı düşünmek için doğru zaman değildi. Gülperi'in yüzünde ki gülümseme Seren'in endişelenmesine neden oluyordu ama bunu yüzüne yansıtmayacak kadar akıllıydı. Bu yüzden en sevimli ifadesini takınarak o da karşısında ki kıza gülümsedi.

"Sevilmeyen biri için fazla ilgi görüyorsun."

Seren istemsizce kahkaha attı. "Bu da seni rahatsız ediyor değil mi?"

Gülperi'nin yüzü kararırken Seren bulunduğu yerden ilerlemek için  adım attı ama kız yana doğru acım atarak önünü kapattı. O an da bakışları kızın elinde ki dosyaya kaymıştı. Yüzünde gülümseme oluşurken hemen elinde ki dosyayı kızdan aldı. Seren o daha elini dosyayla birlikte çekemeden bileğinden yakaladı ve kızla göz göze geldi.

"Bileğin sağlam kalsın istiyorsan dosyayı hemen bırak."

Seren'in tehditkar sesi, Gülperi ve diğerlerinin kaşlarının çatılmasına neden oldu. Demek kızdan böyle tepkiler görmeye alışkın değillerdi. Alışmaları onlar için iyi olacaktı çünkü artık Asel'in bu yüzünü göreceklerdi.

Fakat Gülperi elini çekmek üzereyken isminin Yağmur olduğunu düşündüğü kız hızlı bir hamle ile dosyayı elinden alıp Gülperi'ye uzattı. Seren tam hamle yapacağı sırada diğer kızlar önüne geçti. Gülperi, yüzünde hain bir gülümseme ile merdivenin yan tarafında duran pencereyi açtı ve dosyalar hava da savruldu.

Seren öfkesinin damarlarında aktığını hissediyordu. O emek verdiği bir şeydi. Üstelik kendi için bile yapmamıştı. Hırsla yumruğunu kaldırdığı sırada tek olmadıklarını gördü.

"Siz hala derse girmediniz mi?" Diye bağırdı müdür yardımcıları. Seren derin derin nefes alırken adama arkasını döndü.

"Asel nereye gittiğini sanıyorsun?"

Seren adamın konuşmasını umursamadan hızlı adımlarla merdivenden indi. Bir yerleri yumruklama isteği o kadar fazlaydı ki birinin yanında olmak o kişi için hayati tehlike yaratabilirdi. Bu yüzden kendini aralık ayının soğuk havasına attı. Adımlarını hızlandırıp ödevinin düştüğü yeri bulmak için merdivenlerdeki pencerenin altına yürüdü. Fakat merdivenin altına geldiğinde sadece dosyasının kabını bulabildi. Kağıtlar ortalıkta görünmüyordu. Seren nefesini dışarı üflerken önüne düşen kızıl saç tutamını hırsla kulağının arkasına sıkıştırdı.

Misafir RuhHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin