PART 5: Tutku

15.5K 538 53
                                    

“Kıvırcığım? Burada ne yapıyorsun?” Sürtükçe vurguladığı ses tonu kulaklarımda çınlarken, yanımıza yaklaştı ve kolunu Harry’nin beline sardı. Tiksindiğimi belli eden bir ses çıkardığımda gözleriyle beni süzdü.

“Ve sen neden hala onun peşine dolanıyorsun?” Kaşlarımı çatmadan önce kollarımı birbirine bağladım.(Charlotta’yla konuşurken ki hali multimedia’da)  Harry yerinde kıpırdanınca Charlotta’nın kolları Harry’nin belinden düştü.

“Kaba bir kişiliğinin olduğunu her yerde belli etme, Charlotta. Kadınlar kibar olmalıdır.” Diyerek onu kibar bir şekilde uyardım. Karşındaki en kaliteli sürtük bile olsa sen kendinden ve kibarlığından ödün vermemelisin. Alın size bir altın kural!

“Sahi mi? Bana kadınlığı mı öğreteceksin?” Bir kahkaha attı. “Harry sana kadınlığımla ilgili çok iyi şeyler anlatabilir. Öyle değil mi bebeğim?” Bu sefer olacakları beklemedim. Meydan okurcasına Harry’nin gözlerine baktım. Beni savunmasını istiyordum, onu değil.

“Seninle eskisi gibi değiliz, Charlotta. Ve sen böyle davranarak aklımı karıştırıyorsun.” İşte! Tam olarak ne demek istediğini anlamasam da, beni savunmuştu işte.

“Bana onu mu savunuyorsun?!” Charlotta hızla geri çekilip, Harry’ye bildiğiniz cırlarken keyifle gülümsedim.

“Sana kadınlığı öğretmeyeceğim. Dışarıdan bakıldığında kadınlık hakkında ne bildiğin gayet açık.” Suratı saçıyla aynı renk olurken, bana bir adım yaklaştı.

“Bana sürtük mü diyorsun?” Harry, Charlotta’yı bileğinden tutup geri çekti fakat Charlotta cevap beklercesine kaşlarını kaldırdı.

“Bak! Tam olarak bundan bahsediyorum. Kibar yollardan ettiğim küfrü gayet rahat anlamışa benziyorsun.” Kahkaham, Charlotta’nın üzerime atlamasıyla son buldu. Dudağımda hissettiğim soğuk metal ile acı bir çığlık attım. Harry’nin Charlotta’ya daha önce hiç duymadığım bir ses tonu ile bağırırken vücudumda soğukluk hissettim. Ardından kendimi yerde buldum. Çıplak bacaklarım ve sırtım soğuk mermere değiyordu ve ben bunun etkisiyle hafifçe titremeye başlamıştım. Doğruldum ve elimi kanayan dudağıma götürdüm. Sızlayan dudağım suratımı buruşturmama sebep olurken, kızgınlıkla o iki aptala baktım.

“Seni çağırdığım için, sana bir şans verdiğim için kendimden utanıyorum! Git buradan Charlotta!” Charlotta kolunu Harry’den kurtararak kızgınlıkla bana yöneldi. Şaşkınlıktan hareket dahi edemiyordum. Açıkçası bunu beklemiyordum.

O? O bana mı vurmuştu?

“Onunla işim bitmedi! Bana kimse hakaret edemez!” Hırladığında gözlerimi korkuyla açtım. Bir kız nasıl bu kadar vahşileşebilirdi ki? Üstelik o b-bana vurmuştu?

“Sana ona dokunma dedim!” Harry onu kolundan yakaladı ve geriye doğru fırlattı. Charlotta’nın sırtı tuvalet kabininin kapısına çarptığında acıyla bağırdı ve gözlerini fal taşı gibi açtı. 

“Piç kurusu! Bunu ödeyeceksin!” Hızla elindeki kanlı yüzüğe baktı ve çıkarıp Harry’nin göğsüne doğru fırlattı. Onlar nişanlı falan olamazlardı değil mi? Eğer öyleyse onları ayırdığım için büyük bir vicdan azabı duyardım. Her ne kadar sürtüğün teki bile olsa. Charlotta hızla dışarı çıkarken, Harry endişe ile yanıma çöktü ve suratımı ellerinin arasına alarak başparmağıyla hafifçe dudaklarıma dokundu. Dokunuşuyla titrerken, acıyla inledim. Ellerini geri çekerken hızla söylendi.

“B-ben tanrım! Çok özür dilerim. Canın çok acıyor mu? Seni doktora götürmemi ister misin? Özür dilerim Gabriella, lütfen beni affet.”

TWIX // h.sHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin