Bölüm 47 = Özel Bölüm (Ecem 2)

1.4K 93 0
                                    

Yaklaşık on dakikadır Okan amca bizi odasında tehdit ediyor ve konuşmamız için elinden geleni yapıyordu.

Artık bu kaçıncı sinirle soluduğu nefesini sayamadım ama "Bu saate burada ne işiniz var?" diye sordu.

Bizden yine ses yok fakat sonunda Sevim'in el kaldırdığını görünce ona "Sakın" dedim hemen.

"Sadece yüzümde ki maskeyi artık çıkarta bilir miyim saati geldi de geçiyor diyecektim ya" dediğinde Okan amca ile göz göze geldik.

"Git yıka" dedi birden.

Sevim hemen ayağa kalkıp gitti. Erdem ile birbirimize bakıştık ve ben sırtımı bu sefer daha rahat bir şekilde sandalyeye yasladım.

"Sizi şuan disipline verebilirim biliyorsunuz değil mi?"

"Ver o zaman ne duruyorsun" dedim artık iyice sinirlerim gerilmişti.

Okan amca ile birbirimizden bakışlarımızı hiç ayırmadan bakıştık. "Sen bana karşı saygını hiç esirgemezdin hayırdır? Bir afra bir tafralar?"

Okan amca konuyu bu sefer değişik türlü açmaya çalışmıştı bunu fark etmiştim ama bu yeme düşmeyecektim. Yine cevap vermedim.

"Sera nerede?" diye sordu bu seferde.

"Babası değil misiniz sizin daha iyi bilmeniz gerek" dedi Erdem. İşte benim adamım ya, ne güzelde laf soktu. Bu lafının ardından güzel bir yanak öpücüğünü hak etmişti.

Bu sefer cevap vermeme hakkını Okan amca kullanıyordu anlaşılan. Şimdi üstüne gitme sırası bizdeydi. "O kızı ile alakadar olmaktansa karı kızla daha fazla alakadar olayı sever canım, sen daha yenisin bilmezsin bu tür işleri" dediğim gibi Okan amca oturduğu yerden ayağa kalktı ve bir kaç adım üstüme doğru yürürken Erdem hemen önüme geçip duruma müdahile etti. Bacak bacak üstüne attım. "Gerçekler acıdır hocam ama siz burada eğlenirken biz aman kızınızın kulağına gitmesin diye bir yerlerimizi yırtıyoruz."

Okan amca birden arkasını dönüp gittiğinde Erdem bu sefer bana doğru dönüp "Sus" dedi. "Bakın hocam, bu konu kızların yanında ne kadar konuşulur ne kadar konuşulmaz bilmiyorum ama bence bu konuyu kızınız sağdan soldan duymadan bizzat siz kendiniz onunla konuşun."

Okan amca ellerini bir kaç kere daha saçlarının arasından geçirdi ve yine etrafta yürümeye başladı. "İstiyordum ama daha vaktimin olduğunu düşünmüştüm" dedi tam bir aciz baba ses tonu ile. Sonra yine sustu, sanki bir şeyler düşünüyor gibiydi. Aklından şuan nelerin geçtiğini öğrenmek için neler vermezdüm.

Sevimde yanıma gelip geri oturarak bana bakmaha başladı "Sera burada olduğumuzu öğrenmeden çıkmamız lazım yoksa bir şeyler döndüğünü anlayacak" diye fısıldadı kulağıma. Tabi herkesin duya bileceği bir şekilde fısıldamıştı.

Okan amca dönüp bize baktı ve "Ben bu hafta içi Sera'ya durumdan bahsedeceğim, o ana kadar haberi olmasın" dedi ve bize kapıyı açtı gitmemiz için. "Gide bilirsiniz."

Hepimiz ayaklandık ve önce ben çıkmak için yeltendim. Kapının hemen yanında duran Okan amcaya iyi bir omuz attım ve yanından geçerek merdivenlere doğru yürüdüm. Oğuz merdivenlerin hemen başında bizi bekliyordu.

"Hayırdır? Ne oldu siz çıkmayınca orada merak ettim" dedi tek solukta.

Ben sinirle ''başımıza her zamanki gibi bela almaktan başka bir bok olmadı'' dedim ve onun tam yanından geçerken durup ona baktım. ''Bu durumdan Sera'nın haberi olmazsa sevinirim.''

''Tamam'' dedi Oğuz ve tam o sırada Sevim "Geldik aşkım" diyerek Oğuz'un kucağına atlayıp sevgilisi ile öpüşmeye başladı.

"Öğretmenler odasının olduğu katın merdivenlerinde hemde?" dedi Erdem ikisini dikizleyerek. Hangi ara yanıma gelmişti bu?

Ajan Akademisi (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin