Ajan Akademisi (TAMAMLANDI)

Bölüm 53 = Özel bölüm (Sevim)

Öncelikle bilgisayarım geldi garanti merkezindeeen 😢😢😢 çok ama çoook mutluyum. Elim ayağım gibi bilgisayrım benim. Sonunda yazı yazabildim ve şu son bir ayın acısını çıkardığımı düşünüyorum. 😊 ve sizleride çok seviyorum. Benimle birlikte sabırla beklediğiniz için çok ama çok teşekkür ederim canlarım.

Salonda bütün kızlar gülüp eğlenirken, ben ah almış mazlum bir ördek yavrusu misali oturmuş koridoru gözetliyordum. Beni erkekler yatakhanesinin dış kapısında bekleyen sevgilimle mesajlaşsamda gözüm koridordaydı.

Bizim kızlar okuldan uzaklaşmak için hepsi manitaları ile buluşmaya gitmiş hali hazırda zaten sevgilisi olan benide burada iş başında bırakmışlardı. Ne adaletsiz bir dünya.

Telefondan tekrar başımı kaldırıp koridora baktığım gibi Maya'nın hızla dış kapıya doğru yürüdüğünü gördüm. 

Telefonumun kararan ekranına tıkladım ve Oğuz'a Başlıyoruz yazıp gönderdim. Mesajımın ona ulaştığını gördüğüm gibi mesajlarımızın tamamını sildim. Gözüm hala koridordaydı fakat gelen giden başka kimseyi göremeyince bende yavaştan ayaklanmaya karar verdim. Tam yatakhanenin koridoruna doğru yürümeye başlayacaktım ki Çağla hocanın da rüzgar gibi eserek okuldan çıktığını son anda gördüm. Vay be, ortalık iyice karışmaya başlamıştı anlaşılan.

Elimde telefonumla ilgileniyormuşum gibi yaparak yatak odama doğru yürüdüm. Koridorda kapı kapanma sesi yankılandı ve başımı telefondan kaldırmadan göz ucu ile etrafı süzdüm. Açelya elinde temiz kıyafetler ile banyoya doğru yürüyordu. Yürürken bir kaç saniye boyunca duraksadım. Nasıl olmuştu da onu koridordan geçerken görememiştim ben. Sanırım Oğuz ile mesajlaşırken kaş ile göz arası hemen odasına geçmişti. Neyse, en azından şuan onun nerede olduğunu biliyordum. 

O banyoya girdikten hemen sonra telefonu arka cebime sokuşturdum ve koridorda ki kameraya bakarak esniyormuşum gibi yaptım. Bu Akın ile Büşra'ya "başlayacağım zaman size esneyerek durumu bildireceğim" kodumuzdu. Eğer şuan beni gözetliyorlarsa büyük ihtimal durumu anlamışlardı. 

Yatak odasına girdiğimde kızların çoğunun odada olduklarını gördüm. Çoğu yataklarına yatmış göt büyütmekten başka bir halta yaramayan pisliklerdi. Bazıları medeni gibi sohbet ederken, ötekiler de telefonla konuşan yada mesajlaşan teknoloji bağımlısı su aygırlarına benziyorlardı. Bu salakların çoğundan nefret ediyor ve tiksiniyordum.

Kapının hemen arkasına astığım alışveriş poşetini aldım ve poşete bir müddet baktım. Alt katta paketin içinde hamam böcekleri vardı ve üst kattaki kutuda ise zeytinli mini poğaçalar. Hamam böceklerinden tiksinirdim ama kutuların hala sapa sağlam olduklarını görünce adamın iki kutuyu da gerçekten iyi paketlediğini fark ettim. Büyük bir tiksinti ile üstteki paketi aldım ve kenarına iliştirdiğim banyonun anahtarını cebime sokuşturdum. 

"Kızlar zeytinli poğaça isteyen var mı? Birazdan büyük salona götüreceğim, alan şimdiden alsın yoksa kalmaz size" dedim kızların yüzlerine bile bakmadan. Çoğuna gıcık olsamda arkadaş grubumuzda yinede en insaflılarının benim olduğumu bilir ve herhangi bir problemleri olduklarında ilk bana gelirlerdi.

Poğaça paketini açarken elimde olmadan gülümsedim. Acaba poşetin içinde birde hamam böcekleri olduklarını bilselerde isterlermiydi. Poğaçaları odada yataklarının üstünde göt büyüten kızların çoğuna ikram ettim. Alan aldı almayan almadı, paketin yarısından çoğu yinede kalmıştı.

Poğaça paketini tekrardan poşetin içine koydum ve "Hepinize afiyet olsun" diyerek odadan çıktım. Kapıyı ardımdan kapattığıma emin olduğum an koridora göz gezdirdim. Kimse yoktu ama kızların eğlendiği salonun kapısı sonuna kadar açıktı.