Bölüm 49 = Gerçekler.

1.7K 96 7
                                    

Bu sabah yine erkenciydim. Minicik okul eteğimi çekiştire çekiştire okul binasının çatı katında ki bilgisayar odasına doğru çıktım. Sınıfa girdiğimde Büşra'nın elinde dumanı tüten kahvesi ile adeta benim geleceğimden haberdar bir şekilde bana bakarken buldum. 

"Günaydın Sera."

"Günaydın" dedim ve etrafıma bakınıyormuş gibi yaparak "Akın yok mu?" diye sordum.

"Hayır sadece ben varım."

"Peki o zaman ben Akın geldiğinde tekrar gelirim" deyip dönüyordum ki, "Dün akşam olanları biliyorum" dedi Büşra.

Büşra ile hemen göz teması kurdum. "Dinliyordun yani?"

"Evet" dedi ve Bilgisayar başına geçerek "Ve sana söylemek istediklerim de var" dediğinde ona tek kaşımı kaldırarak bakmaya devam ettim.

"Ne gibi mesela?"

"Arkadaşların" dedi ve bilgisayarda bir kaç yere tıkladı "Çağla hoca ile Erdem hocanın arasındaki ilişkiyi biliyorlar ve senden saklıyorlar." 

"N-ne?" diye sordum kekeleyerek. Nasıl olurdu, böyle bir şey olamazdı. Kızlar benden asla ama asla bir şey saklamazlardı, yani herhalde saklamazlardı.

"Valla bende tam olarak bilmiyorum ama dün ikisini konuşurken dinledim, apar topar okula filan gittiler sen Altar ile buluşmaya gidince."

Bir iş çevirdiklerini zaten anlamıştım fakat bunu hiç beklemiyordum. "Bunu bana neden söylüyorsun?" 

"Bak Sera" dedi Büşra gözündeki gözlükleri çıkartıp masanın üstüne koyduktan sonra ayağa kalkıp yanıma gelerek. "Akın bile sana çoğu şeyi söylemiyor, Ecem onu öyle bir eline almış ki, sana istediği şeyleri söyletip duymanı istemediği şeyleri de söylettirmiyor" dedi. "Benim senden istediğim fazla bir şey yok aslında, ben sadece Akın'ı istiyorum o kadar. Eğer sen Ecem'i ve kendini Akının aklından çıkarta bilirseniz senden sakladıkları her şeyi ben sana bildirir ikinci elin ayağın olurum. Bilmem sana derdimi anlata biliyor muyum?"

Vay be kıza bak. Yere bakan yürek yakanlardanmış buda. Gerçi götü yere yakından korkacaksın derlermiş, işte bu kızda da tam o tip vardı. "Akın'ı beni karşına alacak kadar çok mu seviyorsun?" diye sordum hiç taviz vermeden.

"Seni karşıma almıyorum, aksine arkadaşlık teklifi ediyorum" dedi gözlerini bir saniye olsun gözlerimden ayırmadan. Büşra ile boylarımız hemen hemen aynıydı, aramızdaki tek fark o daha tatlı ben ise daha çekici duruyordum. 

"Peki öyle olsun" dedim ve Büşraya bir adım daha yaklaştım. "Akın senin olsun ama bana tek bir yamuk bile yaptığını görürsem işler değişir" deyip arkamı döndüm ve kıçımı kıvırta kıvırta odadan çıktım.

***

Silah eğiyim dersim Altar ile beraber olması gerekiyorken nedense onu bir türlü sınıfta görememiştim.

İkinci ders bitiş saatine kadar gözüm kapıdaydı ama gelmeyince hem sinir, hemde hayal kırıklığı ile ümidimi kestim.

O da biliyordu, dün bunu bakışlarından anlamıştım. Tamam bana söylemeye bilirdi sonuçta o yalancıydı, düzenbazdı, ben harley iken o jokerdi. Ama ben Harley gibi aptal aşık değildim, ben kendinden son derece emin, kedisine güvenen ve gerekirse karşıma babamı bile alacak kadar cesaretliydim. 

Dersin bittiğini bize duyuran zilin çalışını duyduğum gibi defter kitabımı toplamaya başladım, onu beklemem bile salakçaydı.

Hemen sonraki Bilgisayar dersinin ilk saati çok sıkıcı geçmişti yine. Somurtuk bir şekilde kara kara düşünüyordum, kızlar arkamdan iş çeviriyordu ve biz daha adam akıllı hiç bir şey yapamamıştık. Üstelik Meltemler çok sessizdi illaki onlarında akıllarında belli başlı bir planlar dönüyordu ve bu aşikar ortadaydı.

Ajan Akademisi (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin