Bölüm ithafımız:
Feyza_ckmk ve GlsmYlmz5Biz ayakları şişene kadar namaz kılan peygamberin, gözleri şişene kadar uyuyan ümmetiyiz...
NFK------------------🌆🌅🌋🌄-------------------
Masal'dan :)
-"Melek noluyor burada? Niye kavga ediyorlar ve sen neden ağlıyorsun?" Sorduğum sorularla bana baktı ve kafasını iki yana salladı.
-"Benim yüzümden." Ne alaka. Tam kavgaya doğru gidecekken Melis kolumdan tuttu ve:
-"N'yapıyorsun kızım. O kadar erkeğin içinden sağ çıkamazsın dur şurda" dedi. Kolumu elinden çektim.
-"Bırak kızım. Zombilerimi çıkartsam aradan yeter." Tam adım atmıştım ki müdür geldi ve bağırmaya başladı. Elimdeki ekmek arasını biraz daha sıkarak geri adımladım.
Müdür grupları ayırırken bende zombilerimin üzerinde hasar tespiti yapmaya başladım. Patlamış kaş ve dudaklar, kanayan burun görmeyi planlıyordum ama benimkilerde sadece bir-iki morluk vardı. İkizlere baktığımdaysa biri kafasını biri de kolunu tutuyordu, onlarda da kan yok bu iyi. Gözlerimle Yusuf'u aradım. Köşede yüzünü buruşturarak ayağına baktığını gördüm. Canı yanıyor olmalı.
Alper'in konuşmasıyla gözlerimi Yusuf'tan çektim ve Ömer'e döndüm. Aklımdan bu akşam o morluklara krem sürerken ne kadar baskı yapmam gerektiğiyle ilgili plan seçmeye başladım. Müdürün:
-"İki grup da hemen odama" diye kükremesiyle bu olayın velilerin kulağına gidip gitmeyeceğini merak ettim. Sonra köşede kaşlarını çatmış bir şekilde bizimkilere bakan amcamı görmemle müdürün babamı aramasına gerek kalmadığını anladım. Melek'in kolundan tuttum ve onu banka doğru götürüp oturttum. Sonra Melis'e döndüm:
-"Melis onun yanında durur musun? Bende su alıp geleyim." Melis kafasını sallayınca arkamı döndüm tam adım atmıştım ki Melis'in seslenmesiyle tekrar ona döndüm:
-"Masal"
-"Efendim"
-"Şey... Ömer'in çenesi... fena morarmıştı ona da buz alsana." Gözleri dolu doluydu.
-"Tamam canım merak etme. Hem alışık onlar hep böylelerdi unuttun mu?" Ekmek aramla birlikte koşarak kantine girdim.
-"Abla bana iki... yok yok beş olsun... evet beş şişe su. Birde bir poşete altı tane buz torbası koyar mısın? Acil ama." Elime aldığım poşetlerle koşarak dışarı çıktım. Banka baktığımda kızları orada göremedim. Etrafa bakarken İlknur'u gördüm ve hemen onun yanına gittim.
-"İlknur, Melek'le Melis'i gördün mü?" Eliyle okulun kapısını gösterirken:
-"Evet kuzum. Az önce içeri girdiler. Melek 'beni müdüre götür Melis' diye ağlıyordu" dedi.
-"Sağol kardeşim. Hadi Allah'a emanet. Sonra görüşürüz." İlknur'u arkamda bıraktım ve hızla okula girdim. Merdivenleri çıkınca sağa döndüm ve köşede duran Melis'in yanına gittiğimde, sağa sola bakarken sordum:
-"Melis, Melek nerede?" Kafasıyla müdürün odasını işaret etti:
-"İçerde" dedi. Onun gibi duvara yaslandığımda sordum:
-"Ne olmuş anlattı mı?" Elimdeki bir tane poşeti aldığında konuşmaya başladı:
-"Yani ağlarken bir şeyler anlattı ama. Şey olmuş, Semih var ya" sordum:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yusuf'un Masal'ı
SpiritualMasal hızla tuvaletten çıkarken Yusufla çarpıştı. Düşmek üzere olan karısını hemen tuttu taze damat. Sonra sinirle söylendi: -"Bu ne acele, seni gören de sevgiline yetişeceksin sanır." Masal başörtüsünü düzeltirken tebessümle cevap verdi: -"O kadar...