15. VERİYOR MUSUN?

6.2K 368 147
                                    

Zaman her şeyin, ilacı degildir, buna inanmak kadar kötü, bir şey yok. Zaman sadece kaçmaktır. Kaçmak.

Uyandığımda saat sekize geliyordu, yanım boştu. Yattığım yatakta biraz doğruldum. Etrafa bakınarak Aras'ın nerde olacağını düşündüm.

Boş bakışlarım etrafta dolaşırken yataktan kalkıp ilk başta banyoya gittim. Pantolonum normal duruyordu ama tişortüm biraz kırışmıştı.

Salona geldiğimde, etrafa bakındım. Ayakkabılarım koltuğun kenarında duruyordu.

"Aras!?" Diye seslendim. Mutfağın olduğu tarafdan sesler gelince oraya doğru gittim.

Mutfak kapısını aralayarak içeri baktım. Çok güzel bir kahvaltı sofrası vardı. Ve Aras canım önünde sigara içiyordu.

Bunu pek garipsemedim. Uyuşturucu kullanan biriydi sonuçta.

Bir masaya bir ona baktım, beni sigarasını bitirip döndüğünde fark etti.

Ne yapmalıyım?

Yapamam gereken şeyler aklımdan bir bir geçerken ben sadece orada dikiliyordum.

"Bu masada nerden çıktı?" Dedim en sonunda.

Aras bana bakmayı sürdürdü, cevap vermek yerine yanına geldi.

"Diyar," dedi sakin bir sesle. Gözlerimi kocaman açıp ona baktım.
"Seda sana ne dedi? Ne konuştunuz onunla?"

Şaşırarak ona baktım. Buda nerden çıkmıştı?

"Hiç bir şey." Dedim biraz geri çekilerek. Gözlerimi ondan kaçırdım.
Aras ise fazla üzerime gelmeden. Masaya oturttu beni.

Sonra kendi oturdu.

"Selma teyze her zaman gelir. Kapıcı."
Dedi açıklar gibi, başımı salladım. Sofra hoş duruyordu. Ama pek yiyesim yoktu.

Aras'da masaya boş bakışlarını yollarken, dirseklerini masaya dayadı, başını ellerinin arasına alarak, derin bir nefes verdi.

"Şimdi o gidecek." Kalbime bir düğüm atılmıştı sanki, o kadar acı bir durumdaydı ki, göz bebeklerim acımaya başlamıştı. "Sonra ne olacak?"

Hiç bir şey.

Bildiğim sorunun, basit bir cevabı. Hiç bir şey olmıcaktı. Unutacaktı hayatına devam edecekti. İnsanlar unutmaya son derece meyilliydi. Zaten hayatı bundan dolayı kolay geçirebiliyordu. Acılar her zaman hafiflerdi.

"Bir şey olmıcak." Diye mırıldandım.

Aras bunu duymuştu ve dönerek, bana baktı. Açıklama ister gibi bakıyordu. Bakışlarımı ondan kaçırarak ellerime eğdim.

"Nerden biliyorsun?"

"Biliyorum, işte." Dedim derin bir nefes vererek. Hiç kimse acıyı yok etmeden yaşamazdı.

Aras'ın annesine olan sevgisi, çok güçlüydü bes belli, ama farklı şeylerin olduğunu düşündürüyordu o belki biraz nefret ve intikam gibi.

"Sana bu konuda teselli vermem." Dedim ellerime bakmaya devam ederek. "Benim aile ile ilgili pek bir fikrim, yok." Diye devam ettim. Babam her zaman iyi bir babaydı. Ama bir annenin bir abinin yerini nasıl doldururdu ki?

Hiç kimsenin yeri doldurulamaz.
Tabii bunun aksini düşünen pek çok kişi var.

Sadece susmak, belkide en büyük ilaç budur. Susmak ve izlemek her şeyin düz bir çizgi olmadığını görmek.

SUÇLU+16 Where stories live. Discover now