16. PERİ KIZI

6.1K 336 60
                                    

Multimedya; O yakışıklı jojuk Tabikide Aras'ım-ız





"Onu bana vermeliydin ve sözünü tutmalıydın, Aras."


Aras gözlerini benden ayırmadan bakmaya devam ediyordu, belki üç belki beş dakika. Ama en sonunda ortama hakim olan gülme sesi, ile tüm büyü bozuldu diyebilirim.

Cesaret, öz güven veya bunun gibi pek çok şey, bunları anlamıyorum, bunlar olmadan da bir insan yaşayabilir.
Ve eminim daha çok yaşar. Aras şuan üzerime atlayıp beni boğuyor da olabilirdi. Ama sanırım biraz şanslı günümdeydim.

Aras arkadaki adama kükreyerek onu burdan kovduğunda daha doğrusu kaçırdığında tekrar eski sessizlik ve o büyülü an geri gelmişti.

Ama bunun fazla sürmesine engel olan çenemi tutamadım.

"Baban," deyip ona baktım, üzerimden ayrılmayan gözleri, dudaklarıma inmişti, ağızımdan o kelime gerçekten çıktımı diye bakar gibiydi.

İçim de pembe bir odada oturan kokoş kız bacak bacak üstüne atarak, elindeki törpü aletini bana doğru yöneltti. "Ne saçmalıyorsun, sen şeker?"

Aras bana son kes bir bakış atıp, tişörtünü çıkarıp bir kenara attı.

İçimde olan kaltak şok içinde kalırken ağızının suyu çoktan akmıştı. "Bu çocuk beni öldürecek." Diyerek kendini duvara yasladı.

"Ne olmuş ona?" Dedi umursamaz bir şekilde. Yanıma doğru gelerek tam dibimde durdu. Şuan onun göğsü ile bakışıp duruyordum ve kabul ediyorum bu etkileyici bir şeydi -ama bu durumda değil- bakışlarımı onun yüzüne çıkardım.

"İkimizde, onu öldürmediğini biliyoruz!"

Aras'ın tek kaşı havaya kalkarken, yüzüme doğru eğildi.

"Araf sana ne kadar anlattı bilmiyorum ama bu düşünceye nasıl ulaştın, güzelim?"

Bir adım geri giderek, bakışlarımı kaçırdım. "Bilmiyorum, ama sen bunu yapacak kadar kötü değilsin."

Aras tek dudağı yukarı doğru kıvrıldı, ardından aramıza koyduğum ufak mesafeyi kapatıp konuştu.

"Yıllardır, yanımda olan insanlar bunu sölüyorken, sen nasıl aksini iddia ediyorsun?" Gayet sakindi. Hatta fazla rahattı bundan eğlendiği belliydi.

"Yıllardır seni tanıyorlar, senin her sözüne inanırlar," deyip onun mavi gözlerine bakmaya devam ettim. "Ama ben seni onlar kadar tanımıyorum diymi? Sana onlar kadar güvenmiyorum! Ve o adamı öldürdüğünü söylediğin zaman ben inamam onlar inanır. Çünkü..." Deyip sustum. Çünkü onlar seni benim gibi sevmiyorlar.

Aras elini yanağıma koyup, hafif bir şekilde okşadı. "Çünkü..."

Hayatın basit olmadığını ve insanların bir amaca ihtiyacı olduğunu ve altı yıl boyunca neden ruh gibi yaşadığımı anladım. Bir amacım yoktu. Ama sanırım şuan bir amacım var, benim en büyük amacım Aras'dı. Ve en büyük zaferim olacaktı.

"Çünkü onlar seni benim gibi görmüyorlar."

Aras iki yanağımı ellerini arasına alıp yüzünde oluşan gülümseme ile bana bakmaya başladı.

"Beni nasıl görüyorsun ki?" Dedi bir çocuk gibi.

Ne cevap verecektim şimdi? Aslında açık değil miydi?

"Ben seni-"

"Ah bu kız o mu?" Arkadan gelen gür sesli bir adama şükrederken, Aras'tan biraz uzaklaştım. Elleri havada kalan Aras ufak sinirli bir bakış attıktan sonra o adama doğru döndü.

SUÇLU+16 Where stories live. Discover now