19. KIRMIZI KURDELE

5.9K 303 66
                                    


Her şeyin, bir kusuru vardı değilmi?
Veya kusur olarak gördükleri, son zamanlarda yaşadığım şeyler bana öleceğimi hatırlatıp duruyordu, tamam bunu kendime itiraf etmesi biraz zordu. Ama öyleydi işte.

Babamın evlenmesi, üvey bir abi ve cici bir anne bunlardan sadece ufak şeylerdendi.

Asıl sorun, üvey abim sevdiğim bir arkadaşımdı, çılgın arkadaşlar ve sorunlu bir piskopat.

Geleceğime bu ışık tutuyor gibiydiler.
Belkide sadece kuruntuydu.

Ne hissetiğimi dahi anlamıyordum.

Neydi bu aşk olmadığına kalıbını basardım, aşk değilse bile hoşlantı olmadığını kesinlikle idda edemezdim.

Oturduğum yatakta, etrafa bakınmaya başladım.

Dün gece çok ama çok kafayı uçurmuştuk sanırım, peki burası neresiydi?

Ortalığı ayağa kaldırmam çok az bir zamanı mı alırdı, ama yanımdan Eslem yatıyordu. Bende bundan istifade edip başındaki dehşet ağrıyı yok etmeye çalıyordum.

Ve bir daha içmek yok diye kendime
tenkin veriyordum.

Sadece ufak bir kelebek olmak mı yoksa bir ömrümcek olmam konusunda kararsızdım.

Bunları boş verip, ayaklarımı yataktan sarkıtıp etrafa bakındım. Geniş ve krem rengi ağır olan bir odaydı. Eslem'in annesinden veya babasından çekinerek beni kendi evine getirmeyeçeğini biliyordum.

Odadan dışarı çıktım, geniş bir oturma odası ve koltukta ölü gibi uyuyan Alaz.

Burası onun evi miydi? Eğer o sorhos halimiz ile Ayşen hanım gördüyse babamın her şeyden haberi var demektir. Hatta beni eve kapatma cezası bile verir.

Alaz hayvani bir şekilde horlayınca yerimden sıçradım. Ona geri zekalı bakışları atarken, o horluyordu.

Hayvan!?

İlerideki kapının pervazına yaslı Ayaz'ı görünce ufak bir çığlık attım. Bunlar sabah sabah beni korkudan öldürmek istiyordu.

Elinde törpü olan kaltak hemen atağa geçti. "Sende fazla ödlek oldun."

İçimde ki kendime göz devirdim.

Ayaz gülerek eli ile gel işareti yaptı ve hiç beklemeden içeri girdi, bende uyuşuk adımlarla onun girdiği yere doğru gitmeye başladım. Harika kokular geliyordu, anlaşılan birileri fazla hamarttı. Mutfak genelde siyah beyaz ağırlıklıydı, baştan sona camla kaplı olan yere beyaz, yüksek bar taburelerini andıran sandalyeleri olan bir masa koymuşlardı, yerde tüylü bir halı ve siyah parlak bir tezgah kesinlikle çok güzel duruyordu.

Masada ise çok hoş bir kahvaltı sofrası parlıyordu desem yalan olmazdı.

Ayaz'a ufak bir bakış attım. Tavadaki patatesleri almak ile meşguldü, üzerinde kısa kol bir tişört uçuk mavi bir şort vardı ve tabi giydiği önlük o inanılmaz harika duruyordu.

Nasıl olurda Eslem inat ediyordu? Oda seviyordu zaten...

Sessizliği bozan o oldu. "Üzerindekiler yakışmış." Dedi gülerek. Bende saf saf üzerime baktım. Büyük ihtimal onundu. Bana baya bir büyük olan borda kısa kol ve siyah pijama altı.

Masaya doğru ilerleyip, ona bakmadan konuştum. "Demek burası senin evin?"

Masadan bir tane peynir alıp azıma attım. Ayaz gülerek başını salladı.

SUÇLU+16 Where stories live. Discover now