Kuroko Tetsuya (LOC-Light Original Character)
Kış Kupası'ndaki galibiyetlerinden sonra bile Seirin deli gibi antrenmana devam ediyordu. Maç sezonu bittiğinden bazı okullar bu işleri tamamen bırakmıştı ama Riko'nun zirveyi koruma isteği, oğlanlara iki kat acı çektirmesine neden oluyordu. Ayın 30'u geldiğinde Momoi seni aradı. Ortaokulda yaptıklarından dolayı artık onunla konuşmuyordun. Bu Kuroko'nun baskette öbürlerini yenip imana getirmesinden farklı bir olaydı. Gene de tarihten dolayı açtın. "Ne var Satsuki?"
"Ben Daiki. Eeee... Telefonu açtığına göre nedenini anlamışsındır. Herkese haber verdik. Yarın sen de gelirsen Tetsu çok sevinir." Sizler ortaokulda birlikteydiniz. Basket takımının göz bebeği sen, takımdaki herkes -ama herkes- tarafından teklif almıştın. Bunlardan biri de Kuroko'ydu. Ama ne yazık ki lisede Murasakibara gibi uzağa gittiğinden ona cevap verememiştin. Yarın doğum günü olduğuna göre... Hediyesi de hazırdı o halde.
"Kesinlikle! Sormana bile gerek yoktu!"
"Bak bu güzel. O zaman sana adresi yolluyorum." Hat kapanır kapanmaz telefonun mesaj sesiyle titredi. Şimdi yarın oraya nasıl gideceğini düşünmen gerekiyordu.
Sonraki gün olduğunda tüm takım yavaş yavaş parktaki basket sahasına toplanıyordu. Muk-kun bile uzakta olmasına rağmen gelmişti. (Adı çok uzun) Aomine sürprizi bozmamak için seni sormadı ama gelmemen tuhaftı. "Başlayalım mı?" Akashi eski takımı toparlayıp sahaya geçirdi. Altısı maç yaparlarken Momoi'nin telefonu çalmaya başladı. "[İ/A]-chan. Neredesin?"
"Arkanda." Tellere yaslanmış, yüzünde alaycı bir gülümseme vardı. Seni görünce Momoi çığlık atmadan edemedi. Tabi herkes ona döndü ve BAM! Oğlanların hepsi birden adını söyleyip -kendilerince- fanlık yapmaya başladı. Unutma ki sen Teiko Basket Takımı'nın gözbebeğiydin. Hala da öyle. Akashi'den bile teklif almış ama kabul etmemiştin.
Basket sahasına girip Kuroko'ya sıkıca sarıldın. "Mutlu yıllar Tet-chan!"
"Teşekkür ederim [S/A]-san. Gelmene çok sevindim."
"Elbette gelecektim. Bu arada bu senin." diyip ona hediyesini uzattın.
"Teşekkürler."
"Ve bu var." Yanaklarını tutup onu uzunca öptün. Elbette herkes -en fazla Momoi- şoke olup kriz geçiriyordu. "Geç oldu ama teklifin hala geçerliyse kabul etmek istiyorum." Kuroko esen ilk rüzgarla yere yapıştı. "TET-CHAN!"
"TETSU-KUUUUN!"
"Oi, Tetsu! Kendine gel!"
Akashi Seijuro
Rakuzan'daki herkesle konuşup Akashi'ye doğum günü için ne alacaklarını sordun. Hepsi de ona makas, makas bileyici, shogi falan almayı planlıyordu. Hayama cesaret edip de ona peluş hayvan almayı düşünmüş. Hatta aklında bir tane varmış, gidip ayırtacakmış. Sen biraz daha düşünmek için yanlarından ayrıldın. Bu heriflerden iş yoktu. Belki Midoritsun'u ararsan sana fikir verebilirdi. Ne de olsa yakın arkadaşlardı... Değiller mi? Yeşillinin telefonunu çaldırdın da çaldırdın. Açtığında soğuk ve düz bir ifadeyle "Saba yardım etmeyeceğim. Kız arkadaşı ben değilim." dedi. Sondaki kelimeyi duyunca kızarıp panikledin.
"Kız arkadaşı değilim!" diye bağırdın.
"Kız olmadığını mı söylüyorsun." Demek istediği şey başkaymış. Telefonu kapayıp yere çöktün ve kırmızı yüzünü saklamaya çalıştın.

YOU ARE READING
Kuroko no Basket: Tek Part
Fanfictionİngilizce olarak okuduğunuz KNB x reader hikayelerinin Türkçesi iyi okumalar