Drawn to You [Kaisoo Çeviri] ✔

Bölüm 16~

Malesef dün yoktum, az gezmeyi seviyor çevirmeniniz :P Az önce girdim ona rağmen hızlı oldu çeviri baya hata varsa affola. Ve ve ve önceki bölüm bir sürü beğeni ve yorum almış çok mutlu ettiniz beni! Bunun için bugün uzun bir bölüm daha gelicek ve son 2 bölüm kalacak yazara yetişmemize 8 bölümü geride bırakmış olacağız.(Ben bölerek yayınlıyorum demiştim.) Öyle yani, sağolun süpersiniz eksik etmeyin. Öpüldünüz :* ~supernaturel~~

BÖLÜM 16

Bugün sonunda iple çektiği perşembe günü gelmişti.

‘Günaydın.’

‘Günaydın.’ Elinde kağıt parçasıyla yanına oturdu Jongin.

‘Bu benim için mi?’

Jongin kafasını sallayarak kağıt parçasını ona uzattı.

‘Bakmama izin yokmuş, sana özel olduğunu söyledi.’

‘Teşekkürler.’ Birazcık ucunu kaldırarak resme bakmaya çalıştı.

‘Seni görebiliyorum biliyorsun.’ (Malum pencereden yansıyor asjdhajk)

Soo somurtarak resmi kaldırdı.

‘Benimde Minsoo’ya bir hediyem var.’

‘Ne peki?’

‘Senin görmene izin yok, Minsoo’ya özel.’

Jongin’i somurturken görünce gülmeden edemedi Soo.

‘Vitrinde baktığı oyuncak tren miydi emin değilim ama umarım beğenir.’

‘Sevecektir, teşekkürler. İstersen ona daha sonra kendin verebilirsin.’

Soo gülümsedi. ‘Olur.’

--

‘Okuldan sonra sana bir sürprizim var.’ Okula girmeden önce dediği bu sözle Soo çocuğa merakla bakmadan edememişti.

‘Ne peki?’

‘Sürpriz. Okuldan sonra görüşürüz.’

‘Pekala görüşürüz.’

Gülümsemekten artık çenesinin ağrıdığını fark etti Soo.

‘Artık yakın görünüyorsunuz.’

Baek kolunu dürterek gülümsedi.

‘Evet biracık.’

Dolapların orada Kyungsoo’yu bekleyen Kris’in yanına gittiler.

‘Günaydın hyung.’

‘Günaydın. Kyungsoo, okul kurulunun toplantısı var gelmek ister misin? Yani cezan bittikten sonra.’

‘Üzgünüm hyung, Jongin’e sözüm var.’

‘Neden?’ Çocuğun bu keskin sesi tüylerini ürpertmişti.

‘Üzgünüm,  amacım o değildi…’ Bakışlarını Soo’dan kaçırdı. ‘Üzgünüm.’ diyerek hızla sınıfa doğru gitti.

‘Son zamanlarda garip davranıyor.’  Çenesini Soo’nun omzuna koyup Kris’in arkasından bakarken söylendi Baek.

‘Evet, neden böyle merak ediyorum.’

Dolabını açtığında başka bir mektup daha karşılamıştı onu.  MinSoo’nun çizimini dolaba koyup mektubu çıkardı.

‘Hala ne yazdığını söylememekte kararlısın değil mi?’

Mektubu cebine koyarken ‘Aynen öyle.’ diyip karşısında ona somurtan çocuğa göz kırptı.