Bölüm 28~

11.7K 949 168
                                    

Tatammmmm 3 bölüm ekleyip final yaptı çevirmenimiz!!! Baya uzun olcak yani gelenler bende elimden geldiğince hızlı çevirip eklicem. Uzun oldu bence kafam hoştuı yoldan geldim ama yine de çevirdim. Umarım beğenirsiniz. ( 3 bölümden birinin yarısı bu yaklaşık 35. bölümde biter sanırım hikaye.)

Kris için istek yaptım yazara özel bölüm yazdırcam hatta sanırım asjdhak Kris seviyoruz gençler kıyamam... Kray olsun bence :P Neyse ıhımm keyifli okumalar. Beğenmenirsiniz inş. Like ve yorum eksik etmeyin :P 

Edit : JUST LIKE YOU bir süre yok bunu bitireceğim önce ;) Zaten onunda eklenmiş sadece 4 bölümü kaldı elimde. Yazar yb vermiyor hala... işleri varmışta. ~supernaturel~~

BÖLÜM 28

Kyungsoo’nun öfkesi karşısında ona aşağılayıcı üstten bakan bakışları ve kibirli sırıtışıyla duran adam yüzünden kalkmıştı.

Keskin bakışlar atarak gözlerini ona dikti.

‘Beni duydun mu pis gay? Yoksa sağır mısın? İşaret diliyle mi iletişim kurmalıyım?’

Kyungsoo gözlerini kapayıp sesini kontrol etmek için ultra çaba sarf etmek zorunda kalmıştı.

‘Sağır olmayı nasıl dalga konusu olarak ağzına alabilirsin? Nasıl insanların kontrol edemedikleri şeyler için yargılayıp tepeden bakmaya cüret edebilirsin? Bunları yapabileceğini düşündüren ne?!’

Adam göz temasını hiç bozmadan sigarasından derin bir nefes çekti, yüzündeki kibirli gülümse silinip yerini gergin ve okunamaz bir ifadeye bırakmıştı.  Kyungsoo’ya yaklaşıp ağzında biriktirdiği dumanı çocuğun yüzüne bir kez daha üfledi.

‘Sanırım kim olduğumu unutuyorsun seni küçük domuz.’ Adam fısıldayarak konuşmaya devam etti. ‘Benimle böyle konuşamazsın.’

‘Kim olduğunu gayet iyi biliyorum ve ne yapmaya çalıştığını da ama bunlarla gözümü korkutamazsın. Sana karşı hiçbir sorumluluğum yok, Jongin’in tersine , anlayacağın sana saygı duymak zorunda değilim.’

Adam tısladı. ‘Yani demek istediğin bu kadar kaba bir çocuk olmanın sorumlusu sevgili anneciğin.’ Adam kafanı yan yatırarak ona baktı. ‘Ve oğlu yetmezmiş gibi benim oğlumu da lanet bir gaye çevirende o.’

Kyungsoo öfke tüm bedenini ele geçirirken avuçlarını sıkmaya devam etti.

‘Yani? İstediğin gibi tepki vermedim diye şimdi de annemi mi karalayacaksın? Sana iki şey söyleyeyim. Bir; sadece saygıyı hak eden insanlara gösteririm, yaşı seviyesi ya da başka bir şeyi umurumda olmaz. Hem oğlunu mu çaldım? Onu dövdüğün, değersiz bir bez parçası gibi davranıp kötü davrandığın için senden kaçtı!’

 Kyungsoo bağırarak konuşmaya başlamıştı.

‘O mükemmel biri, fazla zeki ve sevilmeyi hak ediyor. Eğer onu ve Minsoo’yu geri istiyorsan önce kendine çeki düzen vermeli ve o kirli ellerini onlara bir daha kaldırmamalısın!’

 Kyungsoo öfkesini kontrol etmeye çalışsa da beceremeyip titriyordu. Aklına Jongin’in yaraları, üzgün yüzü geldi. Eğer 3 yıl boyunca düzgün bir aile büyümüş olsaydı...

‘Jongin istese kolayca seni alt edebilir, kendini savunup sana karşı koyabilir ama ne var biliyor musun? O seni seviyor, sana saygı duyuyor çünkü babasısın.’ Sesi düzgün haline dönmeye başlamıştı. ‘Sırf bu yüzden seni şikayet etmiyor ama benim sana karşı hiçbir yükümlülüğüm yok, artık yerimde durup olanları izlemeyeceğim. Bir daha Jongin’i incitemeyeceksin.’ Derin bir nefes aldı. ‘Onu hem fiziken hem de ruhen yaralarken kendini dünyanın hakimi mi sanıyordun? Onu böyle görmek seni eğlendiriyor muydu?’

Drawn to You [Kaisoo Çeviri] ✔Où les histoires vivent. Découvrez maintenant