Sen Benimsin! (ZeyKer)

Bölüm 21 : Oyunbozanlık Yok

''İlk öpücüğün kimleydi?''

Melis'in sorduğu bu soru üzerine gözlerim direk Kerem'e kaymıştı. İlk öpücüğümün ondan olduğunu biliyordu ve ne diyeceğimi eminim çok merak ediyordu. Bende ne diyeceğimi düşünürken Melis'in cırlamasıyla gözlerimi Kerem'den ayırdım.

''Yaa hadi Zeynep oyunbozanlık yok.''

''Dalmışım öyle yani şey ilk öpücüğüm mü?'' dedim Melis'i oyalamaya çalışarak.

''Evet, Zeynep! Daha kaç kere söylemem gerekiyor?''

''Haa ilk öpücüğüm. Yani Gölyazı'daki bir çocuktan. Eski sevgilim.''

Söylediğim şeyi duyduklarında Kerem ve Barış'ın yüz ifadesini görmeliydiniz. Kesinlikle fotoğraflarını çekmeliydim. Barış ilkim olamadığı için atarlanmıştı, Kerem ise ondan olduğunu söylemediğim için. Yani ne diyecektim? İlk öpücüğümü Kerem'den aldım sevgili Melis ve Barış falan mı?

''Tamam, tamam sıkıldım bu oyundan başka bir şey yapalım.''

Melis'in fikrine hepimiz katılıp oyunu bıraktık ama sırada Melis'in planlarından ne olacağını hepimiz merak ediyorduk.

''Tamam başka bir şey de yapmayalım yatalım.''

''Ne burada mı kalacağız?'' dedim şaşkınlıkla.

''Evet ne oldu? Yani annen izin vermez mi? Hem saat çok geç oldu.''

Bak Melis ilk defa bir konu da haklıydı.

''Yok izin verir de şaşırdım sadece.''

***

''Biz nerede yatacağız?''dedim hevesle.

''Bak o zaman şöyle yapalım iki yatak var ya. Ben Kerem'le yatayım. Sen Barış'la yat.''

Melis'in bu dahiane fikri üzerine Kerem ile ikimiz aynı anda; ''Ne? Hayır! '' diye bağırdık.

''Nedenmiş o?''

Şu nedenden dolayı; ben Kerem'in bir kızla aynı yatakta yatmasına dayananmam, yani kalbim yetmez. Eminim Kerem'de benim Barış'la aynı yatakta yatmamı kaldıramaz o yüzden bu fikre hiç bulaşmayalım.

''Şu neden dolayı canım. Yani olmaz. Bir kızla bir erkek aynı yatakta yatamaz! Bence en iyisi ben seninle yatayım. Barış, Kerem'le yatsın.''

''Olmadı siz Kerem ile yatın yani.'' dedi Melis kahkaha atarak.

Yani bence olur. Çok uygun benim için ama aynı yatakta yatmamız sizin açınızdan hiç iyi olmayacaktır Meliscim. Bir anda kafamı Kerem'e döndürdüğümde o pis sırıtışıyla bana bakıyordu. Şapşal ya! İçi dışı fesatlık bu çocuğun yemin ediyorum bak.

Melis ve Barış hala kahkalarla gülerken biz gayet ciddi bir şekilde Melislere bakıyorduk.

''Ayyy çok komik bir şakaydı ya! Neyse ne yapıyoruz şimdi?''

''Sen ve ben birlikte yatıyoruz, Barış ve Kerem birlikte yatıyor.'' dedim ellerimi çırpıştırarak.

***

Melis herşeyi düşünmüş sağolsun. Bana da pijama getirmiş. Tam benim tarzımda çok tatlı.

Yatağa geçerken tek düşündüğüm Kerem'di. Onun bana bakışı, bana güzelim diyişi falan. Onu bugün çok özlemiştim. Yanımda olsa bile ona sarılamıyordum. Onu öpemiyordum. Sanki bir kabus gibi.

Kerem'in ağzından;

Yatağa uzanırken tek düşündüğüm Zeynep'ti. Bugün onu hiç öpememiştim. Yanımda olduğunda hemen onun dudaklarına yapışmak istiyordum ama bugün kendimi çok zor tutmuştum. O dudaklarını ısırdığında beni fazlasıyla tahrik ediyordu ve sanki gıcıklığına yapıyormuş gibi ona her baktığımda dudaklarını ısırmaya başlamıştı.

....

Zeynep'in ağzından;

Uyandığımda saat gecenin ikisiydi. Yataktan kalkarak saçlarımı düzelttim. Uyku tutmamıştı.

Biraz bahçeye çıkıyım derken Kerem'in yatakta olmadığını fark ettim. Odadan çıkıp koridorda yürümeye başladım. Bu evde nasıl kaybolmuyorlardı? Labirent gibiydi.

Uykulu uykulu yürürken sağ tarafımdaki kapı açıldı ve bir el beni içeri çekti.

''N-ne yapıyorsun sen?'' dedim tekme atmaya çalışarak.

Karanlıkta hiç bir şey göremiyordum.

Bir anda dudaklarıma bir çift dudak kapanınca rahatladım. Bu Kerem'di.

Dudaklarımız ayrıldığında hala karanlıktaydık.

''Bugün seni hiç öpemedim. Çok özledim seni.'' dedi belimdeki koca ellerini gevşetirken.

''Bende seni çok özledim.'' dedim ve dudağına yapıştım.

Geri çekildi.

''Bilerek yapıyorsun değil mi?''

''Neyi?'' dedim şaşkınca.

''Dudaklarını ısırıyorsun ve beni tahrik etmeye çalışıyorsun.''

''Yaa öyle mi yapıyor muşum?'' dedim gülümseyerek.

''Evet güzelim öyle yapıyorsun.''

''Peki bunu başarabiliyor muyum?'' dedim sırıtarak.

''Fazlasıyla.''

Bu cevap beni tatmin etmişti. Şu an çok tatlı bir pozisyonda duruyorduk. Burunlarımız birbirine değiyordu. Nefeslerimiz yüzümüze çarpıyordu ve benim ellerim onun boynunda onun elleri ise benim belimdeydi.

''Hem bir dakika sen benim öptüğümü nereden anladın her yer karanlıktı.''

(Burayı alıntı yapıyım dedim çünkü burada çok tatlı olurdu. Bende kullanayım dedim :))

''Çünkü beni senin öptüğün gibi hiç kimse öpemez.''

Bu cevap onu çok mutlu etmiş olacak ki anında o sert dudaklarını dudaklarımın üstüne kapadı. Bende bunu fırsat bilip ayaklarımı onun beline doladım.  Tam Kerem'in tişörtünü çıkartacakken duyduğumuz ses ile duraksadık.

''Kerem?''