Sen benimle çekinmeden konuşup dururken benim sana dilsiz gibi bakıp durmam oldukça garip. Bundan yoruldum, ama ağzımı açtığım an, ki sen arkanı döndüğün an oluyor bu, ellerim terliyor Hoseok, sağ ve sol ciğerim arasında kalan o yumruğum kadar olan organ olduğu yere sığmayıp çırpınıyor.
Bu, her an sana bakma isteğimi körüklüyor.
Her geçen gün sana çekiliyorum Hoseok.
Sen, kafeye gelenlere gülümseyerek hizmet ederken, o liseli kızların senin arkandan konuştuğu ayıp şeyleri duymak beni delirtiyor. Gelip sordun ya, neden kızardı kulakların, diye. Seokjin'e sor Hoseok.
Taehyung konuşup kızdırdığında ne renk oluyorsa kulaklarım, yine o renk oldu.
Ellerimden kayıp gideceksin diye korkuyorum.
Sonra, daha parmaklarımızın bile değmediği aklıma geliyor.
Hoseok, ne olur, sana gelmeye can atan ama kımıldayacak cesareti olmayan parmaklarıma uzan. Benim, gücüm de yok, cesaretim de. Sen uzansan yeter, ben yakalarım seni o zaman. Ama, sen gelene kadar sessizce seveceğim seni.
Sadece seveceğim Hoseok...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
