49-Geçmişten Bir Hikâye( Düzenledi)

7.6K 724 112
                                    

Düzenleme Tarihi:23.08.2021

*******************

Güneşin yakıcılığı tenine temas ederken huzursuzca kıpırdandı. Yüzünü buruşturup gözlerini zar zor araladı. Elini şiddetin toplandığı noktaya koydu. Başını ovaladı. Her dokunuşta ağrısı katlandı. Bu ağrının sebebini anlayamadı.  Sıkıntıyla iç geçirdi.

"Of!"

Gözlerini kapatıp birkaç saniye bu vaziyette kaldı. Güneşten korunmaya çalıştı. Fayda göremeyince pes etti. Tekrar gözlerini açtı. Puslu görünümün ardından netliğe ulaştı. Fakat alışık olduğu  ortamı bulamadı. Onun yerine kendini yabancı ve kasvetli bir ortamda buldu. Bilinmezlik  üstünde etkili bir tedirginlik oluşturdu. Korkulu bakışlarla etrafı daha derinden inceledi. Nerede olduğunu çıkarmaya çalıştı. Odanın dizaynı bir erkek odası olacağını çağrıştırırken sertçe yutkundu. O an aklına tehlikeli düşünceler geldi. Böyle bir şey olmamasını dileyerek kendini kontrol etti.  Yarı çıplak bedeni, birçok şeyi açıklığa kavuşturduğunda ağlamamak için direndi. Korku, kaygı ve bilinmezlik etkisinde ne yapacağını bilemez duruma düştü.  Yan tarafına bakmaya cesaret edemedi.  Dün gece neler yaşanmıştı? Kimin odasında kiminle beraberdi? Soruları yanıtsız kaldı. Bildiği tek bir şey vardı. O da büyük bir yanlışın içine düştüğüydü. Sinirden kendini hırpalamak istedi. Ama yapamadı. Korktu. Derin derin nefesler alıp kendine sakinleştirmeye çalıştı. Şimdilik, sakinleşmek zorunda olduğunun farkına vararak  eylemini yineledi. Tedirginliği elden bırakmadan yavaşça yan tarafına döndü. Büyük şoku o sırada yaşadı. Dudakları şaşkın bir biçimde aralandı. Gözleri irileşti. Kalbi dengesizliğe ulaşıp hızlandı. Duyulabilecek bir gürültü de atmaya başladı.  Dün gece, hayal meyal gözünde canlandı. Cihangir'in yanında duruşu, alkolün dozunu kaçırması ve bu eve taşınması... O anları tekrar yaşıyormuşçasına ürperdi. Hatalara kapılmanın acısıyla dibe çakıldı. Şoktan kolay kolay çıkamadı. Gözleri genç adamın üzerinde takılı kalmaya devam etti. 

"C-Cihangir.."

"Kahretsin!"

"Ne yaşandı? Ne yaptık?"

Genç adam, hafifçe kıpırdandı. Onu uyandırmaktan ve gergin bir yüzleşmeden korktu. Ona yakalanmadan hemen burayı terk etmek istedi. Bedenini çarşafa sarıp aceleyle ayaklandı. Yerdeki kıyafetlerini toplayıp banyoya geçti. Zar zor üzerine geçirdi. İşlemi tamamlandığında korkuyla aynadaki yansımasına baktı. Dün gecenin izleriyle temas etti. Elini o noktalarda yavaşça gezdirdi. Acıyla gözlerini kapattı. Gözyaşları gözünün ucunda birikti. Her an akmaya meyilli duruma geldi. Yanağındaki ıslaklık art arda artarken gerçeğine dönmek zorunda kaldı. Kendi çabasıyla  o izleri kapatmaya çalıştı. Ne yaparsa yapsın faydası olmadığını gördü. Çabalamayı bıraktı. Acıyla yansımasına söylendi.

"Ne yaptım ben? Yine nasıl bir hatanın içine düştüm?"

"Kendim  dahil olmak üzere neden herkesin hayatını mahvediyorum? Neden?"

 Kendini baştan aşağı süzdü. Tiksinerek başlangıç noktasına geri  geldi. Kendinden iğrenmenin had safhasını yaşadı. Daha fazla bu ortamda kalamadı. Kaçma isteğiyle hareket etti. Odadan çantasını alıp son kez Cihangir'e baktı. Derin bir uykuda olduğunu gördü. Usulca konuştu.

" Böyle bir hataya sürüklendiğimiz için çok üzgünüm. Olmamalıydı. Yaşanmamalıydı. Ama maalesef yaşandı. Büyük bir hata gerçekleşti. Bundan sonrası için endişelenme. Merak etme. Sana hiçbir sıkıntı çıkarmayacağım. Suçu sana atmayacağım. Hayatının yükü olmayacağım. Çünkü bir daha asla yüzümü görmeyeceksin.  Yapmam gereken tek şeyi yapıp hayatından sonsuza dek çıkacağım."

HARAM SEVDA (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now