5-Gerçeklere Adım (2.Kitap)

18.7K 960 81
                                    

Düzenlenme Tarihi:10.11.2021

*************************

Koşarak aştığı yollar, bu uğurda çarptığı insanlar ve ortaya çıkan gürültüler... Bir sıra olarak tekrarlanırken genç adamın hiçbir şey umurunda olmadı. Tüm gücüyle koşmaya devam etti. Bir an önce aklındaki telaşa son vermek istedi. Kalbinin dengesizliği ve düşüncelerinin derinliği bunu zorlaştırdı. Endişe ve telaşı zirveye taşıdı. Sorularla güçsüzlüğün dibine geldi.

Neredesin Efsun?

Neden gelmedin?

Bir şey mi oldu? Yoksa korktuğum şey mi gerçekleşti?

Sıkıca tuttuğu telefonda aynı işlemi tekrarladı. Efsun'u aradı. Bir umutla güzel bir haber almak istedi. Ama bu isteği hızla söndü. Efsun'a ulaşamadı. Zar zor durup dengesizce atan kalbiyle baş etmeye çalıştı. Bir taraftan da telefonuyla uğraşmaya devam etti. Son arananlara girip başka bir isimde arama işlemini tekrarladı. Saniyesinde yanıt aldı.

"Bitti mi? Boşandınız mı? Bu kadar çabuk mu?

Nefes nefese konuştu.

"Efsun gelmedi. Telefonuna ulaşılamıyor."

"Yani boşanamadınız..." diyen sese öfkesini geçirdi. Sesini öfkeyle yükseltti.

"Önemli olan bu mu lan? Efsun'a ulaşamıyorum diyorum. Sen bunun anlamı bilmiyor musun? Nelere yol açacağını bilmiyor musun? Eğer korktuğum şey olursa..."

"Dur! Hemen celallenme. Belki boşanmaktan vazgeçti. Gelemedi. Ben hemen araştırıyorum. Bir şey bulursam sana söylerim. Önce benden haber bekle. Öyle harekete geç. Yanlış bir hareket yapayım deme. Tamam mı?" diyen sese cevap vermedi. Hızla telefonu kapattı. Yüreğini kaplayan endişeyle hareketlendi. Sıkıntı, keder ve acı üçgeninde gidip geldi.

Evde ol lütfen. Bana kızdığından gelmemiş ol. Ama evinde ol. Güvende ol Efsun.

Yorgun adımlarla evin önüne kadar geldi. Art arda zile basıp bekledi. Vakit geçtikçe durdurulamaz bir hala büründü. Geri gidip hızla kapıya doğru geldi. Sertçe omuz attı. Kapı zorluk çıkarmayıp Doğu'ya yol açtı. Omzunun acısını umursamadan içeri girip seslendi.

"Efsun..."

"Pelin..."

"Evde misiniz?"

"Kimse yok mu?"

Gözleriyle derin bir arayışa girişti. Ev ona sessizlikten başka bir şey vermedi. Anbean en büyük korkusuyla yüzleşti. Efsun'u kaybetme ihtimaliyle yüz yüze geldi. Zorluğa karşı çıkıp çaba vermeye devam etti. Odalara girip çıktı. Karşılaştığı manzara hep aynı oldu. Geriye tek bir oda kaldı. Umutsuzca o odaya da girdi. Girer girmez Efsun'un odası olduğunu anladı. Sertçe yutkunup arkasındaki duvara yaslandı. İstemsizce gözlerini kapatıp kokuyu içine çekti. Oda Efsun kokuyordu. Onun kullanmayı en çok sevdiği parfümü kokuyordu. Parfümün yoğun kokusu, Doğu'nun üzerinde değişmeyen bir etki bırakıyordu. Sanki çiçeklerin arasında Efsun'u görme hissini yaşıyordu. Onun gülen gözleri ve ufak tebessümü kalbini ısıtıyordu. Gerçekle düş arasında ince bir çizgide ilerliyordu. Efsun'un hayaline tutunuyordu.

"Efsun..."

Gözlerini aralamasıyla hayalden koptu. Gerçekliğe döndü. Ne Efsun'dan ne de hayalin etkisinden eser kaldı. Geriye sadece derin bir sessizlik kaldı. Gerçeğin acımasızlığıyla başa başa kaldı. Öfke ve korku birlik olup kalbine kuruldu. Yere çöküp sırtını duvara yasladı. Bir plak gibi aynı şeyleri tekrarladı.

HARAM SEVDA (TAMAMLANDI)Donde viven las historias. Descúbrelo ahora