Geçmişim (Gay)

9

"Babam anneme kolla götü dedi. Ne demek bu şimdi?" dedi Tunç. Gözlerimi irilttim. Nasıl göt diyebilirdi?

"Haha! Kardeş geliyor Tunç." dedi Koray. İkimiz de anlamayarak ona baktığımızda gülerek bakışlarını kaçırdı. "Biz de çocuk yapalım mı Tunç?" dedi gülümseyerek.

"Nasıl yapılıyor?" dedi Tunç şaşkın ve meraklı sesiyle. Nasıl yapıldığını bilmiyordum ama ikisinin çocuğu olması düşüncesi bana korkunç geliyordu. Aşırı kıskandırıcıydı.

Tunç'a söylemeye utandığım için Koray'a döndüm. "Hayır, biz ikimiz yapalım." Koray gözlerini iriltti.

"Neden seninle çocuk yapayım be?"

"Çocuk istiyorum." Gözlerim dolmaya başlarken bunun kıskançlık ve utançtan olduğunu biliyordum. Koray'dan yine nefret ediyordum.

"Tamam ağlama. Büyüyünce seninle çocuk yapacağım."

"Hadi bir şarkı söyle mükemmel sesinle Koray." dedi Tunç yıldızları izlediğimiz sırada.

"O piti piti karam-"

"Ya Koray!" Omzuna vurdu üstümden uzanıp Koray'ın. Kıkırdadım. İki tarafımda uzanıyorlardı. Yiğit evde kalıp yeni flörtüyle konuşmayı tercih etmişti.

"Bir sen, bir sigaram var üstüme sinen," diye şarkıya girdi Koray. Sesi beklediğim kadar dalga geçilesi çıkmazken bakışlarımı ona çevirdim. Bana bakıyordu. "İkiniz de birbirinizden beter." Ama bu şarkının sözleri çok güzeldi!

"Kalabalık uzun bir caddede tutmuşum yalnızlığın elinden." diye devam ettirdi Tunç.

Atladı her yerini şarkının Koray. "Sen gel geceleri birde bana sor. Özlemek inan yaşamaktan daha zor." Bana bakarak söylemesi kızarmama yeterken başımı Tunç'a çevirdim. Tunç gülümsedi bana.

"Üçümüz olmayı özlemişim."

"Ben de kardeşim." Derken tek kolumu ona doğru uzatıp başının altına soktum. Bakışlarımızı yıldızlara çevirdik. Burada yıldızlar mükemmel görünüyordu.

"Ben de ikimiz olmayı özledim." diye homurdandı Koray. Bana inat söylediğini bildiğim için ona dil çıkarttım. Gülerek bakışlarını kaçırdı.

"Çok sevimliyim. Şimdi bunu şu kıza da göstereceğim." Doğrulduğunu görünce baktığı yere baktım Tunç'un. Tek başına uzanan bir kızı izliyordu. Etrafta bizim dışımızda yıldızları izlemeye gelen insanlar da vardı.

Tunç kıza doğru giderken Koray'a döndüm. "Kıskanıyor musun?" Başını ağır ağır iki yana salladı.

"Kıskanmam gereken başka erkekler var." Hızla doğruldum.

"Oha, kim?"

"Sana ne?" dedi bakışlarını bana çevirip. Göz devirip geri uzandım.

"Doğru." Ona arkamı döndüm. "Arkadaş değiliz ki biz değil mi?" diye triplendim. Beni sallamadı bile. Tunç'a çevirdim bakışlarımı. Kızla muhabbeti kurmuştu. Oturmuş konuşuyorlardı. "Sen gel geceleri bir de bana sor." diye taklit ederek şarkıyı söylemeye başladım.

"O şarkı sevdiğim çocuk için. Fazla ağzına alma." Yüzümü buruşturdum.

"I şırkı sivdiğim çıcık için. Fızlı ığzını ılmı." Omzumu ittiğinde dengesiz uzandığım için yüz üstü çimenlere serildim. Ağzıma ne var ne yok girerken yüzümü çekip yere tükürdüm. "Iy."

"Hâlâ iğrençsin."

"Siktir."

"Düzgün konuş benimle."

"Nasıl istersem öyle konuşurum." Omzumdan çekip yere devirdi beni. Üzerimde yükseldi, burun buruna geldik.

"Döverim seni."

"Hocanım senin ben." dedim utançtan gülümserken. Kıkırdayarak şakaya vurmaya çalıştım. Ölebilirdim.

"Şu an değilsin." Eli belime yerleşince nefesimi tuttum. Bakışları dudaklarımda gezindi, kendini çekip yere attı.

"Derste görürsün sen." diye inatlaştım.

"Bak bir de tehdit ediyor!" dedi bakışlarını şaşkınlıkla suratıma çevirip. Sırıttım.

"Numarasını aldım." diyerek yanımıza uzandı Tunç. Konu orada kapandı zaten.

*

"Evlenip çoluğa çocuğa karışma yaşın gelmedi mi senin?" dedi Yiğit Koray'a.

"Ben Feza'ya söz verdim küçükken. Onunla yapacağım." dedi bana göz kırparak. Kızarıp bakışlarımı kaçırdım. Küçüklüğümün belası.

"Şaka maka sen hiç seviştin mi? Yerinde olsam kızları götürürdüm sürekli." dedi Yiğit gözlerini heyecanla irilterek.

"Yiğit." diye uyardım onu.

"Ne ya? Kıskanma hemen aşkım." dedi koltukta yanıma atlayarak. Tunç salyalarını akıtarak Survivor izliyordu. Üf, neyinden zevk alıyorlar şunun?

"Ne kıskanacağım be? Koray'ı kıskanırım ben." diye dalga geçtim ama yine de Koray'ın yüzüne bakamadım. Ama sırıttığını hissedebiliyordum.

"O değilde çocuğu ne zaman-"

"Sus sen." dedim lafını bölerek. Bir anda ona döndüğüm için sırıttığında haklı olduğumu fark ettim. Ama sevimliydi piç.

"Susun lan duyamıyorum." derken televizyonun sesini açtı Tunç. Yiğit onla uğraşmak için yanına atlayıp kulağına şarkı söylemeye başlarken göz devirip telefonumu çıkarttım. Koray yanlarında sıkıştığı için yanıma atlarken instagramdan gelen mesaja girdim.

Bir kız Selam! yazmıştı.

Aleyküm selam. diye cevap verdim en ağır halimle. Asılacağını biliyordum ve sıkılmıştım. Cevap vermemek çok egoistçe geliyordu. Reddedip çekilirdim işte.

Tanışabilir miyiz?

Sebep? Görüldü oldu ve bir süre yazmadı. Sonunda yazmaya başladığında Koray yanımda iç geçirip arkasına yaslandı.

Hoşuma gittin işte. Koray telefonu elimden çekip mesaj yazdı. Şaşkınlıkla ona baktığım sırada telefonu elime tutuşturup kalktı, tuvalete gitti. Telefonumun ekranına diktim gözlerimi.

Gecesi 300TL. Hah! Piç.

Pardon, fuhuşla uğraştığını bilmiyordum. Yazdı kız. Göz devirip çıktım mesajlardan. Gerçekten piç.

Odaya döndüğünde ona en sert bakışlarımı yolladım. Sallamayıp yanıma yerleşirken kolunu arkamdan koltuğa attı. Koluna yaslanıp başımla koltuk arasına sıkıştırıp ezmeye başladım. Göz devirip çekti kolunu. "Kurtardım seni işte."

"Kız güzeldi."

"Gaysin." diye fısıldadı Tunç'a bakarak.

"Belki biseksüelim."

"Yandık desene." diye mırıldandı.

"Ne?"

"Sevgilin diyorum, yandı diyorum. Kızlardan mı koruyacak erkeklerden mi?" Kaşlarımı kaldırdım.

"Sanane bundan?" Omuz silkti.

"Doğru, banane? Uykum geldi. Eve gidiyorum." Ayağa kalktı.

"Bekle reklam olsun." dedi Tunç ona bakmadan.

"Kendin çıkarsın." Tunç sessizce telefona dönerken Koray evden çıktı.

Vay anasını sayın seyirciler.