Gri [BoyXBoy]

Tarihin Ötesinden:

Ee, hey, gençler.
1 yıl oldu herhalde değil mi? Ben hikayeyi bırakalı yani?
11. Sınıfa geçiyorum ve bu hikayeye ilk kez 9'a geçtiğim yaz, tamamen can sıkıntısından başlamıştım. Yayımlamaya daha sonra başladım, ama benim zihnimde iki yaşını doldurmuş oluyor, ha?
Yayımlamaya başladıktan sonra kurgu gittikçe daha da değişti, kendiliğinden oluyordu bu. Doğaçlamayı severim ve hikayeyi ne kadar planlamaya çalışırsam çalışayım bölüm yazmaya başladığım anda hayal gücüm beni bambaşka yerlere götürdü.
Pamir adlı karakter ilk taslağımda yoktu mesela, resim sergili bölüm tamamen bölüm zamanını geçiştirmek içindi ve bomboş geçmemesi için Pamir'i kurguladım.
Berk mevzusu aklımın ucunun ucundan bile geçmezken kitabı bırakmadan hemen önce resmen uçmuştum bu konuda. Daha fazla konuşmayacağım ki spoiler olmasın.
Evet, spoiler vermemeye çalışıyorum bırakmama rağmen, çünkü hafiften özlüyorum sanki.
Tamamen dengesiz biriyimdir, o yüzden kesin bir şey söyleyemem ama hala yeni bölüm bekleyen varsa -ki yeni okumaya başlamış bir iki kişi dışında olmayacağını biliyorum- beklemesin.
Kendime bile "kesinlikle yazmayacağım" demiyorum, hikayeyi bile silmiyorum, ama yine de söylemeliyim bunu.
Önceden söylemediğim için özür dilemem gerekiyor sanırım, ama şu an suçlu hissetmiyorum ya. Bazen bir suçluluk hissi geliyor, ama şu an yok. Özrüm içten de olmayacak bu yüzden.
Ve size bir sır vereyim mi? Bu notu tuvalette yazıyorum. Yoksa yazmayacaktım bile :/ Evde misafir var ve Rüzgar'ın kişiliğinden de tahmin edebileceğiniz gibi, işkence görüyorum resmen. Tuvalete kaçtım tabii hemen, sıkılınca bu hesaba girdim ve bildirimleri görünce de bunu yazayım bari dedim.
Evet yeni bir hesap açtım, ölü taklidi yaparken (duvarımda ölü olup olmadığımı soran arkadaşa selam! Şimdi o gönderi yok gerçi ama o cidden özrü hak ediyor :/) okuduğum hikayenin birine yanlışlıkla vote verince açmaya karar verdim başka hesabı.
Hatta onda da bir fantastik hikaye yazacaktım, iki ay falan önce kurgulamaya başladığım. İyiki yazmamışım, çünkü şimdi o hikayeyi de bıraktım. Çabuk sıkılıyorum da.
Not çok kopuk gibi hissettirebilir, kontrol etmeden paylaşacağım çünkü. Yoksa cesaret edemeyeceğim, biliyorum.
Kopukluk mevzusunu bölümlerde Rüzgar'ın mallığıyla örtüyordum, ama şimdi benim mallığım görünecek :D Ne yapayım ben de böyle bir insanım, bunları yazarken yeni diş macunu almam gerektiğini falan düşünüyorum. Ondan böyle yani :/
Son bir şey: Olum ben meydan okuma bölümünde kafayı falan mı çekmiştim, o nasıl bölüm? İki cümlede bir kendimi arkaya alıp arkadaşlarımdan bahsetme merakı falan. Gerçekten öyle biri değilim yahu ben. Sonradan okuduğumda bildiğiniz şöyle oldum:

Lafı daha fazla uzatmayacağım, notu yayımlayıp uçuyorum yeni hesabıma.
Bay!