*1 hafta önce *
" Evet arkadaşlar, yeni arkadaşınızı selamlayın. Okulumuza nakil oldu. Adı... şey. Se..-"
"Oh Sehun ." Dedi kısık bir sesle.
" Ah evet. Hoş geldin sınıfa, en arkası boş oraya geçebilirsin, ve mümkünse sınıfta kapüşonunu çıkar."
Sehun bakışlarını öğretmene dikti ve kısa bir sürede hocanın fikri değişti.
" Ya da nasıl istersen öyle yap."
Öğrencilerin neredeyse hiçbiri dikkat etmiyordu.Sehun'a şöyle bir bakıp, kafalarını kitaplarına geri gömdüler.
Sadece bir çift sulu göz onu süzüyordu.
'B-bunu nasıl yaptı? Tek bir bakışla hocayı ikna etti! Peki neden kimse ona bakmıyor?'
Sehun gayet havalı bir şekilde sırasına oturdu , kapüşonunu geçirdi ve kulaklığını taktı.
Luhan yan gözlerle ona bakmaya çalıştı ama daha fazla denerse gözleri çıkacaktı, bu yüzden önüne döndü.
"Kitaplarınızın 94.sayfasını açın ve nakil çocuk.."
Sehun tekrar bakışlarını kaldırdı.
" Her neyse istediğini yap."
*****
"Üzgünüm ama bütün öğrenci yurtları dolu. Zaten buradaki yurtlar 4 kişilik.Ama istersen okulun yanındaki evlere bak, orada uzaktan gelen öğrenciler toplu olarak kalır. "
" Teşekkür ederim. "
Sehun oflaya puflaya dışarı çıktı.
Ona kalacak yer lazımdı.
Kolayca para bulabilirdi. Zaten birikimi vardı.
Sadece yakın bir yer bulmalıydı.
'Anlaşılan bir süre evin boşalmasını bekleyeceğim. '
****
Luhan koşa koşa yan sınıfa girdi.
Diğer 9 çocuk aynı sınıftaydı, ne yazık ki Luhan farklı dersler alıyordu.
Tao , Kris'e almak istediği kıyafetlerden bahsediyor, Kris bir yerine takmadan Tao'nun suratını inceliyordu.
Kyungsoo tenefüste bile ders çalışıyor, Kai de onun tepesinde dikilip rahatsız ediyordu.
Baekhyun - Chanyeol-Chen Bermuda şeytan üçgeni kurmuş, şeytani planlar üzerinde tartışıp, sadistçe kahkaha atıyorlardı.
Lay hala hangi derslerin olduğunu kavramaya çalışırken, Suho da telefonundan borsayı takip ediyordu.
Luhan onlara baktı ve gülümsedi.
" Yah! Bwo-e?"
Baekhyun gülümsedi.
" Oo-oh sayısal sınıftaki çocuk, bizim TM'de işin ne?"
"Canım sıkıldı geldim. Biliyor musunuz? Bizim sınıfa yeni biri nakil oldu. "
Chanyeol hemen atıldı.
" Yoksa-"
"Hayır Chanyeol , SanDara'nın erkek kardeşi değil. Dara'nın erkek kardeşi bizim yaşımızda değil. Bizim yaşımızda olsa da bu okula gelecek değil. Bunu o koca kafana sok."
Baek bunu belki de milyonuncu kez söylüyordu.
Luhan kıkırdadı.
" Üzgünüm Yeol, ama Hayır. Değişik bir çocuk geldi. Sanki bakışlarıyla konuşuyor. Adı Sehun'muş."
"Ve..? Sonuç. .? Bize getirisi ne?"
"Aigoo Aigoo. "
Luhan Chen'in kafasına vurdu.
" İlla da getirisi olacak diye bir şey yok. Belki onunla arkadaş olurum. "
Kyungsoo döndü ve dudak büktü.
" Biz yetmiyor muyuz Lulu?"
" Oww, öyle demek istemedim. Sadece merak ediyorum. Yani."
" Fazla merak iyi değil. Güven bana. En son Tao'nun neyi sevdiğini merak ettiğimde , kendisine sormak gibi saçma bir girişimde bulundum ve olan cüzdanıma oldu. "
Luhan güldü.
" Sanmıyorum Kris , yani giyinişine baktım da hiç Gucciden bi parça göremedim. "
"Uyarmadı deme."
Tao surat astı.
"Ben burada o kadar sana yakışıklı görünmek için uğraşayım, sen şikayet et."
Kris gözlerini devirdi.
" Tao, sence ben seni üstündeki ceket ve taktığın çanta için mi seviyorum? Onlar olsun olmasın ben seni seviyorum. Hatta üstünde hiç biri olmayınca daha da bir seviyorum. "
Tao kıpkırmızı olmuştu.
"Yah! Uff jinjja! Michinnom!"
Yanaklarını tutarak ayağa kalktı ve sınıftan koşarak çıktı.
Kris pis pis sırıttı.
" Peşinden gitsem iyi olacak. Bir posta alışveriş yapmadan barışmaz."
Luhan Baek'e döndü.
" Ee sence ne yapmalıyım? "
" Ne hakkında? "
"Sehun."
"Kim? "
"Kuş beyinli misin? Nakil çocuk işte. "
"Haaa. Bilmem ki . Kafana göre takıl. "
"Vay be amma yardımcı oldun. Sayende tüm kalpleri fethedeceğim."
Baekhyun omuz silkti.
" Ne yaparsın sosyal bir dehayım ben."
Chen gözlerini devirdi.
"Tabii ya, sosyal deha Chanyeol'a olan aşkını itiraf ederken az kalsın kendi terinde boğuluyordun."
Baekhyun hemen savunmaya geçti.
" Yah! Sen kendine bak! Bu gidişle yalnız öleceksin. Forever alone you loser!"
Chanyeol Baeki durdurdu.
" Üzerine gitme hyunnie, sonra milyarderle evlenirse sana para-"
"Bizde Suho var oğlum her türlü rahatız."
Suho gayet rahat, -ben zenginim , I'm a boss ass bitch bakışıyla oturduğu yerden konuştu.
"Avucunu yala."
" A-ma Suho Hyuuung-"
"Aegyo bana Sökmez. "
Baekhyun hemen surat astı.
" Yemedik paranı dingil. Yüzüklerin Efendisi'ndeki Gollum gibi koru paranı sen."
"Baekhyun? "
"Ne var Chanyeol? "
"Bize her hafta sonu mangal partisi yapan birisi için bence kelimelerini düzgün seç. "
"Tamam. Lanet olsun içimdeki et sevgisine. Of."
Luhan onlara baktı ve -ben bunlarla ne yapacağım ? der gibi kafasını salladı.
Zil çaldı ve sınıfına döndü.
****
* 1 hafta sonra *
" Ohh be öğlen yemeği. Hiç gelmeyecek sandım. "
Kyungsoo boş boş Kainin suratına baktı.
" Öküz her tenefüs yediğin krakere ne oldu?"
"O atıştırmalık. "
" Miden çöplük gibi. "
" Öyle olmasa yaptığın tüm yemekleri nasıl yiyeceğim?"
" Zıkkım ye."
Surat astı ve yemeğine döndü.
Baek Kai'yi koluyla dürttü.
" Yah, uyuz etme onu, sinirlenince yemekleri çok acı yapıyor, sonra yemeklerin kahrını klozet çekiyor."
" Şaka yapmıştım Kyungsoo, alındın mı? "
"Yok canım ne alınacağım, insanların midelerini çöplüğüle çeviren aşçılar alınsın."
Chen Kainin kulağına eğildi.
"Tam anlamıyla sıçtın. Ya aç kalacaksın ya da onun gazabına uğrayacaksın. Kolay gelsin. "
Kai yutkundu.
" Luhan, sen bana yardım edersin artık. Hem Kyungsooyla benle olduğundan aran daha iyi. Değil mi?"
Luhan dalıp gitmişti.
" Luhan?"
Hala duymuyordu.
Bermuda şeytan üçgeni birbirine baktı.
PAM!
Üçü de aynı anda bitmiş süt şişesini patlattı.
Luhan olduğu yerde sıçradı.
Ama asıl olan Lay'e oldu.
Lay çok korkmuştu ve masanın altına saklandı.
" Kuzey-Güney Kore arası savaş mı var? Save me!"
Luhan dahil herkes gülüyordu.
Aa durun bi dakika, Suho gülmüyordu.
"Yah! Nasıl bir manyaksınız siz? Ödü bokuna karıştı yazık değil mi?"
Suho masanın altına girdi.
" Sorun yok Lay. Sadece gereksiz üçlü'nün saçma oyunları çık. "
" Oh, sağol Hyung. "
" Neden bunu yaptınız ki şimdi? "
Luhan güldü.
" Ben de korktum ama kabul et, komikti."
Kai atıldı.
" Sen ne düşünüyordun öyle kara kara? Sanki atomu parçaliyor gibiydin."
"Aa hiç. "
"Hiç? "
"Hiç. "
"Hiç ? "
"Kai bana psikolojik baskı yapma."
"Hiç? "
"Off tamam. Şu nakil çocuk. Hiç yemek yediğini görmedim. Su içtiğini de . Tuvalete girdiğini de."
"Luhan , insanları tuvalette görmek zorunda değilsin. "
Luhan Kris' e- ciddi misin sen bakışı attı.
" Bu aydınlatma için saol. Ama kendi hipotezini kendin çürütüyorsun çünkü Taoyla sen-"
"Tamam tamam her neyse . Ee Ne olmuş transfer çocuğa? "
Luhan sırıttı.
" Dedigim gibi hiç yemek yerken ya da su içerken görmedim. "
"Sonuç? "
"Sizce de değişik değil mi?"
"Değişik olan ne biliyor musun?"
"Ne?"
"Senin sapık gibi onu incelemen."
Luhan kızardı.
" H-Hayır ben-"
Chen gülmeye başladı.
"Tipe bak aahhahahhaha."
Luhan uyuz oldu ve masadan kalktı, bahçeye çıktı. Bahçeden sınıfın penceresine baktı. Sehun yine pencereden dışarıyı izliyordu anlaşılan.
Luhan ona baktı.
" Bu cam güzelinde bir haller var."
'Cam güzeli? Really ? Harika bir ad
takma yeteneğin var.'
