Bütün gece Sehun Luhan'ı normalde sardığından daha sıkı sarmıştı. Öyle ki Luhan nefessiz kalıyordu. Sabah olunca Luhan uyandı ve Sehun'a muhteşem gülümsemesini gösterdi.
" Günaydın Hunnie. "
Sehun'un kalbi bu gülümsemeyle yerinden çıkacak gibi oldu.
" Günaydın Lu."
" Seninle uyanmayı her şeyden çok seviyorum ama nefes alamıyorum Hunnie. "
Sehun tek kaşını kaldırdı.
" Nefes kesici olduğum için mi?"
"Ee tabi o da bir etken ama,çok sıkı tutuyorsun Hunnie bir yere gitmiyorum ben."
Sehun biraz üzülmüştü.
Vay be gün geçtikçe yeni duygular ekleniyordu.
Yavaşça Luhan'ı bıraktı ve alt dudağını ısırdı. Luhan sinirlendi.
" YAH! Sana beni bırak demedim azcık az sık dedim, bırakıp bana surat yaparsan seni uykunda boğarım." Sehun'un yüzüne çarpık ve baştan çıkarıcı bir gülümseme yerleşti.
Kollarını Luhanın etrafına sardı.
"Ben uyumuyorum unuttun mu Lu?"
Luhan suratını onun suratına yaklaştırdı ve dudaklarını onun dudakları üzerinde gezdirerek konuştu.
" O gün de gelecek Sehun. Senin dileğin gerçekleşecek ve bunu ben yapacağım. "
Daha sonra ellerini Sehun'un saçlarına geçirdi ve öpmeye başladı. Sehun hemen ellerini onun beline doladı ve kendine çekti.
Luhan aynı zamanda Sehun'un boynunu okşuyordu.
Nefes almak için ayrıldıklarında Luhan sırıttı.
" Burada seninle sonsuza kadar yatabilirim. "
" Ben varım. "
" Hunnie. "
" Mmph? "
" Bugün kurtarma sınavları için okula gitmeliyim. "
"Eşek sıpası geçen günkü sınava niye adam gibi çalışmadın?" "Xiumin geldi ya."
" Hala bir sebep söylemedin."
" Sakin ol Hunnie. Sınıfta kalmam."
"Aishh. Tarih sınavı değil mi? "
" Evet. "
" Ne kadar biliyorsun? Fatih İstanbul'u ne zaman fethetti? "
Luhan düşündü.
" 1400 lerdi sanırım. "
Sehun derin bir iç çekti ve saatine baktı.
" Tamam, hala iki saatin var, sana hızlandırılmış ders vereceğim. "
" Nasıl? "
" Luhan bilgin olsun diye söylüyorum, tüm notlarım 100."
" Vaah benim zeki Hunnie'm. "
" Herhangi bir rüşvet ya da Yılışma kabul etmiyorum. Kalk, giyin, sana hazırladığım kahvaltıyı yap ve hemen buraya gel."
" Tamam öğretmenim."
"Bu arada. "
" Ne? "
" Ödeme yapmalısın."
Luhan aralarındaki mesafeyi kapatmadan önce sırıttı.
" İşini biliyorsun. "
* * * *
Chen ve Xiumin enteresan bir şekilde erken kalkmış, kahvaltı ediyorlardı. Sehun ve Luhan da onlara katıldı.
" Bugün okula gitmeliyim, kayıt işlemleri için."
" Doğru ya,kayıt olman lazım Min."
'Min? Pff. Bana Hunnie diyor . You loser.' Sehun boğazını temizledi.
" Eee Xiumin, Chen'le nasıl gidiyor? İyi mi aranız?"
" Ah evet. Bana karşı çok iyi. Zaten tam benim kafadan. "
Sehun memnun olmuştu.
"İyi tamam aranızı bozmayın."
Luhan ağzına tıktığı şeyleri aldırmadan konuştu.
" Şhoumdi oğkulağ baerebaer gaetceoz deağil mi?"
Sehun gözlerini devirdi.
" Önce ağzındaki lokmayı bitir allasen. "
Luhan Sehun'a uyuz bakış attı ve ağzındaki lokmayı bitirdi. "Beraber gidelim okula Min, benim de kurtarma sınavı olmam lazım. "
Xiumin şaşırdı.
" Hayret senin derslerin iyiydi ne oldu?"
Luhan omuz silkti.
" Birazcık çalışmayıverdim."
Sehun atıldı.
" Ben de geleyim sizinle. "
"Gerek yok Sehunah, biz gideriz."
"A-ama-"
" Sorun yok Sehunah. "
' Hayır var işte. Uf.'
Sehun dudak büktü. " Peki. "
Xiumin'e pis pis bakıyordu ama Xiumin'in pek taktığı yoktu çünkü tüm dikkati Chen'deydi.
Chen her zaman sesli gülerdi ve bu ses Xiumin'in çok hoşuna gitmişti.
Chen'in suratını biraz psikopat gibi izliyordu.
Luhan'ın dediğine göre zaten o psikopattı.
Chen güldüğünde ağzının kenarı kıvrılıyordu ve Xiumin bunu da sevmişti.
Chen ise kendisinden beklenmediği şekilde biraz utangaçtı.
Ya da belki de hala ağaçla ayrılığının acısını yaşıyordu.
Tabiat ana bayağı sinirlenecekti ona.
Sehun Luhan daha lokmasını yutmadan onu kolundan çekiştirdi.
" Hadi çalışalım. "
"Aç mı kalayım?"
"Daha ne kadar yiyeceksin gel beni ye."
"Neden olmasın? "
Luhan suratına piç bakışı yerleştirdi.
Sehun gözlerini devirdi.
" Onu yapıyorsun zaten. Hadi ama sınıfta kalırsan yazık olur ."
"Kime yazık olur? "
"Öğretmene tabii ki."
"YAH!"
Sehun sırıttı. "Hadiii."
" Yemin ediyorum sen tam bir aptalsın."
" Yah! Ama tarihler çok karışık. "
" Yani şu diğer tüm derslerin 70-80 , ama tarih 15. Nasıl bi geçmiş özürlüsün sen?" "Kusura bamya canım ben biraz üstün zekalı değilim. "
Sehun yalandan sırıttı. Biraz... alınmıştı ve Luhan sınav telaşında bunu fark etmedi.
" Hadi çalış. Yapabilirsin. "
Sehun sınavda çıkacak soruları az çok tahmin edebiliyordu, bu yüzden Luhan'a özet bilgiler verdi .
Xiumin dışarıda beklerken Luhan ayakkabılarını giyiyordu, Sehun da başında bekliyordu.
Luhan parmak ucuna çıktı ve Sehun'un yanağına öpücük kondurdu.
"Görüşürüz Hunnie. "
" Görüşürüz Lu."
Sehun ona gülümsüyordu ama içine kurt düşmüştü (kıre ulf naega ulf awhoo -sorry tamam sustum) . Salona geçti ve koltuğa kıvrıldı. Sanki regl dönemine girmiş kız gibi karnını tutup yattı ve kucağına yastık aldı.
Kris elinde sandviçle onun yanına oturdu.
" Ne düşünüyosun öyle kara kara?"
"Mmph? " "Haline bak."
" A ah, Luhan'ın sınavı için endişeliyim."
" Cidden mi? Hiç sanmıyorum. Hem Luhan bu, bi şekilde halleder. Hiç olmadı kopya çeker. "
" Luhan kopya çekmez. "
Kris güldü.
" Daha önceki tarih sınavlarını nasıl geçti sanıyorsun? "
" Aishh bambi. "
" Merak etme , sırf sen çalıştırdığın için kopya çekmeyecek."
" Kris hyung? İnsan olmadığım çok mu belli? Ben çok mu farklıyım?"
"Yani öyle aman aman bi değişikliğin yok. Bazı ihtiyaçların yok ve notların tam."
" Sence bu kötü mü? "
"Şaka mı yapıyorsun? Nerdeyse benim kadar havalı bir durum."
"Tüh. "
" Yah!"
" Bu arada, koltuğa kırıntı dökersen Kyungsoo Hyung senin turşunu kurar söyliyim."
" Pff. Bişey olm-" "YAH! BENİM KOLTUĞUMDA SANDVİÇ Mİ YİYORSUN SEN?!"
" Sehun ne cenabet ağzın var be."
" KRİS DEFOL MUTFAKTA YE ONU! "
" AMAN BE TAMAM!"
Sehun onların bu hallerine güldü.
Ama yine endişeli haline döndü.
'Acaba onu bugün lunaparka mı götürsem? Sever hem.'
Sehun bu düşüncesiyle mutlu oldu ve hazırlanmak için odasına çıktı .
*****
" Ee nasıldı sınavın? "
"Sehun sağolsun rahat rahat geçiyorum tarihi."
"Ne okulmuş bu da sırf tarihten kalınır mı? "
Luhan omuz silkti.
" Uyuz b okul biraz. Kaydını yaptın mı sen?"
"Danışmadaki kadın uyuzun tekiydi ama oldum. "
" İyi."
Xiumin Luhanın omzuna vurdu.
" Dostum seni harbiden özlemişim. "
Luhan gülümsedi.
" Ben de dostum. "
Luhan ve Xiumin dostça sarıldı.
" Bil bakalım bende ne var?"
Luhan gözlerini merakla kırptı. " Ne?"
" Bu akşamki maçın biletleri. "
" ŞAKA YAPIYOSUN?"
" Vallaha."
" Lan! Nasıl aldın o züğürt halinle?"
Xiumin 32 diş sırıttı.
" Bağlantılarım var benim. Ama anca 2 tane bulabildim, Sehun ve Chen'e bulamadım. Aslında Chen'i davet edecektim ama futbola ilgisi yokmuş. "
Luhan gözlerini kıstı.
" Önce ona sorduğunu biliyordum."
Xiumin ellerini iki yana kaldırdı.
" Üzgünüm adamım ama sende o kalçalar yok."
Luhan Xiumin'in kafasına vurdu.
" Aigoo aigoo . Hem şaşırdım aslında, yavaştan alıyorsun. Bikaç gün oldu ve onunla daha ilişkiye girmedin. Genelde kendini tanıttıktan sonra altlı üstlü olurdun."
Xiumin düşünceli bir şekilde yere baktı. "Ben sanırım Chen'le ciddi düşünüyorum. "
" Hadi canım! Yemin et?"
"Gerçekten. "
" Hangi dağda kurt (kıre ulf nae- a tamam vurmayın) öldü? "
" Hayır. Ben ciddiyim Luhan."
" Vay be. Sen ciddisin. Bu benim çirkin görünmem gibi bişey. "
" Sen zaten çirkinsin."
"Bas git kendi tipine bak."
*****
Luhan koşarak kapıdan içeri girdi. Sehun da onu bekliyordu. Onu lunapa-
"Sehunah! Bil bakalım ne oldu? Xiumin bu akşamki maça bilet bulmuş! Ona gidiyormuşuz! Ama maalesef sadece 2 kişilik. "
Sehun kendini zorlayarak gülümsedi.
" O-oh demek öyle. Ne güzel. İyi eğlenceler size."
Luhan Sehun'u inceledi.
" Neden böyle giyindin? Bir yere mi gidiyorsun? "
" Hayır, s-sadece geldiğine sana iyi görüneyim dedim. Sınavın nasıldı? "
"Geçiyorum!"
Sehun bu sefer gerçekten gülümsedi.
" İyiymiş ."
Luhan Sehun'a sarıldı.
"Sağol Sehunah. "
" Oh."
Xiumin bağırdı.
" Luhan gege, gitme zamanı. "
" Geldim! Görüşürüz Sehunah. "
Sehun el salladı.
Sehun iç çekti ve bahçeye çıkıp koltukta oturdu. Bakışlarını yere sabitlemişti.
'Keşke ben de insan olsaydım. Onunla aynı şeyleri paylaşsaydım. Xiumin kadar önemli olsaydım. (Mal ya genç kız tiplerine girdi) Acaba onun için ne kadar önemliyim? Ben onun için önemli miyim? İnsan olsaydım. ..
Farklı olur muydu?'
BaekYeol ikilisi camdan Sehun'a bakıyorlardı.
Baek kafasını iki yana salladı.
" Yazık, heba oldu kıskançlıktan."
" Ne?" "Belli değil mi Yeol? Xiumini kıskanıyor. Normalde onunla alay ederdim ama şu haline bak. "
Yeol dudak büktü.
" Yazık olmuş. "
Baek ona döndü.
" Bana bak. Başkasıyla bir olup beni bu hale getirirsen kafanla klozeti temizlerim ona göre. "
" Merak etmeee."
Baek Yeol'un kucağına yattı ve kafasını onun boynuna yerleştirdi.
Yeol onun yüzüyle oynuyordu.
Suho elinde sıcak çikolatayla onların karşısına oturdu.
" Bu manzarayı görmek için ne günah işledim?"
Baek omuz silkti .
" Ee Layle nasıl gidiyor? Para konusu? "
" Babam yavaş yavaş kabulleniyor. Yakın zamanda Lay'i babamla tanıştıracağım."
" Bana sorarsan baban Lay'i çok sevecek. "
" Neden?"
" Çünkü babanın en korktuğu şey para avcıları. Ve Lay bunu yapamayacak kadar saf ve gittiği yere Luhan Hyung gibi gökkuşağı saçıyor. Raad ol reyiz."
" Bakıyorum para konusu hallolacak diye reyiz rütbesine terfi ettim? "
" Yok canım parayla ne alaka. "
Suho gözlerini devirdi.
" Tabii canım parayla ne alaka. "
*****
Sehun tam bir psikopat gibi olduğu yerde 6 saat oturdu. Luhan'a sürekli mesaj atıyordu ama sanırım maçta meşguldü.
'Şarjı bitmiş olmasın? Arasam mı? '
Sehun tereddütle hızlı aramadan Luhan'ı çaldırdı.
Harika. Cebi kapalı.
Offladı.
'Maç da amma uzak yerde.'
1 saat daha olduğu yerde ölü gibi durdu ve sonunda kapıdan sesler geldi.
Kapıya yöneldi , Luhan ve Xiumin mutlu bir şekilde geldi.
Takımları kazanmıştı
Kol kola girmiş şarkı söylüyorlardı. Sehun alt dudağını ısırdı , başını eğdi ve oturduğu koltuğa geri döndü.
Luhanın gözleri Sehun'u arıyordu.
Baek başıyla ona bahçeyi işaret etti.
Luhan Sehun'u o şekilde görünce içi ezildi.
'Nesi var bunun? '
"Sehunah! "
Sehun bir milim bile kıpırdamadı.
"Mmph? "
" Bizim takım kazandı! "
" Aferin onlara. "
" Sehunah? "
" Ne?"
" Kalk ve benimle adam gibi konuş. Neyin var?"
"Yok bişeyim. Mutasyon problemleri işte. "
" Nedir o?"
"Nereden bileceksin ki boşver."
" Anlatmazsan bilemem."
" Xiuminle eğlendiniz mi?"
" Evet de ne alaka? "
" İyi. "
" Sehun o kıçını kaldır ve benimle konuş dedim sana." Sehun sinirle kalktı.
"Şu anda kalktım, Kıçım havada ve seninle konuşuyorum, mutlu oldun mu?"
" Mutasyon problemi de ne ? Neyin var konuşsana?"
"Gerek yok, Xiumin'in dertlerini dinlemişsindir yeteri kadar. "
'Ne diyo bu mal be.'
" Sehun saçma saçma ne geveliyosun?"
" Doğru ben gevelerim. İnsan da değilim. Hatta belki benden ayrılmalısın."
.
.
.
Luhan derin bir nefes aldı ve Sehun'a yumruk attı.
" BİDAHA AYRILIK KONUSUNU AÇARSAN S.ÇARIM AĞZINA!"
Sehun şaşırmıştı. Beklediği şey daha dramatik bi 'evet bi ara vermeli ve iyice düşünmeliyiz.'di.
" Lu-luh-"
" BEYNİNİ KİMCHİ EKMEKLE Mİ YEDİN GERİZEKALI! "
(öneri : Exo- Let out the beast. ) "B-ben-"
" DERDİN NE ANLAMIYORUM! .. KODUĞUMUN ... BEEP BEEP BEEP *RTÜK*"
"Luhan..."
Luhan nefes nefeseydi.
"Nasıl bi malsın sen? Beni Xiumin'den mi kıskandın? "
" Sadece o değil? "
"Ne!?"
" Ben insan değilim ve ve, senin için yeterli değilim. Ben ben, ben Farklıyım Lu."
Sehun ağlıyordu. Sonunda söylemişti. İçinde yoğun duygular vardı.
Kafası karışıktı.
Luhan tek eliyle Sehun'un saçlarını tuttu ve alnını onun alnına yasladı.
" Üstün zekalıymış Kıçımın zekası. "
" Bu kadar küfrettiğini bilmiyordum."
Luhan gözlerini kapattı. Ve aniden açıp dik dik Sehun'a baktı.
" Bana bak bay mutasyon. Lanet olasıca seni her şeyden çok seviyorum beni anladın mı? Her gece bana sarılıp uyumanı, kokunu, sesini, hatta bana takılmalarını. Xiumin sadece en iyi arkadaşım o kadar. Ve büyük ihtimalle 1 hafta sonla Chen'le beraber evi inletecek. Farklı? Evet Sehun sen farklısın. Benim için teksin. Benim için sen farklısın. Şimdi o göz yaşlarını sil ve organlarım yerinden çıkana kadar bana sarıl. "
Sehun hem ağlıyor, hem gülüyordu.
" Seni seviyorum Bambi. "
" Biliyorum thehun . Ben de theni theviyorum."
" Yah! Dalga geçme! "
"Eskiden böyle konuşurdun ne ara havalandın artitht?!"
Sehun gülümsedi ve Luhan'ı hayatı pahasına sardı. Kafasını onun omzuna gömdü.
E.T
Küfürlü yerler rahatsız ettiyse mianhe~
