19.Bölüm

4.7K 272 26
                                    

Dışarıdan normal görünmesine rağmen içeri girince içlerini ürpeterten eve yavaş adımlarla girdiler. 
Sehun hala iyi değildi. Eski anılarının içindeki kötü hislerle yaptığı ittifak, içini kemiriyordu.
Luhan elini sıkıca tuttu. "Sakin ol."
Baek ellerini köyün ağası gibi arkasında birleştirdi ve etrafı süzdü. 
" Luhan Hyung'ın bu evde büyüdüğüne inanmam. Burası hiç... neşeli ve şekerli değil. "
Luhan iç çekti. 
" Farkındayım Baek, ben böyle bir evde büyüdüm. "
Kris atıldı. 
" Ailem evde dememiş miydin?"
"Evdeler zaten . Laboratuvardadırlar."
Laboratuvar. Issız ev. 
Sehun'un kafasında bir şeyler canlandı ama emin olamadı. Kafasını iki yana salladı. 
Kyungsoo endişeyle baktı ona.
" Maknaeyah, iyi misin?"
Sehun cevap vermedi. 
Kendi iç dünyasında savaş vardı. 
Neden ona tanıdık geliyordu? 
Ve neden bu tanıdıklık hissi, onu rahatsız ediyordu? 
" Hoşgeldiniz. "
Luhan'ın anne ve babası, ellerinde eldivenle 12 meraklı ve garip bir şekilde sessiz olan çocukların yanlarına geldiler. 
Sehun kafasını kaldırdığı anda gördüğü kişiler karşısında her şey kafasına oturdu.
Kayıp parçalar. 
İki yüz .
" S-siz?"
Luhan'ın ailesi de bir o kadar şaşırmışlardı.
" Sehun?"
Luhan bir ailesine bir de Sehun'a baktı. 
" Sehun'u daha önce sizle tanıştırmamıştım. Sadece anlatmıştım. Yoksa daha önce gördünüz mü birbirinizi? "
Kris yavaşça Sehun'a yaklaştı.
"Neyin var senin?"
Sehun başını iki yana salladı. 
'Hayır bu olamaz. Bana bunu yapan Luhan'ın ailesi olamaz. O-la-maz.'
Kris'in elinden kurtuldu ve evden hızla çıktı. 

* * * * * * * * *
Kendini o evden olabildiğince uzakta tutmak istiyordu. Gözlerinden yaşlar süzülüyordu.
'Neden Luhan'ın ailesi? Neden?'
1 saat koşmuştu ama hala içinde ateşler vardı. 
Küçükken kaçarak geldiği esirgeme kurumunun önünde durdu, yere oturdu ve daha çok ağladı.

* * * * * * * ** 
Herkes sus pus olmuştu. Luhan bir şeyler anlamaya çalışıyordu.
Kimsenin beklemediği şey oldu. 
Lay, aniden konuştu. 
" Acaba Sehun'a olanların sorumlusu... siz misiniz?"
Luhan'ın gözleri kocaman oldu ve ailesine döndü. 
Evet , bu her şeyi açıklardı. 
Kalan 10 çocuk yavaşça odadan çıktı. 
Belli ki Luhan'ın ailesiyle konuşacakları vardı. 

Luhan , nerdeyse elini kanatacak kadar yumruğunu sıktı. 
" Demek sizdiniz."
" Bak Luhan , hayatım, annesi ve babasını kaybetmişti, biz sadece acısını dindirmek için yaptık ama beklenmedik bir şekilde başarılı oldu-"
" VE SİZ DE O LANET OLASI LABORATUVARINIZDA ONA DENEK MUAMELESİ YAPTINIZ ÖYLE Mİ? NEDEN NORMAL DEĞİLSİNİZ? NEDEN BUNU BENİM SEVGİLİME YAPTINIZ? NEDEN BİR İNSANA BUNU YAPTINIZ? SİZDEN NEFRET EDİYORUM! "
Luhan'ın ailesi bu sözlere çok da alınmış gibi durmuyordu.
" Bir şey diyeyim mi? Başarısız oldunuz. Çünkü o artık sevebiliyor. Üzülebiliyor. Kıskanabiliyor. Hatta hatta O SIÇABİLİYOR!"
" Bunu senin sayende yaptığını biliyoruz. Başka yolu yoktu zaten."
" Onu düzeltin. "
"Ne? "
" Size onu düzeltin dedim! Eski yaşamına dönmek istiyor anlamıyor musunuz? "
" Onu eski haline getirebilecek tek kişi sensin Luhan."
Luhan anne ve babasına dik dik baktı. Bu kadar sakin karşılamaları onu uyuz ediyordu .
" Hiç mi suçluluk duymuyorsunuz?"
" Bilim adına-"
"Hepinize lanet olsun. "
Salona , diğerlerinin yanına geçti. Gözleriyle etrafa bakındı.
" Sehun nerede?"
Chen cevapladı. 
" Evden koşarak çıktı. "
Luhan başını eğdi. Ağlamamak için kendini tutuyordu. 
" Beni görmek istemeyebilir. Biriniz onu bulsun da buradan defolup gidelim. "
Kai ve Kris yerinden kalktı. 
" Biz gideriz."

Luhan koltuğa çöktü ve burun kemerini sıktı. 
Ailesinden nefret ediyordu.
Sehun'u kaybetmek istemiyordu. 

Xiumin onun sırtını sıvazladı.
" Merak etme dostum. O iyi olacak. Ona biraz zaman ver."
'Sehun. Her şey için Üzgünüm. Seni eski haline getireceğim. Söz veriyorum. '

* * * * * * * * * *

Kai ve Kris deli gibi koşup her yeri aradılar ama Sehun hiçbir yerde yoktu. En sonunda yorulup bi banka çöktüler.
Nefes nefese kalmışlardı.
" Tanrım. Herif ne koşmuş be."
" Usain Bolt Mübarek. "
" Nereye gitmiş olabilir? "
Kris kafasını 'bilmiyorum' der gibi salladı. 
" Luhan bilir . Onu arayıp sorsak mı? "
"He evet Luhan Sehun'un kıçına gps taktı da takip ediyor. Hem ayrıca bulamadık dersek kalp krizi geçirir. "
Kris ve Kai bir süre düşündü. 
Kai'nin kafasına dank etti.
"Çocukken kaçtığında ilk gittiği yer neresiydi? Bize hikayeyi anlattığında?"
Kris düşündü. 
" Esirgeme kurumu?"
Kai artist bir şekilde yerinden kalktı. 
" Shit man neden bu kadar zekiyim?"
Kris poker faceiyle yerinden kalktı ve Kai'nin kafasına bi tane geçirdi. 
"Çok konuşma da aç telefonuna bak neredeymiş esirgeme kurumu." 

15 dakikalık bir koşuşturma sonrasında kurumu bulmuşlardı. Sehun, kurumun önünde oturmuş, kendi saçlarını yolarak ağlıyordu. 
Kai ve Kris birbirine baktılar. 
" Bu kadarını beklemiyordum. "
" Al benden de o kadar. "
Yavaşça Sehun'a yaklaştılar ve yanına oturdular.
"Yah maknae?"
" Sehun ?"
" Şşt!"
Sehun onları duymuyordu. Ağzından sürekli ağlamaklı bir şekilde 'Luhan' kelimesi dökülüyordu.
Sakinleşmeliydi.
Kai ve Kris iki yandan ona sarıldı. Öyle ki, Sehun aralarında ezilecekti. 
Sonunda onları fark etti.
Başını kaldırdı ve ikisine de baktı. 
" Ne işiniz var burada? "
Kai omuz silkti. 
" Bizim Lulu'muzun küçük prensesi kaybolmuş, biz de onu ağıt yakarken bulduk. "
Sehun'un yüzünde hafif bir gülümseme oldu ve Kai'nin koluna vurdu. 
Sonra Kris'e baktı. 
" Luhan... o nasıl? "
" En az senin kadar şokta. "
Kai atıldı 
"Neden kaçtın Sehun? Luhan'a sinirli misin?"
" Ona nasıl sinirli olabilirim? Onun bir suçu yok ki! Sadece o eve dönmek istemiyorum. Beni boğuyor. Bana yaşadığım berbat şeyleri hatırlatıyor. "
Kris başını yana eğdi. 
" Ama Luhan da orada Sehun. Luhan'ı düşün. "
Sehun iç çekti ve başını eğdi. 
İkisi iki yandan onun omzunu sıvazlıyordu.
" Senin onu görmek istemeyeceğini düşündü ve gelmedi. Ama kötü durumda Sehun. Luhan da iyi değil. "
Sehun aniden başını kaldırdı. 
" Onun yanına gitmeliyim. Ne olursa olsun onun yanına gitmeliyim. "
" Peki mad-"
" Siz gelmeyin. Hem diğerleri de gitmiştir eve. Sizinle evde buluşuruz. Ve... teşekkür ederim. "
Sehun önce dostça Kai'ye sarıldı ve Kris'e döndü. 
"Ne? Sarılmak tarzın değil mi?"
Kris omuz silkti ve Sehun'a sarıldı. 
" Git ve bambine kavuş beyaz çocuk."
Sehun arkasını döndü ve koşmaya başladı. 
'Bekle Luhan , geliyorum. '

Kai ve Kris onun arkasından baktılar. 
" Hadi dostum, eve dönelim. "

* * * * * * ** * * * *
Sehun hiç sevmediği, görmek istemediği eve girdi ve etrafa bakındı.
Herkes nereye gitmişti? 
" Luhan! "
Çocuklar büyük ihtimalle gitmişti ama Luhan burada olmalıydı. 
Luhan'ın annesi, ellerini göğsünde birleştirmiş bir şekilde onun yanında belirdi. 
" Hoşgeldin Sehun."
" Luhan Nerede? "
"Ben de iyiyim Sağol. "
" Luhan Nerede ?!"
"Ah hiç işte napayım. Luhanı ararsan laboratuvara bak."
Sehun kaşlarını çattı. 
Neden Luhan laboratuvara insin ki?
Hızla merdivenlerden aşağı indi ve kocaman laboratovarın içinde Luhan'ı aradı. Bir kapı daha vardı. . .
Kendi yatırıldığı yerin kapısı. 
İçinde kötü bir his vardı ve hemen oraya girdi, girmesiyle de kapının arkasından kapanması bir oldu.
Luhan'ın annesi şeytani gülümsemesiyle orada duruyordu. Işığı açtı ve Luhan'ı sandalyeye bağlı halde buldu. Babası da yanında duruyordu. 
Luhan'ın ağzı bağlıydı ama gözlerinden yaşlar geliyordu. 
Debeleniyordu ama sıkı bağlanmıştı.
Sehun ikinci bir şoku yaşıyordu. 
" Seçim senin Sehun. Ya deneye devam ederiz, ya da sevgili Luhan-"
"O SİZİN KENDİ ÇOCUĞUNUZ! LANET OLSUN! "
"Ve sen de en değerli deneysin seçim senin. Ha bu arada diğer arkadaşların mışıl mışıl uyuyor. "
" Onlara ne yaptın? "
"Dedim ya. Yorulmuş hepsi, ben de uyumalarına yardımcı oldum sadece."
Sehun burnundan soluyordu. Nasıl aileydi bunlar? Söz konusu olan şey kendi çocuklarıydı Tanrı Aşkına!
Sehun'un gözlerinden yaşlar gelmeye başladı. Kendini tutamıyordu.
Keşke o patlama hiç olmasaydı. 
Keşke Luhan'ın ailesi ona bunu yapmasaydı.
Keşke Luhanla beraber normal bir hayatı olsaydı. 
Keşke. . .
Doğruldu ve derin bir nefes aldı. 
'Seni seviyorum Luhan.'
"Onu bırakın . Denek olmayı kabul ediyorum. "
Annesinin yüzündeki o pis gülüş daha da genişledi. 
Luhan ise olduğu yerde deli gibi başını iki yana sallıyor ve tepiniyordu.
Bakışlarıyla Sehun'a 'yapma' diyordu. 
Sehun ona yaklaştı, yüzünü elleri arasına aldı ve alnını, Luhan'ın alnına dayadı.
" Seni seviyorum Lu. Ve kesinlikle osuruyorsun."
Gözünden bir damla yaş daha geldi ve Luhan'ı bırakıp deney masasına yattı .
Gözlerini kapadı ve bekledi.

* * * * * * * *

Kai ve Kris evin önüne vardıklarında kapıyı çaldılar ama açan olmadı. 
" Hala dönmediler mi? Arabayı da sanırım sahanın orada bıraktılar. "
Kris telefonunu çıkardı ve Tao'yu aradı. 

Cevap yok.

Kai de Kyungsoo'yu aradı.

Yine cevap yok.
Sırayla herkesi aradılar ama kimininki kapalıydı, kimi de cevap vermiyordu.
" Ters bişeyler var. Saka falan mı yapıyo bunlar?"
Kapıyı tekrar çaldılar ve açan olmadı. Kris kapıyı ittirdi ama olmadı. 
" Hayır, kapı açılmamış, kimse de gelmemiş, beklesek mi?"
Kai emin olamıyordu. 
"Başlarına bişey gelmiş olmasın? "
" Allah korusun. "
" Sehun'u tekrar arasana bi."
...
"Kapalı. "
" Ters bişeyler var Kris. Ve içimden bir ses bunun Luhan'ın ailesiyle ilgili olduğunu söylüyor. "
Bir süre düşündüler ve aynı anda jetonları düştü. 
" Lanet olsun. "
" Nereye gideceğiz? "
" Polise."

Bayağıdır bölüm gelmedi ve bölüm de kısa oldu farkındayım ama yazmakta nedense zorluk çekiyorum. Yavaş yavaş eski kıvama geleceğim sanırım lütfen yorumlarınızla destek olun.

E.T

DifferentWhere stories live. Discover now