17.Bölüm

6K 323 59
                                    

Lay , o sabah her zamankinden daha erken bi saatte kalktı. 
Gözleri uykusuzluktan kısılmıştı, sanki BaekYeolle tiner çekmiş gibiydi.(BaekYeol çekmiyor çünkü gerek yok, çeken adamlar onlardan daha normal)
Aynanın karşısına geçti. Tipine bakarken ofladı.
‘’ Bana destek ekipman lazım.’’ Derin bir nefes aldı.
Yavaşça odasından çıktı ve BaekYeol’un odasına girdi. Baekhyun’un eli Chanyeol’un ağzındaydı.
Lay kafasını yana eğdi ve uzun uzun baktı.
‘İyi ki her şeyi anlamıyorum.’ Kafasını iki yana salladı ve Baek’i dürtmeye başladı.
‘’Psst. Psst. PSSSST!’’ Baek inledi.
‘’Mmmph Chanyeol şimdi olmaz seni yaramaz.’’ Baek gözlerini açmamıştı.
‘Ne yapacağım ben? Herkes bu saatte uyu- SEHUN!’
Odadan hızla çıktı ve HunHan’ın odasına girdi.
Sehun, Luhan’ı kucaklamıştı, öyle ki Luhan’ın sadece kafası görünüyordu. Sehun tabii ki de uyumuyordu, kendini tamamen Luhan’a vermişti.
Ağzı da Luhan’ın yanağını yavaşça emiyordu.
Lay yine garip garip baktı. ‘Anlamıyorum. Kyungsoo yeteri kadar yemek yapıyor neden uyurken birbirilerini yiyorlar? Yamyamlık hat safada.’
Lay boğazını temizledi. ‘’Maknae.’’
Sehun kaşları çatılı halde Lay’e döndü . ‘’Lay hyung? Bu saatte? Amaç?’’
Lay saçma sapan bi gülümseme gösterdi. ‘’ Ehe ehe şey yardım lazım da.’’
‘’Ne oldu Lay?’’
‘’Baek’i uyandırmama yardım eder misin?’’
Sehun iç çekti. Şu tatlılığı burada bırakmak hiç de içinden gelmiyordu.
‘’Tamam ama neden?’’ 
‘’İşte ya anlatırım sonra.’’
Sehun memnuniyetsiz bir halde olduğu yerden kalktı ve Luhan’ın üstünü örttü. 
‘Geliyorum Bambi beni bekle.’ ( sanki askere gidiyo )
Sehun Lay’in aksine direk odaya daldı ve Baekhyun’un kıçını tekmelemeye başladı.
‘’Kalk.’’ Baek suratını buruşturdu. Gözünü sinirle açtı ve Sehun’a yastık fırlattı. 
‘’Amk mal mısın sabah sabah canına mı susadın? Ayrıca kıçıma dokunabileceğini kim söyledi?’’
Sehun omuz silkti.’’Lay’e yardım lazımmış.’’
‘’İnsan gibi uyandırmaya ne oldu?’’ Lay dudak büktü.
‘’Onu denedim ama Chanyeol’le ilgili bişeyler dedin. ‘’
Baek olduğu yerden kalkıyordu ki, Yeol’un eli pek malum bi yeri avuçladı.
‘’ARRGGGHJHH ÇEK ELİNİ YEOL HAMUR DEĞİL O LAZIM BİZE!’’
Yeol ise hala uykusundaydı ve gülümsüyordu. Nasıl bir rüya görüyorsa artık tch tch.
Yeol uykusunda mırıldandı. ‘’Büyüğğk…’’
Baek kıpkırmızı olurken Sehun ellerini kulaklarına götürdü. ‘’lanet olsun sabah sabah bunu duymak zorunda mıydım?’’
Üçü de odadan çıktı ve banyoya girdiler.
Sehun çamaşır makinesine yaslanıp ellerini göğsünde birleştirdi , Baek ise klozetin kapağını kapatıp üstüne oturdu .
‘’Evet Lay. Sabahın (saatine baktı) … 8inde, lanet olası bi Cumartesi günü beni uyandırma sebebin ne?’’
‘’Ş-şey… Suho’nun babasıyla tanışmaya gidiyorum. Ne giyeceğim? Ne yapacağım? Çok heyecanlıyım.’’ Baek hala umursamazca bakıyordu. ‘’Peki bizi ilgilendiren kısmı ne?’’
Lay yanağını şişirdi. ‘’Suho bana bunun kredi kartı hesabının açılmasıyla alakası olduğunu söyledi.’’
Baek’in gözleri faltaşı gibi açıldı ve Sehun’a döndü. ‘’ Sen hala orada mısın? Git makyaj çantamı getir.’’
Sehun gözlerini devirdi. ‘Kendine Sehunderella buldu muhterem.’
Baek Lay’i incelerken , Sehun elinde makyaj çantasıyla geldi.
Baek tek elini çenesinin altına koydu ve Lay’in etrafında döndü.
‘’Uyumasaymışsın bu ne hal? Gözlerinden uyku akıyor.’’
Sehun atıldı. ‘’Neden babası için süsleneceksin ki? Seni alacak o mu sanki?’’
‘’Yine de Lay düzgün görünmeli Sehun. Çocuğun haline bak Gollum’a benziyor.’’
‘’Bence gereksiz .’’
‘’Çünkü sen odunsun Sehun. O-dun .
Tohumlaağr fidanaağğğ
Fidanlar odunaağğğ
Odunlar sehunağğğ 
Dönüyor yurdumdaaağ …’’
‘’Evet duyduğum en kötü ses, en kötü uydurma.’’
Baek dudak büktü. ‘’Müzik anlayışın hiç yok Sehun.’’
‘’Luhan’ın horlaması bana yetiyor.’’
Lay ikisini de susturdu. ‘’Bana yardım edin artık! ‘’
* * * * *
Suho kalktığında yanında ona uykulu gözlerle bakan Lay’i bulamayınca panikledi.
‘Unicorn’umu pegasuslar mı kaçırdı?’ Etrafına bakındı , yatağın altını, gardırobu, kapının arkasını, hatta çekmeceleri bile aradı . Sonra beynine dank etti.
Hani evde biraz başka odalar var filan, tuvalet var banyo var, en azından çekmece kadar küçük değil.
Yataktan kalktı ve banyonun kapısını kapalı, ışığını da açık görünce rahatladı. Saate baktı.
‘’Hazırlansam iyi olur.’’ O sırada Lay de banyodan çıktı. Ardından Baek ve Sehun .
Suho sorar gözlerle baktı. ‘’ Sevgilimi alıp ne yaptınız?’’
‘’Turşusunu kurduk. Ne yapacağız heralde baksana kendine getirdik.’’
‘’Makyaja bakılırsa satanist olmuş.’’
‘’Ne yapayım herkeste bendeki gibi eyeliner taşıyabilen göz yok ki.’’
Lay fark etmeden gözünü ovuşturdu. ‘’DUR LAY!’’
Too laaate. Makyaj silindi bile. Lay panikledi ama Suho onu sakinleştirdi.
‘’Makyaja falan gerek yok Lay. Olduğun gibi görün yeter.’’
Lay kızardı ve başını eğdi. ‘’T-tamam.’’
Suho, Baekhyun’un tehdit dolu bakışlarını görmezden geldi ve hazırlanmak için odasına gitti.
Baek içeriden bağırdı. ‘’Çıkarken 3 ihlas 1 fatiha okuyun 1 de ayetel kürsi okuyun da şansınız yaver gitsin.’’
* * * * * *


Suho ve Lay geleneksel Kore sofrasına oturdular. Bay Kim karşılarında oturuyordu. Yüzünde ermiş gibi bir gülümseme vardı.
Suho hafifçe Lay’e eğildi ve fısıldadı. ‘’Şu an güvenini kazanmak için Mevlana ayaklarına yatıyor. Aldanma, kurnazdır o.’’
‘’Mevlana’nın ayaklarına nasıl yatıyor? O yıllar önce ölmedi mi?’’
Suho yorumsuz kaldı. ‘’Sana deyimleri öğretmek lazım.’’
Bay Kim öksürdü. ‘’Bari burada yapmayın.’’
Suho doğruldu. ‘’Pardon baba.’’
‘’Ee Lay, ailen nerede? Derslerin nasıl? Ailenin durumu nedir? Dosyan kabarık mı?’’
‘’Ailem Çin’de. Derslerim iyi, sınıf ikincisiyim. Ailemin durumu derken? Ve ne dosyası?’’
Bay Kim Suho’ya baktı. ‘’Suho?’’
‘’Ailesinin durumunu ben de bilmiyorum. Ama dosyası bizim ev kadar temiz. Zaten gördüğün gibi, biraz saf .’’
‘’Peki Lay, en çok görmek istediğin yer neresi? Şöyle pahalı tatil falan? Maldivler ? Paris? New york? İstanbul? Karayipler?’’
Lay düşündü ve büyük bir gülümsemeyle yüzü parladı. ‘’ Baekhyun’un büyükannesinin evi!’’
‘’…’’
‘’Tamam Suho’yu verdim gitti.’’
Suho şaşırdı. ‘’Ne?’’
‘’Hala cinsel tercihin konusunda emin değilim ama miras avcısı değil bulduğun. Ama hesabın kapalı olaca-‘’
‘’AMA BABA YAPMA BÖYLE!’’
‘’Diye feyk atarım sana. Açıyorum hesabını. Dua et notların iyi geldi.’’
Suho masanın altından Baek’e mesaj attı. ‘YIRTTIK.’
*aynı sırada evde*
HunHan ikilisi koltuğa yayılmış, cumartesi tembelliği yapıyordu. TaoRis tablette Tao’nun zorlama ve aegyoları sonucu Sue’yi giydir oyunu oynuyordu.
Kyungsoo yemek yapıyor, Kai de arkadan ona yılışıyordu.
ChenMin ve BaekYeol ise Suho’dan haber bekliyorlardı. Onlar için çok önemliydi. Suho demek harçlık demekti.
Suho demek haftasonu et demekti.
Suho demek benzin deposunu doldurmak demekti.
Suho demek- ‘’MESAJ GELDİ!’’
Baek mesajı okudu ve tepinmeye başladı. ‘’HALLOLDU! HESAP AÇIK!’’
‘’ALLAAAH!’’ Chen hemen Mezdeke açtı.
‘’(sözleri bilmeme qeyf) ESMEYAHABİBİ HURRA HURRRAAAAAA!’’
Göbek atmaya, evde kalmış Ayşe teyze, azmış Fatma abla, kınada kurtlarını döken Müberra yenge gibi kudurmaya başladılar.
Xiumin, Chen’in alnına para yapıştırdı. Chen de parayı alıp cebe indirdi tabii.
‘’Ya elil! Ya lil yalil!’’ 
‘’DEMEDİM Mİ BEN SİZE DUA KURTARIR DİYE!’’
‘’KAİ LUNAPARKTA BOŞUNA HATİM İNDİRMEDİ!’’
Kai oradan sinirle bağırdı. 
‘’AZMAYIN MÜNAFIKLAR!! EN AZINDAN BEN CENNETE GİRİCEM BİÇIZ.’’
Sehun gürültüye uyuz oldu ve Luhan’ı kucakladı.
‘’Yah Sehun-ah! Ne yapıyorsun?’’
‘’Daha güvenli bir yere götürüyorum seni.’’
Odalarındaki tek kişilik büyük koltuğa oturdu ve Luhan’ı kucağına oturttu. Burnunu onun burnuna sürttü. Luhan ellerini Sehun’un ensesinde birleştirdi.
‘’Sehunah.’’ 
‘’Hmm ?’’
‘’Aslında benim Suho’dan daha çok param var.’’ Sehun’un kaşları havaya kalktı.
‘’Ciddi misin?’’ Luhan gülümseyerek başını evet anlamında salladı.
‘’Ama parayı geleceğimiz için biriktiriyorum.’’
‘GELECEĞİMİZ DEDİ. BEN BU ÇOÇUĞU SEVİYORUM . YERİM SENİN GELECEĞİNİ ASDFG.’
‘’Benim de kenarda birikmişim var.’’
‘’İyi, daha sağlama almış olduk işi.’’
Sehun tekrar burnunu sürttü. Luhan’ı ,izlemeyi çok seviyordu. Gözü bi yere takıldı.
‘’Luhan, bacakların kaslı gibi. Spor mu yaptın daha önce?’’ (hemen fesatlaşmayın asdf)
Luhan başıyla onayladı. ‘’Okulun futbol takımındaydım.’’
‘Keşke o günleri görebilseydim.’
Luhan, Sehun’un suratındaki hayal kırıklığını gördü. Çocuk gibi çırpındı.
‘’Sehun-ah! Haftaya futbol oynamaya gidelim-‘’
‘’Harika fikir-‘’
‘’-bizim çocuklarla.’’
‘’-di’’
‘’Hadi ama Sehunah, çok güzel olacak , lütfen. Bbuing bbuing!’’ Yine aegyo.
‘YETER AMK BÖYLE GİDERSE ŞURDA YATIRIP YİYCEM SENİ.’
Nitekim öyle oldu. Sehun Luhan’ı yatırdı ve suratının her noktasına yaramaz öpücükler kondurup durdu. Luhan gülüyordu. ‘’Aahahha yaaah Sehun-aah!’’
Sehun sonunda durdu ve ona sarıldı. Luhan’ın yumuşacık çilek kokulu saçlarına yüzünü gömdü ve doyasıya kokladı. Luhan’sa Sehun’un köprücük kemiklerinde ellerini gezdiriyordu.
Sehun sonunda konuştu. ‘’Birisi seni şeker niyetine kapacak diye çok korkuyorum.’’
Luhan kıkırdadı. ‘’Biliyorum.’’ ‘Artist hemen de havalanıyor.’
Sehun Luhan’la oynamaya karar verdi. ‘’Lunaparktaki noona vardı ya…’’
‘’Noona? Nerden noona oluyo ?’’
‘’ Adı da Bo Ah mıydı neydi…’’
‘’Dana dana .’’
‘’Tüh, güzel kadındı.’’
‘’Anlamadın?’’
‘’Yani fiziğine bakarsak-‘’
‘’Bakma. Bakma. Sanane onun fiziğinden? Ya onun fiziğini bozarım, ya da senin gözünü oyarım. Ona göre.’’
‘’Aman da kıskanırmış.’’
‘’Pis karı. Madem öyle git onunla yaşa sen.’’ Sehun tek kaşını kaldırdı. 
‘’Emin misin? İyi gidiyorum ben o zama-‘’
Luhan hemen Sehun’un üstüne çıktı ve aradaki mesafe kapanmadan önce konuştu.
‘’Hele bi dene.’’
* ** ** * * * 
‘’Kris Hyung, haftaya çift kale maç yapıyoruz gelir misin?’’
‘’Futbol benim tarzım değil.’’
‘’Tamam geliyormuş.’’
‘’Xiumin, chen?’’
‘’Coming.’’
‘’Tao?’’
‘’Oluur.’’
‘’Kyungsoo hyung?’’
‘’Ben futbol oynayamam ki.’’
‘’Kai sana öğretir geliyorsun. Baekkiee?’’
‘’Ben futbol oynamam.’’
‘’Son çıkan akmayan eyelinerım va-‘’
‘’Chanyeol bana krampon al.’’
‘’Lay futbol oynamaya gelir misin?’’
‘’Ne?’’
‘’Tamam giderken sana anlatırız . Herkes geliyor yani?’’
Suho gözlerini devirdi. ‘’Luhan bu şekilde uğraşmana gerek yoktu zaten zorla bizi götürecektin.’’
Luhan omuz silkti.
‘Maçta görüşürüz Biçız.’


DifferentHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin