Tρία (3)

2.9K 311 154
                                    

"Mila, bu sepeti Catia'ya götürür müsün?"

Uzattığı sepeti alıp kaşlarımı kaldırdım. Annem ne soracağımı anlayıp gülümsemişti.

"Kapıdan çıkınca sola dön. 7 ev ilerle, sonra sağa dön ve 3 ev daha ilerle. Sol taraftaki 4. ev."

"Anladım."

"Emin misin?"

"Evet anne."

"Tamam o zaman."

Kapıyı açtığımda kolumu kavradı.

"En fazla 5 dakikan var Mila. Biliyorsun, Medusa sık sık gelmeye başladı."

"Dikkat edeceğim anne."

Gülümseyerek yanağımı okşayıp saçlarıma bir öpücük kondurdu.

"Hadi git bir an önce."

Bir şey demeden evden çıkıp hızlı adımlarla tarif ettiği eve doğru yürümeye başladım. Medusa yüzünden askerler dışında kimse evden çıkmıyordu. Çıkanlar da çok kısa bir sürede eve geri dönüyordu.

Şu zamana kadar Medusa sadece köy meydanındaki insanları yakalamıştı. Asla evlere girmemiş, özellikle çocuklara zarar vermemeye çalışmıştı. Bu bile onun saf kötülükten oluşmadığını gösteriyordu.

Derin bir nefes alıp geçtiğim evlere baktım. 3 ev olmuştu. Sol taraftaki 4. eve gidip arka arkaya üç kere kapıya vurdum. Kapıyı açan kadının Catia olduğunu gördüğümde yutkundum.

"Merhaba, annem bunu size getirmemi istedi."

Kadın güçlükle kolunu kaldırıp sepeti aldı.

"Camila, öyle değil mi?"

Gözlerindeki üzüntüyü görmek kalbimin sıkışmasına sebep oluyordu. Dün kocasını kaybetmişti. Büyük ihtimal dünden beri uyumamış, sürekli ağlamıştı.

"Evet ama genelde Mila diye seslenirler."

"Teşekkür ederim Mila. Annene minnettar olduğumu söyle."

"Söylerim efendim."

Bakışları yere indiğinde yutkundum.

"Bir şeye ihtiyacınız var mı? İsterseniz birkaç saatliğine kızınıza bakabilirim. Biraz dinlenmiş olursunuz."

"Teşekkür ederim ama onu gözümün önünden ayırmak istemiyorum."

"Haklısınız."

Kafamı çevirip çan kulesine baktım.

"Ben gitsem iyi olacak. Annem 5 dakika içinde dönmemi söylemişti."

"Eve dönerken kafanı yerden kaldırma. Eğer bir terslik olduğunu hissedersen de ellerinle gözlerini kapat. Medusa tekrar gelebilir."

"Dikkat edeceğim."

Elini omzuma koyup gülümsedi.

"Daha sık ziyaretime gel Mila."

Elini geri çektiğinde gülümseyerek arkamı döndüm. Birkaç adım attığımda kapının kapanma sesini duyup yutkundum.

Kafamı eğdiğim sırada gelen bağırış sesleriyle korkuyla çan kulesine baktım. Çanı çalmaktan sorumlu olan adam elindeki sopayla var gücüyle çana vuruyordu.

"Medusa! Medusa geldi!"

Bağırış sesleri kesildiğinde bakışlarımı köy meydanına çevirdim. Nefes alışverişlerim hızlanırken eve baktım, çok uzaktaydı ama yetişebilirdim.

The Curse of Medusa // Camren (gxg)Where stories live. Discover now