Eίκοσι οκτώ (28)

2.2K 264 95
                                    

"Hazır mısın?"

Görüş alanıma giren sarı saçlı mavi gözlü genç adama hayranlıkla baktım.

"Giyinmemişsin bile!"

Yüzü hafif sinirli bir hal aldığında kaşlarımı çatarak baktığı yere baktım.

"Gitmek istemiyorum."

Adamın yüzü sevgi dolu bir ifadeye bürünmüştü.

"Hayatım, bu senin doğum günü partin."

Durduğu pozisyon yüzünden yüzünü göremediğim siyah saçlı kadın yorganı üzerine çekti.

"Ama ben doğum günümü seninle baş başa kutlamak istiyordum."

Adam gülümseyerek kadının yanına oturup saçlarını okşadı. Şimdi ikisinin de yüzlerini göremiyordum.

"Şöyle yapalım; oraya gidelim, en fazla 1 saat konuklarla ilgilenelim. Sonra Chris'e bizi idare etmesini söyleyip orayı terk edelim."

Chris'in adını duymamla kaşlarım çatılmıştı. Chris, Lauren'ın kardeşi değil miydi?

"Sadece 1 saat, söz mü?"

Adam kadının yüzünü elleri arasına alıp onu öperken çatık kaşlarla odayı inceledim. Odada zümrütlerle süslenmiş eşyalar vardı. Her yerde zümrüt vardı.

"Şimdi kalk hazırlan. 20 dakika sonra çıkmamız gerekiyor."

"Pekala."

Kadın bıkkınlıkla kalkarken adam kapıda durup onu izlemeye başladı.

"Lauren."

"Efendim?"

"Seni seviyorum."

"Ben de seni seviyorum."

Kadın kıyafet odası olduğunu düşündüğüm kapıdan girerken gözlerimi adamın yüzüne sabitledim.

"Chiron."

Adamın bakışları beni bulduğunda irkilerek geri adımladım. O beni görebiliyor muydu?

"Burada olmaman gerekiyordu."

O benimle mi konuşuyordu?

"Beni görebiliyor musun?"

Sorumu umursamayıp birkaç adım yaklaştı.

"Neden buradasın?"

Lauren onun bir tanrı olduğunu söylemişti. Önünde eğilmem ve ona hürmetlerimi sunmam gerekiyor muydu?

Doğrudan gözlerime bakıyordu. Ben de onunkilere bakmak istiyordum ama bunu saygısızlık olarak görebilirdi.

"Amazon kanı içtim."

"Bunu gerçekten yapacağını düşünmemiştim."

"Kim olduğumu biliyor musun?"

Yüzünde çekici bir gülümseme oluştuğunda istemsizce gözlerine baktım.

"Daha önce tanışmıştık."

Ben hayranlıkla onun okyanus mavisi gözlerine bakarken Lauren'ın neden ona ilk görüşte aşık olduğunu anlamıştım.

"Hatta bana bir isim vermiştin."

Kendime gelmek için kafamı iki yana sallayıp kaşlarımı çattım.

"Sana Poseidon diyen ben değildim. Varlığını yeni öğrendim."

Elini omzuma koyup kısa bir kahkaha attı.

The Curse of Medusa // Camren (gxg)Nơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ