12. Final

1.3K 109 43
                                    

Gecenin karanlığında öfkeyle parlayan on iki çift göz Taeyong'un üzerine dikilmişti. Taeyong aralarında Kai'yi aradı. Kahverengi tüylerinin arasında yer yer daha koyu ve daha açık renkler vardı Kai'nin. Pençeleri çimli toprağa saplanmıştı ve her şeye hazırlıklı duruyordu. Ağzını açtığında sivri dişleri ay ışığıyla griye büründü.

Onun hemen yanında Kris vardı. Taeyong bu anı bekliyordu. Pençeler havada karşılaşacak ve geceye kırmızı hakim olacaktı. "Momo senin bir dönek olduğunu söylemişti!" Kai'nin sözleri hepsinin zihninde yankılandı. "Korkak olduğunu da bugün öğrenmiş olduk!" Taeyong'un ağzı öfke ile çarpıldı. Üzerindeki kıyafetler yırtıldı ve biraz önce iki ayağının üzerinde duran Taeyong siyah büyük bir kurda dönüştü.

Kai ve Taeyong bahçenin ortasında havada karşılaşmıştı. Çıkan ses iki kılıcın birbiri ile karşılaşması gibiydi. Kai'nin sivri dişleri Taeyong'un boğazını ıskaladı ve Kai kenara savruldu. Taeyong ondan daha güçlüydü fakat Kai'nin öfkesi onun damarlarında dolaşırken gücün bir önemi yoktu. Kai kısa bir manevra yapıp tekrar Taeyong'un üzerine atladı. Taeyong yana kaydı ve Kai'nin pençesinden kurtuldu. Bir ateş çemberinin ortasındaydılar. Çemberden çıkış yoktu; ya öldürecek ya da öleceklerdi.

Momo dışarıdan gelen seslerle irkildi. İçindeki endişe ve öfke birleşmişti. Aklı karışmış ve bu karışıklık onu çaresizliğe itmişti. Gözyaşlarının sıcaklığı ile yanan gözleri acıyordu. Gittikçe yatağın içine daha çok gömüldüğünü hissetti. Kris ve diğerleri kenara çekilmişti. Bazı savaşlar sadece iki kişinin arasında geçerdi ve bu savaş Kai ile Taeyong arasındaydı.

Kris Momo ve Kai arasındaki yakınlığı Alfa ile aynı zamanda fark etmişti. Alfa'daki sessizliği merak etmiş ama sorgulamamıştı da. Kris şimdi her şeyi anlıyordu. Kai'nin efsanedeki rolünü doğrulaması için yüzünde beliren dövmesinden başka yapması gereken bir şey vardı.

Kai tekrar harekete geçtiğinde Taeyong onu bekledi ve Kai onun üzerine atladığında küçük ve basit bir hareketle Kai'yi altına aldı. Sehun Kai'nin kırılan kemiklerinin çıkardığı ses ile yüzünü buruşturdu. Kai'nin uluması öyle derin ve uzundu ki bir an için onun öleceğini düşündü. Kai'nin uluması boğazından gelen hırıltılar ile bölündü. Taeyong'un gözleri kırmızıya bürünmüştü. İnsan eti ile beslendiği için daha vahşi ve durdurulamaz olmuş, diye düşündü Sehun. Kai'nın kırılan kemikleri organlarına batıp iç kanama yaratabilirdi. Kris böyle bir şeyin olmaması için dua etti.

Kai zorlanarak yerden kalktı. Bacağı sendeliyordu ve başına inanılmaz bir ağrı saplanmıştı. Başını sallayarak kendine gelmeye çalıştı. Taeyong... Onu öldürmeliydi ve bunu bir an önce yapmalıydı. Öfkeden soluğu kesilmişti.

Momo yatağın üzerinde doğruldu. Biraz önceki uluma Kai'ye aitti. İçinde parlayan güç ile kollarını kendine doğru çekti. Çelik bileklerini kanatırken vazgeçmedi. Ilık kan bileklerinden kollarına doğru aktı. Momo'nun boğazı hırıltılar içinde kalırken Valyrian çeliğinden zincir büyük bir gürültü ile koptu. Zincirin bağlı olduğu duvar neredeyse uçmuştu. Momo peşinde beton duvarı sürükleyerek aşağıya indi. Bahçedeki manzara beklediği gibiydi. Kai ve Taeyong bir savaşın ortasındaydı.

Momo'nun varlığını ilk fark eden Kai oldu. Momo'yu gördüğünde dikkati dağıldı fakat Kris'in sessiz uyarısı onu kendine getirdi. Taeyong Momo'ya baktı, ikisinin gözleri son bir bakışı paylaşırken Kai hızla harekete geçip Taeyong'un üzerine atıldı. Geri çekildiğinde sağ pençesi kanla ıslanmıştı. Fakat Taeyong karnından aldığı yara ile ölecek bir kurt değildi. Yarasından akan kan tüylerini kırmızıya boyarken bu kez o saldırıya geçti. Kai ve Taeyong havada buluştu, ağızları keskin dişlerin ortaya çıkması için sonuna kadar açıldı. Taeyong'un ay ışığında parlayan dişleri Kai'nin kulağının hemen yanından geçti.

Alpha | Kim JonginWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu