7. Bölüm❇

65 8 2
                                    

Dün akşamdan beri yaşadığım olay ile küçük çaplı depresyona girmiştim sabah amelia gelmişti fakat ona yaşadığım olayı anlatmamıştım , birisine direk tecavuza uğruyordum diyemezdiniz ama ona ormandaki anı ve iki kere gördüğüm kahramanımı anlatmıştım , oda benim gibi meraktan ölüyordu , onu istediğim zaman göremiyordum sanırım o beni buluyordu.


Elimdeki sandiviçi masaya bırakırken kitaplığımdan çıkardığım kitabımı aldım ve yatağın köşesindeki sandiviçi alarak yatağıma kuruldu.

Gözlerim satırlarda gezinirken istemeden güldüm.


Standı işleten adam Patch'e ''Bir ödül seç.''diye bağırdı.

''Mor ayı,''dedi Patch ve mat mor bir kürkle kaplı korkunç görünüşlü ayıyı aldı. Sonra da bana uzattı.

Kalbime bastırırken ''Bana mı?'' dedim.

''Döküntüleri seviyorsun.Bakkalda her zaman ezik kutuları seçiyorsun.Dikkatimden kaçmadı.''

Parmağını kot pantolonumun kemer halkalarından birine geçirip beni kendine çekti. ''Haydi,gidelim buradan.''

''Aklında ne var?'' Fakat isim sıcacık ve kıpır kıpırdı çünkü aklında ne olduğunu kesinlikle biliyordum.

''Sizin ev.'

Okuduğum satır karşısında ufak bir kıkırtı çıktı ağzımdan.En sevdiğim serilerden birisiydi okumaya kıyamadığım çünkü kitabın bitmesinden ölesiye korkuyordum.


'Tahmin et neredeyim?'

"Tahmin etmeme gerek yok, takip cihazı üzerinde."

Üzerime baktım. Tabi ya bu gün kot ceketimi giymiştim.

"Bana 20 dakika ver,orada olacağım.Tam olarak hangi odadasın?"

'Yatak Odanda'

"Şunu 10 dakika yapalım."

Sonraki satıra geçerken aşağı kattan ses gelince yerimde çakılı kaldım,evde tek olmanın verdiği korkuyla ikinci bir ses gelince yerimde sıçradım, evimizin kilitleri oldukça sağlamdı bizim kilidi açmak isteyen birisinin ilk önce bir demir bükmesi gerekirdi .Kitabımı yatağın üzerine koydum ve botlarımı ayağıma geçirdim. Ne yapacağım hakkında bir fikrim yoktu,ki yerimde korku ile otururken aklıma kapıyı kilitlemediğim aklıma geldi ve salaklığıma lanet ettim, kapının sadece içeriden açılması içimi rahat ettirememişti. Korku ile ne yapacağımı bilmeden çekmecede duran göz yakan spreyi elime aldım ve sessiz olmaya çalışarak kapıyı açtım.

Merdivenlerden aşağı inerken korku zehir gibi vücuduma yayılıyordu ve bu benim kıçımın donması yerine terlememi sağlıyordu.

Ayaklarımı dikkat ile atarken yakınlardan ses geldiğini duyunca o tarafa döndüm evde birisi yok mu sanıyordu ,ki haklıydı bende bir işe yaramazdım zaten ,tam geri dönecekken mutfağın ışığı yanınca çığlık attım ve elimdeki gazı köküne kadar sıktım.Kim olduğuna bakmadan gazı sıktığımda gözlerimi kapamıştım.Gaz köküne gelince kulağa tanıdık gelen ses karşısında gazi sıkmayı bitirdim ve gözlerimi açtım.Burada ne işi vardı bu salağın ,elimdeki gazı tezgaha koydum ve yanına gittim.Elleri ile beni tutunca endişelendim.

"Napıyordun,seni hırsız sandım!" dediğimde acısını geçirmek için bişey arıyordum.

"Sikti" diye küfür etti ve ellerini musluğa götürüp yüzünü yıkadı.

Bende gazdan etkilenmemek için kolumu gözüme dayıyordum ama ona yakından sıktığım için bana pek gelmemişti.



Koltukta oturmuş pamuğu süte batırırken gözüne basıyordum.Büyük uğraşlar sonunda birazda olsa dindire bilmiştik,elimdeki pamuğu süte batırdım.

"Evde tektim seni hırsız sandım" dediğimde tek gözünü açtı ve bana baktı dudakları keyif ile kıvrıldı şu anda uygunsuz bir vaziyette sayılırdık.Tekli koltuğa oturmuştu bende koluna oturmuştum kafasını yatırdığı için onun üzerine eyiliyordum.

"Sanırım daha çok biber gazı yemeliyim" dediğinde ilk önce anlamasamda sonra ağzımı bir saniye açık bırakıp kapadım, bulunduğumuz şekil bana göre rahatsız edici olsa bile ona kalırsa yediği biber gazına rağmen oldukça memnundu halinden.Canını acıttığım için bir şey diyemesem bile omzuna vurunca keyif ile güldü.

Sonra tekrar sert haline büründü .

"Böyle zamanlarda kapıyı kilitlemeyi unutmamalısın Zena , buraya gelen ben olduğum için şanslısın "

Evet ciddi anlamda salaktım ve gelen o olduğu için tanrıya bir çok kez şükürler olsun diyordum ama yaptığım şeyden ise utanç duyuyordum , ona gazi sonuna kadar sıkmıştım.

Mutfağa ilerledim ,elimdeki sut ve pamuğu kaldırırken kapıya yaslanmış bana bakıyordu .

"Ne oldu "

"Konuşmamız lazım "

Benimle ne konuşabilirdiki , ve asıl soru ben onunla nasıl konuşacaktım sürekli utanmam yüzünden .

BİLİNMEYENWhere stories live. Discover now