10.Bölüm

34 5 0
                                    

Dün akşam duyduklarım yaşadıklarım saçma geliyordu , neden bilmiyorum ama bir anlam yükleyemiyordum , başınıza kaç defa böyle bir olay gelebilirdi ki ,olayları kafamdan atmak için ufak bi çığlık attım her defasında iyi hissetmemi sağlamıştır .

Güneş yakıcı olmasa bile içeriyi aydınlatıyordu, ellerim ile saçımı taradım yatağa yapışmak istesem bile bugün Amelia ile bir yerlere gidicektik botlarımı geçirdim ve banyoya ilerledim.

Babam ile amcam masada oturmuş iş hakkında konuşuyorlardı,babamın yüzündeki mutlukuk amcamın gelmesi ile ortaya çıkmıştı aynı benimde olduğu gibi istemeden de olsa ilk defa gerçekten gülüyordum.


Masadaki yerimi alınca Susan çayımı masaya bıraktı ve kendiside yemeğini yemek üzere mutfağa ilerledi ,babam gil benim geldiğimi görünce kısa bir öksürük ile konuştukları konuyu kapattı ve İkisine de selam verip yerime ilerledim.

"Günaydın " ikisi de bana gülerek selam verdiler , masadaki yemekler karnımın ziyafet çekeceğini gösteriyordu .

Kapıyı kapattım ve Amelia'nin yanına ilerledim, kapıyı açınca dışarıdaki soğuğun yerini sıcak hava aldı. Müziği açtı, kulağımızı Hindi Zahra Beautifiul tango doldurunca müziği dinledim ve dışarıyı seyrettim.

Amelia'ya son iki günde öğrendiğim şeylerden bahsetmek istersem bile sadece onu barda gördüğümü söylemiştim çünkü Jase söylememem konusunda uyarmıştı .


15 gün sonra universiteye gidecektik ve Amelia bunun için hazırlıklara başlamıştı bile, biz ne kadar zengin olsak bile normal üniversiteye gitmek benim kararımdı, ama yapabileceğimden emin değildim. , iki ölüm çok ağır gelmişti ,Johnny'nin yokluğuna alışabilirdim ama annem , ona alışamıyordum ne kadar öldüğünü bilsem bile kapıdan içeri gülerken girmesini bekliyordum bir umutla , gittiğini bilmek istemiyordum, onsuz bir hayat istemiyordum ama ne kadar istesem bile hep istediklerimiz olamıyordu.


Büyük bir alışveriş mağazasına gelince Amelia beni bir mağazaya sürükledi. Üniversite başlamadan iki gün önce maskeli balo yapılacağı için oldukça heyecanlıydı ve onun aksine ben çok isteksizdim belki de gitmezdim .

Kollarını askı gibi kullanıp bir sürü kıyafet seçmişti ,o kıyafetleri denerken bende başka kıyafetlere bakıyordum fazla elbise giyen türden değildim çoğunlukla rahatlık taraftarıydım.


Kafamı çevirdiğimde camda ilerideki kitapçı gözüme çarptı nasılsa mağazanın bir kaç adım ilerisindeydi Amelia'yi beklemek üzere oraya ilerledim.

İçerisi hoş sıcacık bir yerdi fazla büyük olmasa bile çok fazla kitap vardı, diğer insanlar gibi elbise görünce değil kitap görünce çıldırıyorum , ve en ufak şeyler ile mutlu olabiliyordum.

Kitabın arasında kaybolurken , duygularımı da kitabın arasında kurutuyordum. Ellerimi yıllardan beri okunmamış ,okunmayı bekleyen kitapların üzerinde gezdirdim.

Sanki içindekiler dokunurken ruhuma işliyordu, sanki aramızda özel bağ var gibiydi içimdeki kötü enerjiyi alıp götürüyordu.


Elime aldığım roman sayfalarını çevirdiğim zaman en sevdiğim kitap kokusunu etrafa yayıyordu. Burnumu hafifçe sayfalara sürttüm ve kokuyu iliklerime kadar çektim.

"Fantazilerin oldukça değişik" arkamdaki duymayı beklemediğim ses sayesinde yerimde sıçradım ,ve duyduğum ayıp kelime karşısında kızardım kim olduğuna baktığımda gördüğüm Jase karşısında tükürüğümde boğulucaktım, nefessizce öksürmeye başlayınca öksürüğümün geçmesi için sırtıma vurdu.


"Beni gördüğün için çok mutlusun galiba" dediğinde kitabı geri rafa koydum ve gözlerimi devirdim.


"Korktum ,burada ne arıyorsun"


"Seni izlediğimi sana söylemiştim " dedi ve üzerime eğilerek arkamda duran kitaba uzandı , kitaba doğru uzanırken üzerime eğilmişti kitaba değilde bana bakıyordu , gözleri dudağıma kaydı , ve nefesi dudağıma çarptı , ben heyecandan terliyor kalp atışlarımı duyuyordum ama onun duymaması için içimden Tanrıya yalvarıyordum.


Yan tarafımızdan gelen öksürük sesine karşı aniden gözümü açtım ve bize uyarıcı bakışlar atan kitapçıya bakakaldım utancımdan yerin dibine girerken Jase'in ellerinden kurtuldum oda adamı fark etmiş olacak ki adama yaptığı şeyi böldüğü için sinirli bakışlar gönderirken yanaklarım ve yüzüm kıpkırmızı oluyordu.

Adam bizi uyardı ve başka müşterilere bakmaya ilerlediğinde elim ile omzuna vurdum.


"Ne yapıyorsun sapık" dedim ve burnumdan soludum sinirli gözler ile ona bakarken dudaklarını alayla kıvırdı.


"Halinden pek memnundun" dediğinde dahada kızardım ve yüzümü saklamak için Kafamı öne eydim ve gözlerimi başka tarafa çevirdim.


"Hiçte memnun değildim" diye mırıldandım.

Gözlerini yüzümde hissederken utancımdan dolayı kitaplara bakıyormuş gibi yapıyordum.


"Utanınca yüzünü saklamak için kafanı eğmeni, yanaklarının kızarmasını seviyorum" sözleri kalbime ateş misali yanıklar bırakırken telefonumun mesaj sesi kulağımızda yankılanırken mesajı atan kişiye içimden binlerce kez teşekkür yolladım.

Beni daha önce izlediğini biliyordum her saniye her dakika fotoğraflarım bulunuyordu elinde , bu ondan korkmamı gerektirecek nedenlerden bir tanesiydi ama annemin onu tuttuğu için nedensiz yere ona güvenmek istiyordum. Bir gün hayatınıza bir günlüğüne birisi girer hiç tanımadığınız ona içinizdekileri dökmek istersiniz , ve o hayatınızda belki de ölene kadar karşılaşamıyacağınız insan , o her gününü birlikte geçirdiğin insandan daha güvenilir gelir ya benim içimdeki de tam olarak böyle bir şeydi


-Amelia -

"Neredesin,yardımına ihtiyacım var!!!..."

"Gitmem gerek "

"Buralardayım Küçüğüm"


Amelia'yi daha fazla bekletmemek için mağazaya ilerledim, ilerlerken sırtımdaki bakışları yüzünden ve söylediği sözler yüzünden hala utanıyordum, kim olduğunu bilmememe rağmen nerede olduğumu çok iyi biliyordu, beni benden iyi tanırken ondan gıcık kaptım.


Mağazaya girdiğimde Amelia mağaza görevlisinin başını yemiş olacak ki kadın Amelia'nin her giydiği elbiseye bakmadan güzel diyordu, Amelia aynadan beni görünce az kalsın mutluluktan çığlık atacaktı.


"Tanrıya şükürler olsun Zena yardıma ihtiyacım var, hepsi çok güzel ve hangisini alacağıma karar veremiyorum" dediğinde ona yardım etmek için kabine ilerledim.


Günün sonunda Amelia büyük uğraşlardan sonra, kendisine uygun kırmızı büyük yırtmacı olan ve bedenine yapışan bir elbise seçti , ben ise henüz bir elbise beğenmemiştim , ama yorgunluktan ölüyordum


Babam ve amcam çalışma odalarında iş üzerinde konuşuyorlardı, daha yeni gelmişti ve daha burada olduğunu bildiğim için onlara rahat vermek üzere odamda kitabıma gömüldüm, kısa uğraşlar içerisinde aklımdaki düşünceleri susturdum ve uykuya daldım.


BİLİNMEYENKde žijí příběhy. Začni objevovat