1

57K 2.6K 2.3K
                                    

"Sujin, konuşma artık!"

Adımı duyduğumda bakışlarımı neredeyse başından duman çıkacak olan kadından tarafı çevirdim. Bayan Park'dan yediğim kaçıncı uyarıydı artık bilmiyordum. İkide bir uyarıp duruyordu! Önemli bir konu var be kadın! Bi bırakmadın anlatayım! Fısıltıyla konuşmama rağmen sırf laf olsun diye bana sarıyordu. Ah bir de dikkat çekmek için sesini yükseltmeleri yok mu..?

"Yeter, tahammül edemiyorum, çık dışarı!"

Yemin ediyorum ömrüm hayatım boyunca böyle uyuz bir kadın hocaya denk gelmemiştim. Zaten fiziği sevmiyordum iyice nefret ettirmişti. Çekilmez bir ders oluyordu..

Oturduğum yerden kalkıp bakışlarımı yanından geçene kadar ayırmamıştım ondan. Şeytan diyor çak tokadı yapışsın tahtaya sinek gibi ama nerde..? Nefesimi dışarı verip çıktığım sınıfın kapısını kapattıktan sonra duvara yaslanıp bekledim. Zilin çalmasına hemen hemen on dakika kadar vardı. Zaman geçmek bilmezdi şimdi.

Saçlarımı geriye tarayıp öylece boş koridora doğru bakındıktan sonra yaslandığım duvardan ayrıldım. Sınıf kapısının önüne geçip küçük dikdörtgen camdan içeri doğru bakındım. Kimsenin doğru düzgün ders dinlediği yoktu. O kadar kişiden sürekli neden bana sarıyordu bu kadın?

Beni gördüklerinden kaynaklı birkaç kişinin güldüğüne şahit olduğumda Bayan Park'ın bakışları benden tarafı dönmüş, elindeki kalemi masaya bırakmıştı. Yüzünde sinirli bir ifade vardı. Evet, müdürün yanına gidecektik şimdi..

Kapıyı hızlı bir şekilde açarken son anda bana çarpmasından kurtulmuştum. Değilse burnumun ucu sağ tarafa dönecekti.

"Artık seninle uğraşmak istemiyorum, takip et beni!"

İyi de benim yaptığım bir şey yoktu ki?! Alt tarafı pencereden içeriye baktım!

"Lise sona gelmişsin ama ruhun ilkokul bir!"

Acaba sen mi ben mi?! Muşamba suratlı kadın!

Alt katımızda olan müdürün odasının önüne geldiğimizde kapıyı ritmik bir şekilde tıklatmış, içeriye girmişti. Haliyle ben de peşinden gitmiştim.

Bayan Park'ın biraz daha gerisinde durup bakışlarımı odada bulunan yabancı adama çevirmiştim. Üzerindeki takım elbiseyle yeni biriyim diye bağırıyordu. Tabi olmayabilirdi de. Sadece müdürün davet ettiği ya da müdürü ziyarete gelmiş olan bir dost da olabilirdi.

Neyse ne işte..

Bayan Park şikâyetini anlatırken yabancı Bey'in bakışlarının benden tarafı döndüğünü fark etmiştim. Çattığım kaşlarımla boşluğa bakmayı sürdürüyordum fakat ısrarla bende tuttuğu bakışları ondan tarafı dönmeme neden olmuştu. Aynı şekilde kaşlarını çatmış beni izliyordu.

Kimdi bu? Çok sevecen(!) bir şekilde bakması beni duygulandırdı.

Bayan Park'ın odadan çıkmasıyla bakışlarımı yabancıdan ayırıp müdürden tarafı çevirdim. Onun da bakışları çok sevecendi.(!) Ne güzel ne güzel..

"Sujin.. Bir değil iki değil. Bu gidişle okuldan atılacaksın. Üzgünüm ama bu kez babana söylemekten başka çare bırakmadın bana. Bu böyle yürümez."

Ver tabi ver, babamın çok umurunda sanki..

Bay Kim, eline aldığı telefonla uğraşırken gözlerim berbat dekorasyonu olan odada geziniyordu. Bu odayı kim dizayn ettiyse berbat bir zevki vardı.

"Çıkabilirsin."

Sonunda duymak istediğim kelime dudaklarından döküldüğünde yabancı adama kısa bir bakış atmış beklemeden arkamı dönerek odanın çıkışına doğru ilerlemiştim. O ara zil de çalmıştı.

My Teacher ᴶᴶᴷWhere stories live. Discover now