7

29K 1.9K 922
                                    

Dakikalardır, hatta saatlerdir ders işliyorduk. Son yarım saat kadar bir zaman kalmıştı. Matematikte iyi olduğum için kolay geçiyordu. Bu yüzden son iki saate almıştık onu. Zaman bildiğin bir şeyi yapınca daha hızlı geçiyordu sanki.

"Tamam yeter bu kadar."

Gözlerim soruda gezinirken elimdeki kalemi çeviriyordum. Anlamıştım sanırım, evet evet anlamıştım. Kolaydı..

"Sujin?"

Bay Jeon'un adımı seslendiğini duyduğumda başımı kaldırıp ondan tarafı baktım. "Evet Bay Jeon?" Kendimi kaptırdığımdan onu duyamamıştım.

"Bu kadar yeterli diyorum."

"Peki.."

Önümdeki kitabı kapatmış, kollarımı havaya kaldırıp gerneştirirken boynumu sağa sola eğip kıtlamasını sağladım. Sonunda rahatlık!

Bay Jeon çantasını toparlarken bakışlarımı ondan tarafı çevirdim. Gözüme direkt damarlı olan elleri çarpmıştı. Kemikli parmaklara sahipti. Bu yüzden taktığı desenli gümüş yüzük ve bileğindeki zincir fazla hoş gözüküyordu.

"Herhangi bir ödev verecek misiniz?"

Çantasının fermuarını çektikten sonra bakışlarını benden tarafı çevirip başını iki yana sallamıştı. Bu beni şaşırtır mıydı? Kesinlikle.

"Şu anlık sadece tekrar yapsan yeterli."

Başımla onayladıktan sonra ayaklanıp odanın çıkışına doğru ilerledim. O da peşimden geliyordu. Bugün bitmişti fakat bunun yarını da vardı. Ve sonraki hafta sonları.. nefes alabileceğim bir günüm olacak mıydı acaba?

O salondan ceketini alırken ben de çıkış kapısının yanına gidip onun için kapıyı aralamıştım. Bahçede modeli Mercedes G63 AMG olan jipi fazla güzel duruyordu. Hayalimdeki arabanın Bay Jeon'da olması da ayrı bir şeydi.

"İyi günler Bay Jeon."

Başıyla hafif bir onaylama yapıp evden çıkarak arabasına doğru ilerlemişti. Şöyle bir bakıyorum da arabasına yakışıyordu. Nice insanlar vardı kullandıkları arabalar onlarda hiç güzel durmuyordu. Bay Jeon tam arabasına göreydi.

Gitmesini beklemeden kapıyı kapatıp salona geçtiğim gibi koltuğa bırakmıştım bedenimi. Pestilim çıkmıştı yahu! Hadi kolay, akıl alır ders verse her neyse! Yine matematiği anlarım da fizik ve kimya işi bozuyordu.

Başımı ovup gözlerimi kapattım. Evet, nihayet kendime ayırabileceğim bir zamanım vardı artık. Markete gidip kendime abur cubur alıp film keyfi yapabilirdim.

Vakit kaybetmemek adına odama çıkıp cüzdanımı aldığım gibi evden dışarı atmıştım kendimi. Bahçeden neredeyse bir ay kadar kullanmadığım bisikletimi alıp markete doğru yol almıştım. Rüzgârın saçlarımı, yüzümü okşayışını özlemiştim resmen. Başımdaki tokayı çıkarıp saçlarımın dağılmasını sağladım. Evet, şimdi daha güzeldi..

Çok geçmeden bisikletimi vardığım marketin önüne bırakıp içeriye girmiştim. Elimi saçlarımın arasından geçirip düzeltirken raflara kısa bir bakış attım.

Şimdi.. Ne alsam?

Kenarda duran sepetlerden alıp dolaşmaya başladım.
Cips olmazsa olmazdı. İki tane alıp sepete koyduktan sonra gezmeye devam ettim. Birkaç tane çikolata ve bisküvi ekledikten sonra meyveli yoğurt almak için dolaba doğru ilerledim.

O ara görüş alanıma giren tanıdık yüzle anlık heyecan dalgası yayılmıştı bedenime. Bay Park buradaydı!Tanrım bu hali fazla harikaydı! Takım elbise değil de siyah kot pantolon ve siyah deri mont giyinmişti. Bu kalbime hiç iyi gelmemişti.

My Teacher ᴶᴶᴷWhere stories live. Discover now