KUTSAL MABED - 62. BÖLÜM

5.6K 407 77
                                    

Selaam. 🌸

•°•

Alatan ile ikimiz bir banka oturduk. Beni hemen kolunun altına aldı. Yine ve yine ona sığındım.

Konuşmuyordu benim konuşmamı bekliyordu.

Onu daha fazla bekletmek istemedim.

"Bak şimdi ben açık sözlü bir kızım ve de her şeyin net olmasını isterim. Şuan da tam o andayım." Kafamı kaldırdım ve gözlerine baktım. Ah, yıldızları.."Bizim sonumuz sence ne?"

Tek kaşını kaldırdı. Hadi ama çok sempatik olmuştu.

"Bizim sonumuz mu olacakmış Ahu'm? Hiç aklıma gelmediği için düşünmedim."

Gözlerimi devirdim. Ne demek istediğimi anlamıştı. "Yani ayrılma falan değil tabii. Eğitim, iş falan. Ne istiyorsun sen?"

Düşünmeden cevap verdi. "Sen ne istiyorsan onu." dediğinde yanağına buse kondurdum.

"Ben senin isteğini soruyorum."

Açıkçası benim hayalim yurt dışında müzik eğitimi almaktı.

"Yurt dışında müzikle ilgilenmek istiyorum. Basketbol hobi, müzik meslek gibi hissettim hep. Hiç fikrim de değişmedi."

Ona gözlerimi pörtleterek baktım. "Benim de aynı hayalim!" dediğim de ilk inanmamış gibi baktı."Yemin ederim ya."

"Peki o zaman hangi ülkede olduğunu üç deyince söylüyoruz."

1..

2..

3..

"İngiltere."

"İngiltere."

Kahkaha attık. Tabii benim kahkaham kısa sürdü.

"Biz kısa yoldan evlenelim. Ruh eşimi bekliyorum mu diyorlardı? Hah onu biz zaten bulmuşuz Deva'm."

Şaka mıydı?

"Ha?"

"En çokta şu ben bir şey dedikten sonra bakıp kalmalarını seviyorum be. Yani evlilik ileride tabiiki olacak. Şuan değil. Uğraşmak istedim."

Ellerimi birbirine çırpıp onu alkışlamaya başladım. "Çok güzel bir konudan uğraştın, seni tebrik ediyorum Alatan."

"Evlilik işini İngiltere'de eğitimimizi aldıktan sonra yapacağız zaten Ahu'm."

Ona üstten bir bakış attım. "Sen iki dakikada kurdun bakıyorum hayaller."

Bana bakarak yaklaştı. Sır verecek gibiydi. Nefesim hızlandı. Dudakları kulağıma değdi. Söyledikleri kalbime.

"Sen benim bunları iki dakikada kurduğumu nereden biliyorsun? Ben o iki seneni okuduğum an seninle hiç ayrılmayacağıma emin oldum. O zamandan beri aklımda. Ahu Hanım her zaman siz mi şaşırtacaksınız? Sıra bende."

Ben de onun kulağına yaklaştım. Nefesleri hızlandı. Elini aldım, kalbime koydum.

"O zaman buna sahip çık. Çünkü yerinden çıkacak gibi."

O da elimi kalbine koydu.

"Yerinden çoktan çıktı. Burada. Benim bir kalbim yoktu var eden sensin. Artık aklını da başından almayı düşünüyorum."

Bu konuşma benim nefesimi çok hızlandırıyordu. Kendime hakim olamıyordum.

"Aklım başımda mı ki?"

Güldü. Kendi soruma cevap verdim. "Ben bugün şunu iyice anladım. Benim aklım senin gülüşüne gizlenmiş. Dudağının kıvrımına. Kısılan gözlerine. O güzel yüzüne.." dediğimde yine o bakışını attı.

Biraz sonra benim nefesim kesilecekti. Bunu anlamıştım.

"Benim aklım seni ilk gördüğüm an uçtu gitti. Bir daha ne ben onu aramak istedim ne onun bana artık geleceği var."

"Alatan.."

Alnını alnıma yasladı. İkimiz de tembelce tebessüm ediyorduk.

"Ahu'm."

"Kalbim kalbine, aklım aklına, sen bana. Sar beni şu özelim olan boynunda sakla. Kollarınla kır kemiklerimi, bedenimi sarmala. Ben şifamı buldum, bundan sonra acımak lütuftur."

Biz o bankta güneşin doğuşunu görene kadar oturduk. Sakladı beni boynunda. Sardı kollarını bedenime ama yine de şifa olacağını bilse de kemiklerimi hiç acıtmadı.

O tan vaktini ben ise onu izledim. Benim gün doğumum o'ydu.

Alatan'ım. Gece bile yüzüne baksam, gün aymış olur bana. Önceden de söylemiştim.

Benim gökyüzüm o'ydu.

•°•

Final maksimum üç bölüm sonra. 🍁

Saplık da güzeldir diyenleri alayım?

Avutma kendini diyenleri alayım?

Bir de bir şey soracağım.

Can ile Esin için, özel bölümler mi yoksa ayrı kitap mı istiyorsunuz?

Kitap isteyen olur ve okumazsa onu 🔪🖤

Ayşenur.

KUTSAL MABED |Texting| Where stories live. Discover now