不快乐

666 83 55
                                    

Taehyung'un anlatımıyla;

Sabah kalktığımda Soo Hyun hala uyuyordu, kim bilir ne kadar uykusuz kalıp endişelenmişti? Onu çok üzüyordum. Ama az kalmıştı. Yataktan yavaşça kalkıp mutfağa gittim.

Elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıp bir kahvaltı hazırladım. Soo Hyun'un yanına gidip onu izlemeye başladım. Saat 05.00, hadi ama uyan artık..

"Soo Hyun, uyan."

Yavaşça gözlerini açıp gülümsedi, "Seni bulacağım diye kaç gece uykusuz kaldım haberin var mı? Hem üstündeki.. Benim giydiklerim ile aynı değil mi?"

Kafamı 'evet' anlamında salladım. "Daha gün bile aymamış ki, neden uçağı o kadar erken saate aldın?" Banyoya gidip yüzünü yıkadı. "Taehyung! Gel!"

Yanına gittiğimde elime diş fırçasından birini verdi, "Fotoğrafımızı çekeceğim."

*medya*

Telefonu elinden alıp resmimize baktım. "Çok güzel çıkmışız." ama bunu söylerken öksürüğe boğulmuştum. Nane tadı boğazımı yakmıştı. Soo Hyun deli gibi gülüyordu.

Kahvaltı sofrasına geçince şaşırdığı her halinden belli oluyordu. "Mükemmel olmuş!"

Hemen oturup yemeğini yemeye başladı. Yanına oturdum ve çubukları elinden aldım. "Ben yedireceğim."

Kafasını salladı, ona her şeyden yedirmiştim. O da bana. "Uçak bugün 08.00'da. Hazırlanmaya başlayalım."

Soo Hyun'un Anlatımıyla;

Odama gittiğimde o da yanımda geldi, "Dolabıma bakma." Güldü.

"Dolabının bakılacak bir hali yok zaten."

Ona doğru dönüp olabildiğince kötü bir bakış atmaya çalıştım. "Normal bir kıyafet giy, alışverişe gideceğiz."

"Gerek yok, kıyafetlerimden memnunum-"

"Dediğimi yap."

Odadan çıkınca üzerimi değiştirdim. Normalde yapmazdım ama makyaj kutusunu açıp diğer kızlar gibi olabildiğince güzel bir makyaj yaptım. Odadan çıktığımda o da üzerini giymişti.

"Nasıl olmuşum?"

"Dayamışsın fondoteni, bembeyaz."

Gözlerimi devirip koluna girdim. "Hadi gidelim" Gülümsedi ve evden çıktık. Ucuz yerlere gitmek için onu zorlasam da kaliteli yerlere götürdü beni. "4 yıldır doğru düzgün para harcamadan tüm kazandığım parayı biriktirdim, sevdiğim bir kız olursa onunla harcamayı planlamıştım."

Bir şey söylemeden beni götürdüğü yere gittim. Kendi giydiğim şeylerle uzaktan yakından alakası olmayan şeyler aldık, çok güzellerdi.

Alışveriş bitince onun evine gidip eşyalarını valize yerleştirdik, daha sonra da benim evime geçip, benim kıyafetlerimi hazırladık. Pasaportlarımızı ve diğer şeyleri aldığımızdan emin olunca evden çıktık.

Havaalanına gittiğimizde çok beklemeden uçak geldi, yerlerimize yerleştik. Tam cam kenarıydı, çekebildiğim kadar fotoğraf çektim. Daha önce hiç uçağa binmemiştim.

Mükemmel zaman geçirecektik, eğer yanlış giden bir şey olursa, ben düzeltecektim. Onu bir şekilde mutlu edecektim. Her şeyi unutmadan önce, güzel bir hayat yaşamasına yardım edecektim.

Goodbye, My Love.Where stories live. Discover now