不快乐

690 78 98
                                    

7 sene sonra, Soo Hyun'un Annesi; Kim Chin Mae'nin anlatımı ile,

Kapının itilmesini duymamla ayağa kalktım. Siparişi almak için ilerledim. 8-9 yaşlarında küçük bir kız çocuğu idi. Pantolonu yırtılmış ve saçları kirli görünüyordu.

"Ne alırsınız küçük hanım?"

"Benim karnım çok aç, ama param yok."

Yanına gidip yavaşça eğildim.

"Annen nerede?"

Gözleri doldu ve ağlamaya başladı.

"Yok."

"Peki, gel bakalım."

Yavaşça eğildiğim yerden kalktım, yaşımın da verdiği bel ağrılarım başlamıştı. 47 yaşıma geçen haftalarda basmıştım. Mutfağa gittiğimizde pizza malzemelerini kestim.

"Bana yardım etmek ister misin?"

"Evet!" neşeyle bana doğru geldi.

"Gel bakalım küçük hanım." onu kucağıma aldım ve masaya oturttum.

"Öncelikle ellerini yıkamamız ve önlük takmamız gerek."

Gülümseyerek kafasını salladı. Ellerini yıkadım ve çekmeceden bir önlük de ona uzattım. Beraber pizzayı yaptıktan sonra masaya oturduk.

"Senin ismin nedir?"

"Soo Hyun, benim ismim Kim Soo Hyun."

Gözlerim yaşarmaya başladı ve ağlamama engel olamadım.

"Ahjumma, neyiniz var? Neden ağlıyorsunuz?"

*Ahjumma: Kore'de 40 yaşını geçmiş kadınlar için kullanılan tabir.*

"Sana bir hikaye anlatmamı ister misin Soo Hyun?"

"Olur! Ne hikayesi?"

"Birbirini seven 2 gencin hikayesi."

"Sizi dinliyorum!"

"Bir kız varmış, ismi de Kim Soo Hyun, senin ismin ile aynı!"

"Evet!" el çırptı.

"Birisini çok sevmiş, o da Kim Taehyung. Ama onunla konuşmamış, çünkü çok utangaçmış."

"Tıpkı benim gibi!"

"Daha sonra Kim Taehyung, Kim Soo Hyun'a aşık olmuş. Bir şekilde onun numarasını bulmuş ve ona mesaj atmış. Ama bir sorun varmış..."

"Ne sorunu?"

"Kim Taehyung Alzheimer hastasıymış."

"O nedir?"

"Bir tür hastalık çeşidi. Sürekli yaşadığı şeyleri unutuyor, bir yere neden gittiğini, nerede olduğunu; kısacası her şeyi."

Şaşkınlıkla bana baktı.

"Kim Taehyung bunu Kim Soo Hyun'a söylemiş. Soo Hyun ne kadar üzülse de içine atmış tüm üzüntüsünü. Kim Taehyung kalan son günlerini Kim Soo Hyun ile birlikte geçirmek istemiş. Beraber her şeyi yapmışlar. Aklına gelebilecek her şeyi. Japonya'ya bile gitmişler!"

"Wow!"

Gülümsedim ve devam ettim. "Daha sonra Kim Taehyung yaşadığı şeyleri sıkça unutmaya başlamış, her şeyi, yani tüm hayatını unutmasına çok az kalmış. Kim Soo Hyun endişelense de Kim Taehyung'a hep destek olmuş. Daha sonra Kim Taehyung, Kim Soo Hyun'un evinde kalmış...

Kim Taehyung'un doğum günüymüş. Kim Soo Hyun elinden gelen her şeyi yapsa da Kim Taehyung bir şekilde doğum gününü hatırlayamamış. Soo Hyun, Taehyung'a doğum gününü hatırlatmış. Daha sonra beraber güzel bir gün geçirmişler. Sabah kalktığında Soo Hyun, Taehyung'u yanında bulamamış."

"Görünmez mi olmuş?"

"Hahaha, hayır küçüğüm.

Taehyung, Soo Hyun'u bırkamış ve uzak diyarlara gitmiş. Soo Hyun'a onu ne kadar sevdiğine dair bir video çekmiş. Soo Hyun o günden sonra 3 ay yataktan çıkmadan devamlı ağlamış. Annesi onun için bir tatil ayarlamış, kafasını dağıtmasını istemiş. Oraya gittiğinde ise Kim Taehyung ile karşılaşmış.

Soo Hyun, Kim Taehyung'u gördüğünde şaşkına dönmüş. Tüm duygular belirmiş içinde; sevinç, kızgınlık, özlem. Ama Taehyung onun sadece yanından geçip gitmiş. Yıllardır sevdiği kızı hatırlayamamış."

Küçük kızın gözleri buğulanmıştı, benim de.

"Daha sonra Kim Soo Hyun günlerce kendini aç bırakmış, Kore'ye döndüğünde ise arkadaşında kalmak istediğini söyleyip evden çıkmış.."

Kendimi daha fazla tutamayıp ağlamaya başladım. Kızım.. Biricik, küçük kızımı o kadar özlemiştim ki.. Küçük kız da benimle ağlamaya başladı.

"Daha sonra polisler Kim Soo Hyun'u bir otel odasında bulmuş. Kendini asarak intihar etmiş. O kadar çok acı çekmiş ki, dayanamamış daha fazla. Kim Taehyung'un ise ayda 1 kez hafızası gidip gelmeye başlamış. Olanları hatırlayınca krizler geçirmeye başlamış. Akıl hastanesinde tedavi görüyormuş."

Küçük kız gözlerindeki yaşı silerek bana baktı.

"Soo Hyun abla daha fazla dayanamamış mı?"

"Bilirsin küçüğüm, melekler bu rezil dünyanın eziyetini çekmek istemediklerinden erken ayrılırlar burdan. Biz onlar için ağlarken, onlar yıldızlara gülümsüyordur."

Gözlerimdeki yaşı sildim ve küçük kızın saçını okşadım. Daha sonra ise beraber polise gittik. Onu, ona en iyi bakacak özel bir yetimhaneye verdim. Hem eğitim öğretim görüp hem de 18 yaşına kadar orada kalacaktı.

Yanıma almak istedim, ama yapamadım. Her bakışımda bana kızımı hatırlatacaktı, bunu ben bile kaldıramazdım. Dükkana girdikten sonra camı açtım ve yıldızlara baktım.

Küçük meleğim, mutlu musun orada? Görüyor musun beni? Seni nasıl özlüyorum bir bilsen... Her gün resimlerine tekrar tekrar bakıyorum. Yazdığın yazıları okuyup, söylediğin müzikleri dinliyorum.

Gözlerimi silip eve doğru yol aldım. İşte bu da benim biricik kızım ve Kim Taehyung'un hikayesi.

Yazar notu

Beni şu ana kadar hep desteklediniz ve yanımda oldunuz. Beraber güldük, beraber ağladık ve bir kitabın sonuna geldik. İlk defa bir kitabı bitirebildim.

Hepinize çok çok teşekkür ederim. Evet, bu kötü sonla bitti. Ama üzülmeyin, daha çok kitap yazacağım. Sizleri çok seviyorum 💙

Goodbye, My Love.Where stories live. Discover now