Birinci Kitap: 7. Bölüm

1.4K 81 12
                                    

8 Ağustos günü.

Rica ederim, sevgili Wilhelm, bizden kaçınılmaz kaderlere boyun eğmemizi isteyen insanları çekilmez diye azarlamam, kesinlikle seni hedef alan bir söz değildi. Senin de aynı görüşte olabileceğini, gerçekten düşünmedim. Aslında haklısın. Yalnız şu, azizim: dünyada çok seyrek olarak ya o - ya bu bir çözümdür, duyarlıklar ve hareket tarzları bazen bir gagaburunla yassıburun arasındaki farklar kadar farklılıklar gösterir.

Senin bütün gerekçelerini haklı bulmama rağmen, yine de ya o - ya bu arasından sıyrılmaya çalışırsam, bunu bana çok görmemelisin.

Ya, diyorsun, Lotte sana umut veriyor, ya da vermiyor. İyi, birinci durumda buna ulaşmaya çalış, arzularının yerine gelmesini kuşatmaya çalış: öbür durumda ama toparlanıp, bütün kuvvetini yeyip bitirecek sefil bir duygudan kurtulmaya çalış. - Azizim! bunu söylemek iyi ve - söylemek kolay.

Peki, hayatı sinsi bir hastalıkla durmadan yavaş yavaş sönen bir bedbahttan, ondan, bu eziyete bir hançer darbesiyle ani bir son vermesini isteyebilir misin? Hem de onun kuvvetini bitiren hastalık, bundan kurtulmak için gereken cesareti de yok etmez mi?

Gerçi bana benzer bir teşbihle karşılık verebilirsin: Tereddüt ve kararsızlıkla yaşamını tehlikeye atmaktansa, kim bunun yerine kolunu seve seve kestirmez? - Bilmem! - teşbihlerle de becelleşmeyelim. Yeter - Evet, Wilhelm, işte bazen böyle sıçrayan, silkelenen bir cesaret anım oluyor, o zaman - bir bilsem ne tarafa? giderdim.

Akşamüstü

Birkaç gündür ihmal ettiğim güncem, bugün elime geçti, bütün bu durumlara bile bile, adım adım nasıl yürüdüğüme şaştım! Durumu nasıl hep böyle apaçık görüp, yine de bir çocuk gibi davrandığıma, hâlâ apaçık görmeme karşın, iyileşme konusunda bir işaretin olmadığına.

★★★

10 Ağustos günü.

Budalanın biri olmasam, en iyi, en mutlu yaşamı sürdürebilirim. Bir insanın ruhunu eğlendirmek için, şimdi içinde bulunduğum güzel koşullar kolay kolay bir araya gelmez. Ah, şu öyle kesin, kalbimiz mutluluğunu yalnız kendisi yapar.

Sevimli ailenin bir üyesi olmak, ihtiyar tarafından oğlu gibi sevilmek, küçükler tarafından bir baba gibi ve Lotte tarafından! - sonra huysuz bir densizlikle mutluluğumu hiç bozmayan açık yürekli Albert; beni candan bir dostlukla saran; Lotte'den sonra dünyada en sevdiği kişi olduğum - Wilhelm, gezintiye çıkıp, Lotte'den söz ettiğimizde bizi dinlemek bir gönenç: dünyada bu ilişkiden daha gülünç bir şey bulunmamıştır, yine de bu yüzden sık sık gözlerim yaşla doluyor.

Bana alnı pak sevgili annesini anlatışı: ölüm döşeğinde Lotte'ye evini ve çocuklarını emanet edip, ona da Lotte'yi almasını önerdiğini, o zamandan sonra bambaşka bir ruhun Lotte'ye can verdiğini, evin geçiminin derdine düşüp, o ciddiyetle gerçek bir anne olduğunu, zamanının bir anını bile etkin sevgisiz ve uğraşsız geçirmediğini, yine de neşesinin, iç erincinin onu hiç terk etmediğini. - Onun yanı sıra yürüyüp, yol kenarından çiçekler koparıyor ve bir demet deriyorum ve - akıp giden nehre fırlatıp, yavaştan aşağıya doğru dalgalanırlarken artlarından bakıyorum. - Albert'in burada kalıp, çok sevildiği saraydan dolgun bir gelirle bir görev üstleneceğini sana yazdım mı, bilmiyorum. İşlerindeki düzen ve çalışkanlıkta onun gibisini az gördüm.

★★★

12 Ağustos günü.

Genç Werther'in AcılarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin