00:14

976 91 126
                                    

Dylan polis arabasında oturmuş,camdan yağmuru izliyordu.

Thomas'ı düşünüyordu.Onu öldürmüş olduğuna inanamıyordu.Gözlerinden yaşlar süzülürken kalbinde çok büyük bir ağrı vardı.

Yaklaşık 20 dakika sonra polis merkezine geldiklerinde Dylan'ı merkezde ki küçük odalardan birine attılar.

"Yarın davan olucak.Benden duymuş olma ama pek kalıcağını sanmıyorum."dedi adam ve göz kırptı.Adam uzaklaşırken Dylan'ın başı dönüyordu.

"Nasıl yani?"diye bağırdı.Adam arkasını döndü ve "Ne demek nasıl yani?"diye sordu.

"Onu öldürdüm ve hapishanede çok kalmayacağım öyle mi?Dalga mı geçiyorsun?!"diye bağırdı Dylan.

Adam önce güldü.Fakat sonra yüzü ciddileşti."Sen ciddi misin?"diye sordu.

"Ah hayır,aslında tam şaka yapmalık havamdayım."dedi.

"Onu öldürmedin ki."dedi ve gitti adam.

Dylan bir yandan şaşkınlık,bir yandan mutlulukla küçük hücresinde ki banka oturdu.

Thomas yaşıyordu.

"Bir daha onun karşısına çıkamam..."diye mırıldandı Dylan.Ama mutluydu.Çünkü Thomas'ı öldürdüğü düşüncesi onu yiyordu.

Hatta intihar etmeyi de düşünmüştü.'Ama artık bir önemi yok.'diye düşündü Dylan.'O yaşıyor.'

Fakat sonra aklına onu karnından vurduğu geldi.Belki şimdi yaşıyordu ama kurtulamayabilir ve ölebilirdi.'Fakat karnından vurulan biri ölmediyse,muhtemelen sıyırmıştır.'diye düşündü Dylan.

Gözünü kapattı ve hem pişmanlık,hem mutlulukla kendini uykunun kollarına bıraktı.

-

"Kalk!"diye bağırdı biri.

Dylan yavaş yavaş gözlerini açtı.Önce 'nerdeyim ben?'diye düşündü fakat sonra her şeyi hatırladı.Tüyleri ürperdi.

"Davan var.Kalk."dedi adam ve Dylan tutulan sırtını biraz oynatarak ayağa kalktı.

Güvenlik bir kez daha Dylan'ın ellerine kelepçe geçirdi ve onu salona doğru götürdü.

-

"Genç adam,sadece 3 ay hapis cezası aldığın için sevinsen iyi olur.En azından vurduğun arkadaşın seni şikayet etmemiş."dedi ve iç geçirdi avukat.

Dylan sadece Thomas'ı düşünüyordu.Onu şikayet etmemişti.Bir kez daha yıkıldı.Hal bu ki Thomas onu şikayet etseydi pişmanlığı az da olsa azalırdı.Thomas hâlâ bencildi.

"Sen beni dinliyor musun?"

"Hı?"dedi Dylan.Adamı cidden hiç dinlememişti."Pardon,aklım çok karışık."

Avukat dudaklarını birbirine bastırdı ve anlayışlı bir şekilde başını salladı."Anlıyorum evlat.Bu arada ailen burda.Biliyor muydun?Seni görmek istiyorlar."

"Siktir."diye mırıldandı Dylan.

"Hadi gel,seni ailene götürmeliyim.Daha sonra hücrene gitmen gerek."dedi.

Dylan itiraz etse de boşa olucağını biliyordu.Boynunu eğdi ve avukatı takip etti.

-

"Selam çaylak."dediğini duydu birinin Dylan.Başını kaldırdığında alt katta yattığı ranzanın yanında iri yarı bir adam gördü.Arkasında da adamlar vardı.

"Selam?"dedi ürkekçe.

"Sen ne yaptın da buraya atıldın.Daha süt içmen gerekmiyor mu senin?"dedi.Arkasında ki adamlar güldü.

Dylan sinirlerine hakim olmaya çalıştı.Fazla üstlerine giderse burdan sağ sağlim çıkamayacağını biliyordu.Bir yalan uydurdu.

"Babamı bıçakladım."dedi.Arkadaşını vurduğunu söylemek daha çok canını acıtırdı çünkü.

"Aman tanrım,çok korktum."dedi arkadan biri.Dylan umursamadı.

"İzin verirseniz uyacağım."dedi Dylan ve örtüyü başına kadar çekti.Adamların güldüğünü duyar gibi olmuştu ama gene umursamadı.Bir kez daha kendini karanlığa bıraktı.Thomas'ı düşünerek.

midnight//dylmas ✓Where stories live. Discover now