28. Bölüm

14.7K 1K 827
                                    

Selaaaammmm 

Biraz gecikti ama bahanelerimi sona sakladım şalskdalsşdkasşd

Nasıl bir bölüm oldu bilmiyorum her gün girip biraz yazıp bıraktım bırak toplama bi bölüm oldu başta azcıcık bi geçmiş var kafanız karışmasın <3 

Umarım seversiniz 

İyi okumalar <3 


----



"Artık yiyecek misin şunu? Sonra bütün kış hastayım diye dolanıyorsun."

"Nefret ediyorum pırasadan Baek, yemeyeceğim."

"Yemek zorundasın. Aç bakayım ağzını."

"Açmayacağım."

"Aç hadi, uçak gelecek." Sonunda ağzını açarak pırasayı yerken rahat bir nefes vermiştim. Kaşığı pilavıma daldırarak kendi ağzıma götürdüm.

"Ağzıma senin gelmeni tercih ederdim." Gülerek söylediği şeyle ona tekme atmam bir oldu.

Yalnız değildik.

Kyungsoo ve Wufan şaşkınlıkla bize baktı. Hatta Wufan elinden çubuklarını düşürmüştü.

"Biz kalksak iyi olur ha, senin dersin başlamadı mı Kyungsoo?" Kyungsoo başını sallayarak apar topar tepsisini aldı ve Wufan'la birlikte yemekhaneden çıktı. Öfkeyle Chanyeol'e döndüm.

"Sana insan içindeyken şöyle konuşma diyorum!"

"Onlar yabancı değil."

"Yine de bizim özelimizi bilmelerine gerek yok değil mi?" Omuz silkti ve bana sırıtmaya devam etti. Normalde de neşe dolu olsa da bu sefer daha farklıydı. "Hem sen niye bu kadar neşelisin bugün? Bir şey mi oldu?" Omuz silkti ve arkasına yaslandı.

"Kahve içmeye gidelim, anlatırım." Pilavımın son kırıntıları da yiyip eşyalarımı topladım ve tepsimle birlikte ayağa kalktım. Chanyeol zaten yemek işini çoktan bitirmişti. Yemeğin yarısını yemeyerek.

Dersim iptal olduğu için Chanyeol'ün okuluna gelmiştim. Wufan ve Kyungsoo ile biraz sohbet edip yemek yemiştik. İki saat sonra Chanyeol'ün yeniden dersi vardı. O zamana kadar kampüste biraz vakit geçirmeyi planlıyorduk.

"Gerçekten merak ediyorum." Chanyeol elimi tutarken söylendim. "Seni ne böyle mutlu ettiyse onu kıskanmaya başlamadan anlatsan iyi olur."

"Biraz daha sabret Baek." Birkaç bina ötedeki kafeye kadar yürüdük. Ellerimize bakan öğrenciler çoktu ama ikimizin de bu konu hakkında bir sıkıntısı yoktu. "İki filtre kahve." Chanyeol sipariş verip kartını uzatırken ona bütün dişlerimi göstererek gülümsedim. Onunlayken öylesine para harcamıyordum ki sayesinde birikimim bile olmuştu.

"Sen geç, ben kahvelerimizi alıp gelirim." Başımı sallayıp boş bir yer bulup oturdum. Eskiden onun okuluna gelmeye çekinirdim ama artık hiçbir şikayetim yoktu. Alışmıştım, kendi okulummuş gibi. "İşte kahvelerimiz." Karton bardakları masaya bırakıp karşıma geçti. Meraktan çatlamak üzereydim.

"Seni dinliyorum." Yaklaşık dört yıllık ilişkimizde onu en heyecanlı ve en mutlu gördüğüm andı bu. Gerçekten meraktan ölecektim.

"Bizim bölüm bu yıl ilk defa bir proje gerçekleştirecek. Hocalar bunun için beni seçmiş."

"Ne projesi bu? Sevgilimi seçtiklerine göre büyük ve önemli bir şey olmalı."

After Allحيث تعيش القصص. اكتشف الآن