31. Bölüm

13.6K 1.1K 1.6K
                                    

Wattpade girdiğinizde fici görüp moraliniz bozulmasın diye erkenden geldim, eee naber aşslkdşasldkladklşdkadş

Evet sövseniz de beni seviyosunuz biliyorum şlaksdşslkdaşlsd

Bölüm işte bölüm oldu yani nasıl oldu bilmiyorum beğenirsiniz umarım şklsdşlaskdlkdşl

İyi okumalar <3 


----



"Lütfen! Lütfen bir şey yapın. Lütfen." Ameliyathaneden içeri giren sağlık görevlilerine yalvardım. Sesim bile çıkmıyordu. Beni duyamadıklarına bile emindim. Sehun öylece gözlerimin önünden kayıp giderken kendimi yere bıraktım. Vücudumda güç kalmamıştı. Canıyla uğraşan oydu. Ama sanki benmişim gibi hissediyordum. Nefes alamıyor, önümü göremiyordum.

Aklımı, kalbimi, her şeyimi yitirmiş gibi hissediyordum. Sehun'u kanlar içinde, o güzel yüzü tanınmayacak halde görmüştüm. Benim güzel Sehun'um. Benim koca bebeğim. Onun başına böyle bir şey nasıl gelebilirdi? O elindeki bir çiziği bile hak etmezken...

Hıçkırdım ve Tanrı'dan canımı almasını diledim. Dayanamazdım. Her şeye dayanırdım ama ona bir şey olmasına dayanamazdım. Bağırdım. Bağırmak istedim ama sesim çıkmıyordu. Acıyordu. Dayanamayacağım kadar çok acıyordu.

"Sehun..." Diye sızlandım gözyaşlarımın arasından. Beni duymasını istiyordum. Beni duysun ve şaka yaptım diyerek geri gelsin. Ağladığıma kızsın, benimle dalga geçsin. Bir şeyler yapsın fakat orada öylece yatsın istemiyordum.

Onun başına böyle bir şey gelemezdi ki. O çok güzel, çok iyi kalpli bir çocuktu. O hiçbir kötülüğü hak etmezdi. Ameliyathaneye girip uyan demek istiyordum. Sen böyle yatamazsın. Sen böyle acı çekemezsin. Sen her zaman gülersin.

"Baekhyun." Başıma gelen, bana dakikalardır seslenen kişi Jaehyun'du. Eğilip kolumu tutmuştu. "Kalk hadi." Şefkatle söylese de bedenim hareket etmedi. O orada hareketsiz yatarken ben nasıl hareket edebilirdim? "Baekhyun hadi." Kolumdaki elini ittim. Daha fazla ağlamaya başladım. Orada onun kolunu tutup kalkmasına yardım ediyorlar mıydı? "Baekhyun lütfen kendine gel."

Başımı iki yana salladım ve gözyaşlarımın sessizce dökülmesine izin verdim. Canım çok yanıyordu. Bağıramıyor, çağıramıyor, hiçbir şey yapamıyordum. Hiçbir şey yapamadıkça canım daha çok acıyordu. Kim bilir o nasıl acı çekiyordu. Kimseye bir şey söyleyemiyordu bile.

"Baekhyun lütfen sakin ol." Sakin olamazdım. Kendime gelemezdim. Sehun oradayken, o haldeyken hiçbir şey yapamazdım.

"Git." Acizce çıkan sesimi duyup duymadığını bile bilmiyordum. Önemseyeceğim son şey bile değildi. "Git. Lütfen."

"Baekhyun yapma böyle."

"Jaehyun git!" Kalan son gücümü ona bağırarak harcadım. Yere yapışmış dizlerime tırnaklarımı geçirdim. Ağlamaya bile takatim yoktu. Ben böylesine tükenmiştim. Sehun ne yapacaktı? Ağlamış mıydı? Canı ne kadar çok yanmıştı.

Çıldıracaktım. Tanrım delirmek üzereydim. O bunları hak etmiyordu. Onun yerine olması gereken kişi bendim. O araba benimdi. Kaza yapması gereken kişi, acı çekmeyi hak eden kişi bendim.

"Baekhyun?" Hanseok'un sesi kulaklarımda yankılandı. Beni kaldırmaya çalışmadı, benimle birlikte oturup kollarını vücuduma doladı. Kollarında sonu gelmez bir acıyla ağladım. Ona orada kim sarılacaktı? Tanrım kim onu yatıştıracaktı. Sehun korkardı. Sehun doktorlardan, hastanelerden korkardı. Kim bilir nasıl korkuyordu şimdi. Kim bilir ne kadar yalnız hissediyordu?

After AllWhere stories live. Discover now